- 1559 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
UyUşTuRuCuYa DUR Diyelim
Türkiye’de uyuşturucu Madde ve alkol kullanımı o kadar hızlı artıyor ki, bunun gerçek sayısını kestirmek mümkün değil. Yalnızca uyuşturucunun etkisiyle işlenen suçlardan dolayı cezaevlerinde olanların sayısı azınmıyacak kadar çoktur..
Özellikle ortaokul ve lise döneminde 12 yaşına kadar inen, EROİN-EXTACY- ESRAR- BONZAİ vb. gibi Uyuşturucu zararlı madde kullanımının artmasına karşı ciddi tedbirlerin acil olarak alınması gerekmektedir. Bu konu terör olaylarının kurutulması kadar önemli ve elzemdir.
Uyuşturucu kullanan gençlerin ailelerindeki benzer bazı özellikler dikkate değerdir;
1-Parçalanmış boşanmış aileler.
2-Anne ve babadan birinin kaybı.
3-Aile içinde madde bağımlısı bireylerin bulunması.
4-Aile içi iletişim eksikliği.
5-Baskıcı ve ilgisiz aile ortamı.
6-Aile içinde gencin model alabileceği birey/bireylerin bulunmaması.
Alkol ve uyuşturucu madde kullanımı, maneviyatımızdaki eksikliğimizden, gayesiz ve başıboş oluşun, ilgisizlik ve manevi tatminsizliğin bir neticesidir.
Zararlı madde kullanımı, okullarda, ateist, maddeci ve eğlencesi anlayışın sürüklediği bataklıktır. Bugün, lisedeki gençlerin sigara kullanma oranı yüzde ellilerin üzerindedir ve köklü İslami gelenek iyice zayıflayıp, ekonomik refahın artmasıyla, sigaranın içine sarılan esrarın da giderek arttığı bir gerçektir.
Çocuklar ve gençler için olağanüstü bir fedakarlıkla çalışarak sosyal etkinlikler düzenleyen, bir takım çevreler, diğer taraftan İslami duygu ve düşünceyi batıl gerici göstermek bahanesiyle, gençliğin dejenere olması için her türlü altyapıyı hazırlamaktadır.
Gençlerin, madde kullanmaya başlamasını önlemede ailelerin çocukları ile ilişkilerinin kalitesi önemli bir yer tutar. Çocukları ile kuvvetli sevgi ilişkisi olan, doğru ve yanlışları öğreten, davranışları için kurallar koyan, bunların uygulanmasını sağlayan ve çocuklarını gerçekten dinleyen Aileler, çocuklarının uygun bir aile ortamında yetişmesini sağlamış olurlar.
Bu gün içilen ’alkolsüz bira’ ve bir takım gazlı içeceklerle, içerisinde az miktarlarda da olsa alkol bulunmasıyla, Gençlerimiz, çocuklarımız da bu içecekler ile “Alkolsüz” yalanı altında uyuşturucu kullanımına adım atmaktadırlar. Önce merakla başlayan, sonra bağımlılık yaparak ölüme kadar uzanan çıkılmaz bir yoldur. Bir- iki defa kullanmakla bir şey olmaz yalanıyla kişiyi bağımlı hale getirmektedir.
Üç boyutlu bir varlık olan insan; fiziki, ruhi ve sosyal. Her üç boyutuyla da helal daire içerisinde, tatmin edilmesi gerekir. Aksi halde Başıboş bırakılması halinde, insanın dünyası büyük bir felaketle karşı karşıya kalır. Bu felaketlerin en korkuncu da uyuşturucudur.
Uyuşturucu ile mücadele sınırları aşmış, küresel bir sorun haline gelmiştir. Ülkelerin işbirliği ile önlenebilir, ancak bu birlikteliği göremiyoruz.
Bazı ülkelerde açıkça uyuşturucu üretimi ve kullanımı neredeyse serbest iken, sıkı tedbir alan ülke yok denecek kadar azdır.
Bağımlı kişi: Maddeyi alabilmek için, önce mevcut parasını bitirir. Parasını bitiren kişi yakınlarını kandırmaya başlar, yani yakınındaki insanları soyar, günü kurtarma adına hırsızlık yapmaya başlar, parasını maddeye yatırır.
Ayrıca insanlar bağımlı yapılarak, madde karşılığında zorla fuhşa zorlanırlar ve en önemlisi; Narkotik Atasözü:
"HER İÇİCİ POTANSİYEL BİR SATICI ADAYIDIR!"
Bu ne demek? Her içici para bulma uğruna etrafındaki insanı maddeyle tanıştırır. Maddeyle yeni tanışan bu insanın başka bir yerden satın alma imkanı yoktur. Böylece uyuşturucu satıcıları için yeni bir para kaynağı oluşturulmuş olur.
Özellikle terör örgütlerinin en önemli gelir kaynaklarından biri de uyuşturucu kaçakçılığıdır. Bu mafyalar aynı zamanda terörü de beslemektedir.. Medyada bu konuyla alakalı felaket haberlerini her zaman okumaktayız.
Dinimiz İslam, insan sağlığına büyük önem vermiş, beden ve ruh sağlığımıza zarar veren şeylerin yenilmesini, içilmesini, kullanılmasını ve hangi yoldan olursa olsun vücuda alınmasını kesinlikle yasaklamıştır.
Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:
Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar) ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. Onlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz. Şeytan içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah’ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçmez misiniz?
(Maide 90)
Peygamberimiz (s.a.v) ise İçkiden sakının, çünkü o, bütün kötülüklerin anasıdır. Buyurarak pek çok kötülüğün ortaya çıkmasının sebebinin alkollü içkiler ve uyuşturucu maddeler olduğunu belirtmektedir. Bu sebeple Müslüman, içkinin ve uyuşturucunun her çeşidinden mutlaka sakınmalı, bu zararlı maddeleri kullanmaya teşvik edici ortamlardan kendisini, çevresini uzak tutmalıdır.
Madde kullanan çocuğunuzda hangi işaretler var?
1- Madde kullanmaya başlayan kişilerdeki ilk değişiklik çevrelerinde yapmış oldukları değişikliklerdir. Eski arkadaşların yerini yeni arkadaşlar alır. Maddeye daha rahat ulaşım sağlayabilecek kişilerle yakınlaşır, eski arkadaşları ile görüşmez.
2- Duygu durumu çok çabuk değişiyorsa çok dikkatli olunmalı. Bu süre içerisinde bazen çok neşeli, bazen de çok öfkeli, huzursuz, keyifsiz olabilir.
3- Ders durumunda ani değişiklikler olur. Notları düşmeye başlar, okula devamsızlık görülür.
4- Evde tek başına kalmak istiyorsa, ya da arkadaşları ile birlikte dışarıda nerede olduğunu söylemeden buluşmaya başladıysa dikkat edilmelidir.
5- Ailesi ile olan ilişkileri mümkün olduğunca mesafeli tutmaya başlar. Evde daha az zaman geçirmek ister ki, ailesiyle çatışmasın.
6- Kılık-kıyafet ya da görünür bir şey almadığı halde, fazla para harcamaya başlar.
7- Kişisel bakımı azalmıştır. Giyimine dikkat etmez. Gözleri kızarır, şişer, vücudunda değişiklikler başlar.
8- Sinirlilik, gerginlik, kişiler arası ilişkilerde sorunlar yaşar, dalgınlık, dikkatsizlik başlar.
9- İçine kapanır. Uyku düzeni değişir. Ya çok uyur, ya da çok az uykuya ihtiyaç duyar.
10- Psikolojisinde karamsarlık, umutsuzluk ya da inançsızlık gibi duygu durumları olabilir.
Onunla konuşmaktan kaçınmayın!
Bu dönemde siz çocuğunuzla alkol/madde/sigara hakkında konuşmaktan kaçınırsanız, başkaları sizden önce konuşup yanlış bilgilendirebilir. Kısa ve basit mesajlar vermek her zaman etkilidir. Önemli olan yaşına ve beklentisine uygun bilgi vermektir.
Meraklandıracak, ilgi çekecek şekilde anlatmaktan kaçınmalıdır. Çocuklarımıza küçük yaşlardan itibaren kendilerini, bedenlerini korumayı ve riskli durumlarda hayır demenin gerektiğini öğretmeliyiz”
Bu konuda Devletimize, Ailelere, Milli eğitime ,STK çok iş düşmektedir.
Son dönemde Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, içişleri bakanlığımız sayın Soylu’nun bu konulardaki çalışmaları takdire şayandır.
TCK`nın 192. maddesi özellikle madde kullanıp da bırakmak isteyen bağımlılara önemli bir adli kolaylık getirmektir.
Uyuşturucu bir köleliktir, buna asla bağımlı olmayın, gençler! İmanlı ve ayık yaşayın. Akıllı ve sağlam kafayla istikbale merhaba deyin.
BAŞVURU MERKEZLERİ
Tedavi alanında ülkemizde alkol ve madde bağımlılığı tedavi merkezleri (AMATEM) aşağıdaki tabloda verilmiştir. Belirtilen telefonlardan randevu alınabilmektedir.
Adana: Dr.Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi
0 322 324 70 10
Ankara: Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi AMATEM Kliniği
0 312 395 95 95
Ankara: Üniversitesi Tıp Fakültesi
0 312 310 33 33
Ankara:Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
0 312 202 44 44
Antalya:AMBAUM (AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ)
0 242 249 62 73
Denizli: Devlet Hastanesi
0 258 265 34 30
Diyarbakır: Devlet Hastanesi
0 412 228 54 30
Elazığ: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi
0 424 218 17 05
İstanbul:Bakırköy Prof.Dr.Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi ÇEMATEM
0 212 543 65 65
İstanbul: Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi
0 212 414 20 20
İstanbul:Özel Balıklı Rum Hastanesi
0 212 547 16 00
İstanbul:Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi (AMATEM)
0 216 444 06 20
İzmir:Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
0 232 412 12 12
İzmir:Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi
0 232 444 13 43
İzmir:Egebam(EGE ÜNİVERSİTESİ)
0 232 363 48 99
İzmir: Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
0 232 243 32 08
Kayseri: Eğitim ve Araştırma Hastanesi (AMATEM)
0 352 336 88 84
Manisa: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.