- 794 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
EMEKÇİ OLMAYAN KADINLARIN GÜNÜ NE ZAMAN?
Bugün 8 Mart. Yani Dünya Emekçi Kadınlar Günü.
Ben her 8 Martta iki şey düşünürüm: Birincisi 8 Mart Türk kadınına ne getirmiştir ki bu gün ülkemizde ’’ Dünya Emekçi Kadınlar Günü’’ olarak kutlanır? İkincisi Neden 5 Aralık ya da 17 Şubat değil de 8 Mart?
1857 yılında Amerika’nın Newyork kentinde bir tekstil fabrikasında çalışan 40.000 civarında işçi ( Artık nasıl fabrikaysa 40.000 işçi istihdam ediyor. Hem de 1857 yılında ) hayat ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi için greve giderler.Polis, fabrika önünde barikat kurar ve işçilerin dışarı çıkışı engellenir. Daha sonra bir yangın çıkar ya da kundaklama olur ve bu olayda 129 işçi ( ki ne kadarı erkek ne kadarı kadın bilen yok. Yani 40.000 işçinin hepsi de kadın değildi herhalde ) Yanarak can verir.
Bu olay çeşitli aşamalardan sonra ancak 1921 yılında Moskova’da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak belirlenir. Yani bir isim koyulur. ABD ise ancak 1960 yılında 8 Martı Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak benimser ve kutlamaya başlar.
Yani işin aslına bakarsanız 8 Martın Türk kadınına getirdiği herhangi bir hak filan yok. Belki ’’ İlk kez çalışan kadınların haklarına dikkat çekildi’’ Denilebilir.
Peki Türk kadınına bir takım haklar getiren günler yok mu bu ülkede?
Şimdi sokağa çıkın, rastgele kadınlara tek tek sorun ’’ Türk kadınına kadın olarak yaşama, kendini ifade edebilme, her işte çalışabilme ve özellikle erkeklerle eşit hakları kim sağladı? ’’ diye, alacağınız cevap ’’ Elbette Atatürk’’ olacaktır. Lakin aynı kadınlara ’’ Bu hakları hangi tarihte elde ettiniz?’’ Deseniz eminim %99 u cevap veremeyecektir.
Tekrar sorsanız ’’Dünya Emekçi Kadınlar Günü hangi tarihte kutlanır?’’ Diye, büyük bir bölümü 8 Mart diyecektir ama mesela mirasta erkekle aynı haklara sahip oldukları, boşanma hakkının kendilerine de verildiği, istedikleri her işte çalışabilme hakkına kavuştukları Türk Medeni Kanununun hangi tarihte yapılıp yürürlüğe girdiğini sorsanız bilen çıkmayacağından adım gibi eminim.
Öte taraftan bu ülkede bir Kadın Hakları günü zaten vardır. Yani Türkiye olarak bizim ülke kadınlarının 8 Mart’a ihtiyaçları yok. Her sene 5 Aralık Tarihi bu ülkede Kadın Hakları Günü olarak kutlanır. Kutlanmasına kutlanır ama en sağlam Atatürkçü (!) bayanlarımız bile 8 Marta verdikleri önemi Atatürk sayesinde kazandıkları seçme ve seçilme hakkı elde ettikleri güne vermezler. Veyahut Aziz Valentin’in hediyesi olan 14 Şubat Sevgililer Gününü unutmayan kadınlarımız aynı değeri üç gün sonrasına yani Türk Medeni kanununun kabul edildiği 17 Şubat’a ( 17 Şubat 1926 ) vermezler? 17 Şubatta ya da 5 Aralıkta sokak ve caddelerde bir tek afiş, pankart göremezsiniz. 5 Aralıkta bazı Atatürkçü Düşünce Dernekleri cılız bir iki konuşma yapar kendi dernek binalarında ama öyle binlerce, onbinlerce insanın katıldığı bir etkinlik göremezsiniz.
Şimdi eminim pek çok bayan arkadaş, hatta erkekler ’’ Atatürk, kadınlara pek çok hak verdi ama kullanabiliyor muyuz/ kullanabiliyorlar mı? Asıl önemli olan bu’’ diye konuyu başka taraflara çekeceklerdir. Onlara sadece şunu diyebilirim. 5 Aralık 1934 kullanmada sıkıntılar yaşansa da kadınlara bir takım haklar getirdi. Aynı şekilde 17 Şubat 1926 kadınlarımıza bir takım haklar getirdi. Peki 8 Mart ne getirdi? Hiç. O halde 8 Marta bu kadar değer vermenin sebebi nedir? Bence tek sebebi var: Moskova’dan gelmiş olması. Nitekim Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 8 Mart 921 de Moskova’da, aynı gün de Türk sosyalistleri tarafından Türkiye’de kutlanmıştır.
Bu arada kafama takılır durur: Neden Kadınlar Günü değil de Emekçi kadınlar günü? Bu gün eğer emekçi kadınların günü ise emekçi olmayan kadınlar kimlerdir?
Bana göre yer yüzünde emekçi olmayan kadın yoktur. Maalesef ’’Çalışmayan Kadın ’’ olarak ifade ettiğimiz ev kadınları aslında en emekçi kadınlardır. Dolayısıyla da bugün kadınlarımız Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlarken aslında farkında olmayarak hemcinslerine ağır bir hakarette bulunmaktadırlar.
’’ Efendim biz emekçi kadınlar derken ev kadınlarını da buna dahil ediyoruz’’ Denirse bir kez daha sorarım: O zaman emekçi olmayan kadınlar kimlerdir? Kimleri emekçi kadınlar olarak görmüyorsunuz ki bu güne ’’ Dünya Kadınlar Günü’’ demek yerine ’’ Dünya Emekçi Kadınlar Günü ’’ Diyorsunuz?
Mesela sizler de özellikle biz erkekler gibi her işini hizmetçilerine yaptıran, koca parası yemekten başka bir halt bilmeyen olarak tanımladığımız bazı sosyetik kadınları mı emekçi olmayan kadınlar sınıfına sokup onlardan farklı olduğunuzu vurgulamak için ’’ Emekçi Kadınlar’’ diyorsunuz kendinize? Yahu onlar bile - mesela bizim mahallede sitelerde yaşayanlar var- işte onlar canla başla sokak hayvanlarını besliyorlar. Mahallmizin kedileri, köpekleri ekmek yemez. Mahallede karnı sırtına yapışmış bir tane aç hayvan göremezsiniz. Alır veterinere götürürler. Bizim mahallede aşısız hayvan da göremezsiniz. Bu da bir emek değil midir? Ayrıca gariptir ki Dünya Emekçi kadınlar Gününe özellikle onlar sahip çıkar ve kutlarlar.
Sokaklarda dilenen, yankesicilik yapan, vücudunu pazarlayanlar mı ? Yok, yaptıkları yanlış olsa da onlar da kendilerine göre emekçi.
Sahi emekçi olmayan kadınların günü ne zaman?
Düşünüyorum da mesela Anneler gününü ’’ Emekçi Anneler Günü’’ , Babalar Gününü, ’’Emekçi Babalar Günü’’, Sevgililer Gününü ’’ Emekçi Sevgililer Günü’’, Gaziler Gününü ’’Emekçi Gaziler Günü’’ Olarak kutlasaydık ne kadar komik olurdu değil mi?
Evet, 8 Mart Türk Kadınına hiç bir şey getirmemiş olsa da madem ki kadınlarımız bu güne önem veriyor ve anlamlı buluyor o halde emekçi - yemekçi ayırımı yapmadan tüm kadınlarımızın Dünya Kadınlar Gününü en içten duygularımla kutluyor, baskıdan, şiddetten, ayırımcılıktan uzak mutlu ve huzurlu bir hayat diliyorum hepsine birden.
İnsanlar iyi şeylere layıktır. Kadın olsun, erkek olsun...
Selam, Sevgi ve Saygılarımla.
YORUMLAR
Kendime sakin ol diyorum ama yok yok 😊
İşçi sınıfı dünyayı kapsar, kadın hakları dünyayı kapsar, insan hakları dünyayı kapsar .. Adı üstünde gün 'dünya..' diye başlıyor. Türkiye dünyanın bir parçası değil diyorsanız o ayrı tabi. Türk kadınına bir hak getirmemişmiş..
O tekstil fabrikasında yanarak can verenler ister kadın ister erkek olsun, daha iyi çalışma koşulları için grev yaptılar, daha insanca yaşamak için direndiler. Bugün bir anma günüdür, kendi ülkeleri dışındaki insanlara da önceki ve sonraki direnenler gibi bilinç aşıladılar. Bu bir bilinç meselesi. Tıpkı şu yazıda 'bayan ' kelimesinin yazılmaması gerektiği bilinci gibi.
Bir konu bu kadar çarptırılabilirdi anca.. Yazık.
sami biberoğulları
Sakinleştiyseniz sayın İlhan Kemal'in yorumunu okuyun.
Selam ve saygılar.
Nigâr Baran
Clara Zetkin
Şükür ki yanlışlıklara karşı sakin olmayan bir kalp taşıyorum, size de selamlar iyi akşamlar 😊
Kıymetli hocam. Bir gerçek var ki, dünyanın neresinde olursa olsun kadın olmak zor iş
Kadınların özgüveni yüksek huzurlu ve mutlu bireyler olarak yaşam da erkeklerle aynı statüde olmaları o toplumun dinamiği açısından tartışmasız çok önemli. Erkek egemen şu dünyada kadınların yıllardır bin bir emekle verdikleri onurlu mücadelelerini anlayamamış ve yine maalesef işin ciddiyetini kavrayamamış bazı kadınların olayı "çocuğu da erkekler doğursun" vs şeklinde garip söylemlere taşımaları bu onurlu hareketi sekteye uğratıyor. Bu tür abuk subuk söylemler olmasa sanırım süreç daha hızlı ve sağlıklı ilerleyecek. Neyse gün kadınların günü bize de kutlamak düşer.
Saygı sevgilerimle.
Serhat BİNGÖL tarafından 3/8/2018 7:59:29 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Değerli hocam, 'Emekçi Olmayan Kadınların Günü' her gündür, ki onları düşünmediğimiz bir an bile yoktur...
En başta şehitlerimizin, gazilerimizin, vatan bekçilerimizin anneleri...
Onları 'büyütüp, besleyip, asker eyleyenler'...
Sonra, çektikleri çileleri, emekleri, umutları aklımıza geldikçe gözlerimiz dolan kendi annelerimiz...
Herhalde, bugünün daha anlamlı olduğu başka bir millet bulunmaz...
Selam ve saygılarımla.
1977 yılında alınan kararla Birleşmiş Milletler 8 Mart'ı Uluslararası Kadınlar Günü olarak kutlar, Kadın Emekçileri Günü olarak değil (Meraklılarına un.org'a gidip bir göz atmalarını öneririm. Hedeflenen kadın haklarına dikkati çekmek ve dünya barışını sağlamaktır). Daha önce de konuştuk diye hatırlıyorum, 1857 deki olayların bugünün tarihçileri tarafından efsane olarak tanımlandığından. Açıkçası sizden bugün Sabis muharebesinden bahsedersiniz diye düşünüyordum (Madem Çanakkale gibi Osmanlı zaferlerini kutluyoruz, Sabis niye olmasın? Sorun Ali İhsan Beyin geçmişi mi? türünden bir yazı) ama bunu tercih etmişsiniz. Saygılarımla.
Yerden göğe haklısınız hocam, her harfiyle mükemmel ve mükellef bir yazı okudum sizden
Başka ne bekliyordum ki kaleminizden?
Öyleki, sosyete kadınlarına, zengin hanımlarına emekçi gözüyle bakmazken mahcup ettiniz beni
O hanımefendilerede özür borçluyum sanırım
Dünyada örgütlü kadın hareketlerinde feminist, sosyalist ideolojilerin sultası ve hakimiyeti var kanımca
Clara Zetkin'e sözü getirmeden, Rosa Luxemburg ile bağdaştırmadan kadınları anmak evrensel politik literatürde çok zordur
O yüzden günün adı kadınlar günü değilde emekçi kadınlar günü zannımca
Politize ediliyor konu elbette
Ne ki literatüre angaje olarak emekçi kadınlar günü demek bence uygunsuz değil
Sizin yaptığınız ve bizleri usanmadan aydınlattığınız biçimde bilincinde olunursa mahsur teşkil etmeyebilir de
Terminolojik bağlamda diyorum hani
Bu çerçevede alarak
08 Mart "Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü" kutlarken; yüce Yaradan’dan ülkemiz ve yerkürede yaşayan tüm kadınlar nezdinde başarı ve esenlik getirmesini dilerim
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Saygı ve selamlarımla...