- 1664 Okunma
- 14 Yorum
- 9 Beğeni
İnsanlığı hatırlama günü talebi..
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Uyuyorum uyanıyorum yine aynı cehennem.
Yok muydu bu yaşanamamış hayatın telafisi yahut acı bir tek o’nlar için mi mübah görülmüştü bilmiyorum.
Sanki şu köşe zalimler köşesi şu köşe mağdurlar köşesi. Mağdur, masum, sessiz, ılımlı, vefalı ve fedakar.. Ve hemen hemen nerdeyse bu yazılan kelimelerin her harfinin altında çocuk ve kadın yaz(t)ıyor.
Bu nasıl bir cehennemdir ki yana yana tükenmedi od’unları, nasıl bir vicdan taşıyor insan kılığına girmiş bu canavarlar.
Farketmiyor hangi gün olursa olsun herhangi bir haber programında illaki ya bir çocuk istismarı ya birkaç kadın iğfali/cinayeti.. Bu cin ayetlerinin sahipleri neden ölmüyor Allahım neden hep masumlar! (nefesim bile derinlere inmiyor artık üstünkörü bir eylem şu vakitlerde nefes alıp vermeler)
ki nasıl devam edeceğiz yaşamaya bu hayatı kayıp dünya da ve nasıl alacağız hakkımızı d’elikanlılardan!
Aklıma durgunluk veren bu cani dünyadan yine huzura kaçış elbette kitap ve şiirlere lâ’kin bu durumu yaşayamayan şiiri bırakın kitabın tek sayfasını bile bulamayan o masum insanlar ne yapacak teselliler ve mükafat ne zaman doğacak yorgun avuçlarına bu da elbette muamma.
Çok isterdim 8 mart’ın dünya insanlığı hatırlama günü olmasını zira kadınlara nerdeyse hiç bir yararı dokunmayan bu günü sadece bir günlüğüne de olsa zulmün ve haksızlığın sükute ermesi için düşünme günü olmasını.
Elbette elimden gelenler bu dünyadaki olan ne zulmü ne de ecelsiz ölümleri durdurabilir lakin keskin bir öksürük eşliğinde sabahın ilk saatlerinde uyandığım da dilimde ve aklımda şu duâ vardı. Allahım maruzatlarımız sonsuz insanların ağlayıp umutsuzca öldüğü bu dünyada artık özgür ve insanca yaşamayı ve dahî ölmeyi nasip et zira bilirim ki sen böyle planlamadın bu hayatı ve beklemedin topraktan yarattığın acizlerin şeytana pabucu ters giydireceğini ki merak ediyorum şeytana şaşkınlıktan gözünü bağlatan bu insandan canavarlar ne kadar daha nefes alacak?! lütfen bir işaret lütfen bir yudum umut. ( tüm kadınlar, masumlar ve çocuklar adına) Amin!
Oysa yaşamak inanmaktı, çokca sevmek ve fedakarlıktı, vefa ve beklentisiz üstüne düşeni yapmaktı özü yaşamın.
Her neyse biliyorum ki yazdığım hiçbir şey değiştirmiycek bunca düzensizliği benimkisi küçük de olsa bu düzensizliğe bir iç tepki. Yazımı
Psikoloji bilim Doktoru sn. Zafer Akıncı’nın sözü ile sonlandırmak istiyorum "kaç kuruşluk değil kaç fedakarlık insansın"
Rabbim hayreylesin sonunu bu dünyanın diyerekten dilimde sonsuz huzur duâlarıyla susuyorum yine..
MartRüzgârları
2018 / Z. Nâr
...
Tüm kadınlar, çocuklar ve mağdurlar adına teşekkürler okuyan yüreklerinize ve daha çok kişi tarafından okunmsını sağlayan değerli Edebiyat Defteri’ne.
YORUMLAR
Bir hassasiyet duygu dalgalanmaları okudum. Hassas yürekler ne güzel. Denildiği gibi de ne kadar aciz isek o kadar hassas olabiliyoruz. Haddini aşan ve kibrinin peşinden koşan, dolayısıyla şeytanın adımlarına ayak uyduran gururlandıkça gururlanan yani aldandıkça aldanan, yani kibirlendikçe kibirlenen insanlar da cennetemsal dünyayı üzüntülerle dolduran...
Denildiği gibi "insanlık dilemeli..."
İnsanlığı hatırlamalıyız. Şu-bu, şucu-bucu değil; insan olmalı; düz insan... İnsanlığımızı hatırlamalıyız. Sanki o zaman her şey daha güzel olacak. Bunun yanında bir düşüncemi naçizane paylaşacağım: Kadınlara ve çocuklara yönelik olarak her türlü şiddet problemimiz yok insanlık olarak; genel olarak şiddet problemimiz var. Başta kendi nefislerimize sonra da başka canlıların nefislerine. Her canlıya, her yaratılımışa şefkatle bakmayanın, sokakta erkeklere şiddet uygulayanın evinde eşine ya da başka korumasızlar karşısında uysallaşmasını beklemek zor. Bilakis korunmasızlar karşısında daha da azıyor bu azgınlar. Yani genel olarak şiddet problemimiz var.
Bir de yazıda DUA denmiş. Ne güzel... Dua, dua, dua... İşte ihtiyacımız! Daha çok Rabbe yöneliş, insanlığa doğru atılan yeni adımlar...
Güzel yazı, dilekler, hasssasiyet. Teşekkütler. Edebiyatla kalın.
Nar-ı Çiçek
Tek umudum ve duam yeni nesiller ki bu acı yaşamı onlar değiştirebilir.
Teşekkürler değerli yoruma ve değerli kaleminize.
Duâ ile saygılarımla.
Eğer erkekler öldürüyorsa kadınların görevi yaşamı savunmaktır.!
[ Clara Zetkin ]
Insanlar dünyayı yașanılmaz kıldı.İnadına dik durmalı.
Kadınlar kendine düșman doğuruyor. Söylenecek çok șey var. Çabuk mu pes ediyoruz.. Bilmiyorum. Ben de bezginim șu aralar.
Sevgiler
Nar-ı Çiçek
Savunmak ve yorulmak arası bir hâldeyiz gibi.
Teşekkürler değerli yoruma sevgilerimle değerli şairem.
finalindeki dualarını aminliyorum fakat hena arkadaşımızın yorumuna da katılmamak mümkün değil.
Nar-ı Çiçek
Başka bir yoruma da yazdığım gibi anma gününden nasıl kutlamalara gelindi hâlâ aklım ermiyor.
Benimkisi kabulleniş değil elbette bir iç tepki.
Teşekkürler değerli yoruma saygılarımla değerli şair.
Acıların insanı olgunlaştırdığı ve hayata bakışını değiştirdiği doğrudur belki ama hayata değil de insana bakış açısının değişmediği, insan hayatının umursanmadığı ve önemsenmeyen acıların var olduğu bir ülkede nasıl bir olgunlaşmadan söz edebilirsiniz...
Çınar GÖLE
Kutlarım yazınızı yüreğinize sağlık.
Aslında dünya emekçi kadınlar günü bir kutlama günü değildir elbette,zaten kutlanacak bir durum olmuyor ve yaşamıyoruz ne yazık ki..Ancak sevgili Nar,yazındaki çaresizlik duygusu biraz da kabullenişlik...
Gerçekten acı verdi bana.
Ben bu güne dair kutlama olmasa da en azından umutlu,kadınların güçlü olduğuna dair bir yazı okumak isterdim.
Evet,bugün aslında acı çeken kadınları anma günü..ama hepimiz yılgınlığa düşüp kaderimize boyun eğersek nasıl yetiştireceğiz çocuklarımızı bu umutsuzlukla...
Çok sevgilerimle...
Nar-ı Çiçek
Saygı ile anıyoruz. Bilinçsizce kutlamalara inat.
Çok sevgilerimle ve teşekkürler değerli yoruma sevgili hena.
İnsanın insanlığını hatırlama günü olmasını talep etmesi ne kadar acı. Sekiz mart dünya emekçi kadınlar günü demek ne kadar zor. Doğru boş bir gün ve hiç kazanımları olmayan 1857 yılında başlayıp günümüze kadar gelen bir tarihi süreci de inkar etmek ayrı bir konu.
sevgiler.
Nar-ı Çiçek
Rabbim hayreylesin sonunu bu dünyanın.
Varlığına sonsuz teşekkürlerimle değerli şairem.
lacivertiğnedenlik
Sevgiler canım.
Kadının Adı Yok! Söylemiyle bu kanayan yaraya parmak basan Duygu Asena' nın verdiği mücadeleyi kendinden söz ettirmek ve cinselliğini teşhir etmek anlamında yorumlayan kadınlar oldukça..Meslek edindikleri işte çalışmayı bir mücadele ve kadın hakları savunucusu gibi görenler tükenmedikçe.. Sonrasında köşelerine oturup fütursuzca atıp tutan yazıp-çizen ve de birbirinin kurdu kadınlar var oldukça "Kadının Adı Yok" tur. Seni sevgi saygı ve özlemle anıyoruz Duygu Asena.
Esenlikler değerli Yazar.
Nar-ı Çiçek
Teşekkürler değerli yoruma sevgilerimle değerli şairem.
Nar-ı Çiçek
Teşekkürler değerli yoruma saygılarımla.
Nar-ı Çiçek
Varlığın hep güzel.
Teşekkürler sevgilerimle çok.
İnanmak da sldanmanın yarısı olsa gerek...
Ama ben "bayramlar" hariç sevmiyorum; birilerine isnat edilen günleri...
Neden mi şairem?
Çünkü ben bilemiyorum, kalan 364 günümü neyle ve nasıl dolduracağımı...
Günlerle, hecelerle, satırlarla daraltılmamış günler ve sevgiler dileğimle...
Güne hoş geldin şairem...
Ne iyi ettin de geldin...
Nicelerine inşaAllah...
Sevgilerimle...
Nar-ı Çiçek
Özünde ve sözünde tüm yüreğime katıldığım ve kutladığım nadide kalemine ne çok kadına ne çok insana tercüman oldun sevgili Nar.
Yüreğinin zarif sunumunda bizler de nemalandık duygularından ve kutsandığımız kadar kutsal olsa keşke sevgi ve masumiyet dedik.
Bir günlük kafiyeler aslında dünyanın asılı kaldığı ve geride kalan 364 gün unutulan ve unutulmaya mahkum.
Toplumun ve evrenin zemininde kayıtlı bir yasa olsa da eşitlik ve hakkaniyet ne yazık ki günümüz gerçekleri ile de asla bağdaşmıyor.
Tüm yüreğime kutluyorum ve çoktan yüreğime kazıdım bu değerli eserini.
Sevgilerimle her daim...
Nar-ı Çiçek
Nar-ı Çiçek
Ezilen kadınların sömürü düzenine karşı verdiği mücadelenin günü. Eşit yaşam hakkı için verilen mücadelenin günü. Dünyanın her yerinde sözde de olsa; emekçi, cefakâr, fedakâr oluşuna övgüler yapılarak hakkı teslim edilmeye çalışılırken, kadının ne kadar kutsal olduğuna dair verilecek demeçlerin günü....
Yazmış olduğum yazıdan bir bölüm paylaşmak istedim ...
Selam ve sevgilerimle tebriklerimi bırakıyorum sizinle hemfikir olduğum yazınıza..
Nar-ı Çiçek
Değerli kaleminize ve yorumunuza yürekten teşekkürlerimle değerli şairem.