Döngü
Not: Eskiden yazdığım bir denemeydi, bazı yerlerinde akıcılığı bozan kelimeler olduğu kanaatindeyim ve bağlantıları zayıf kanaatimce. Eğer yorumlarda nasıl daha iyi hale getirebileceğimi önerirseniz sevinirim.
Dünya bir orman, kaos içinde düzen. Dizmeyene diz boyu karmaşa, dizene düzen. İçinde hayvanlar av ya da avcı. Dün tok olan bugün yok. Bir döngüdür bu sürüp gider, yeşiller içinde yeşil bir yılan sürünüp gider, bu yılanın adı zaman, kendisi pek de yaman. Ne güçlü ne dişli ama bir düşü var. İşte o düş düşürür bir damla ateş. Arzunun alevidir bu, Yeşil kırmızı olduğu anda ikiye bölünür zaman, yırtılır tam ortadan. Böylelikle güneşle doğan zaman olur dün ve yarın. Bu kaos sonudur sonsuzun.
Bir hayvan vardır ki insan; fark eder, o olacak yanan . İşte o an başlar yarış. Dediler ki barış ama hepsi de bozuldu "zamanla". Peki nedir bu barış? Kaçak koyuyorsa yasa, yarınlar bağlıysa şansa ve her şey yok oluyorsa, yok olacaksa ne uğruna bu tasa, bu yaşam. Eskiden her yer karanlıktı, yoktu ki ışık gözler kısık. Sonra aniden parladı ufuk. Bir güneş doğdu ki kıpkırmızı, bu kırmızı gökteki maviye kızdı, boğdu siyaha. Böylelikle ilk cinayet doğdu ilk şafakla. Eskiden kabuk bağlamıştı bilgi. Tırnağını koparırdı arayanın. Tehlikeliydi ki sakın. Son verdi buna yarın. İlk şafakla yandı yalanın kabuğu. Ortaya çıktı tahta, insan çevirdi kağıda. Böylelikle bugünlerin sayısı arttı.
Ne sefalet ne de hayalet, cehaletti asıl korkusu. Ufkun getirdiği sonun getirdiği ölümün getirdiği bilinmezlikten doğan cehaletti. Kaçtık ama açtık. Yaşama açtık. Açtık zihnimizi, güzsüzdük mızrak, yavaştık kısrak bulduk. Yazdık kendimizi tarihe ve böylelikle yaz son buldu. Güz geldi, gündüzler kısaldı. Üzüldü insan hatta hata etti. Boğdu arkadaşlarını, kovdu yoldaşlarını. Süzüldü gökyüzüne canlar güzle ve hayvansız bir inan, bir hayvan kaldı. Sarardı ümşdin yaprakları. Hepsi de döküşdü, bir tek heybetli yaşam çamı kaldı. Dökülen kanla gökyüzü alla kaplandı. İlkbaharla yükselen ufuk sonbaharla yeniden alçaldı. Alçaklaşan insan yükseldi. Zannetti ki ufku dahi ezebilecekti.
Ezelden beri evlat ecdat kavgası. Kararsızdı evlat, tüfek ve ürkek veya cesaret ve esaret. Ümitsizdi ecdat çünkü bilirdi ki getirdiği başlangıcın sonu sonun başlangıcını getirecekti. Böylelikle tekardan yılan yıldı, alçak alçaldı. Dünya döngülerin de döngüsüdür. Her isyan kendi düzenidir. Ne başı ne de sonu var ama dönenleri var.
YORUMLAR
Ben sevdim.
Kendi çapındaki küçük önerim ise devrik cümleler hakkında.Bende de engellenemez bir devrik cümle hastalığı var. Ama bu düz yazı olduğundan okuyanı yoran bir durum, olduğunca devrik olmamalı cümle. Ara sıra durup okuyup bari bu cümle kurallı olsun deyip düzelttiğim çok olmuştur.
Selamlar.