- 823 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BEN KARDEŞİMİN BEKÇİSİYİM
Burası dünya, artistlik yapmaya gerek yok. Herkes nasıl olsa ölecek,birbirimizi öldürmeye gerek yok diyor,okurken bizi dinlendiren şair İbrahim Tenekeci.Çok unuttuk hatırlamak da istemiyoruz, iyiki unutuyoruz diyorum unutmanın bir yönü rahmettir insan unutmazsa çıldırır. Unutmamak ta bir vechesiyle önemli.iki ucu da hassas bir denge de tutulursa unutmak da, unutmamak da faydalı olur zannımca. Geçmiş unutulmayacak kadar önemli, gelecek; ıskalanmayacak kadar değerli.Etik felsefeci Emnaunel Levinas (etik i ontolojiden ayırıp,felsefenin sıradan bir disiplini haline sokan,’çıplak yüz; karşısındakini de soyar’) diyen ünlü düşünürümüz insanın kavgasına temel teşkil edecek argümanını Tanrı’nın Kabil’e,Habil’in nerede olduğunu sordurur masumca ve cevabı oldukça ironik: Kabil bu masumca soruya, ben kardeşimin bekçisimiyim demişti. Bu masumca çıkış aslında her türlü ahlaksızlığın, ben merkeziyetçiliğin miladı sayılmıştır.Modern dünyanın fanileri olarak bizler, hayatlarını bilinçsizce idame eden zavallılarız artık.’Yaşlı bir bilge olmadan yaşlı bir ergen’olarak hayatını sonlandırıyor.Haz ve hız onun yaşama biçimi. Artık ’hazza koş elemden kaç’ onu hayata bağlayan muharrik güç.Sonrası içler acısı geldiğimiz nokta.Hazzın ve hızzın tuzağındaki modern insan birbirlerini hiç görmeden ölecek. Ölüm bile, ölümün soğuk yüzü bile bu yalnızlığa dokunaklı bir anlam ifade edemiyor.Bunca kalabalıklar içinde insan yalnız...
onun için ben kardeşimin bekçisiyim diyenlerdenim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.