- 862 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KABUS
İnsan, bilinçli mücadelesiyle çevresini dönüştürmeye, kendini yeniden yaratmaya ve adım adım doğaya baskın gelmeye başladığında, karşısında en büyük güç olarak yine kendisini buldu. Zulmün tarihi de bu buluşmayla başlar...zulmün tarihi...Çünkü zalimin tarihi yoktur.
Zulmün eli bıçaklı, yüzü kanlıdır. Onu kavurup yok edecek olan bu kandır. Çünkü bu kan halkın kanıdır, durdurun demekle durmaz, dökeni boğmadan kurumaz.
Gazeteleri açıyorum, ölümlerle göz göze geliyorum. Keskin bir kan kokusu burnumun direğini kırıyor...Irak, Libya, Suriye,Filistin, Ey Filistin ! Bir sayfa çeviriyorum, yine kan kokusu, pusu, naklen gece infazları...Kir ve kan kokusundan midem bulanıyor. Kalkıp pencereyi açıyorum, çöp kokusuyla dolu bir İzmir gecesi indiriyor şamarını yüzüme...
Saat akşamın dokuzu...Karşı evin duvarlarına afiş yapıştırıyor iki karaltı. Dikkatle bakınca Filistin yazısını okuyorum. Yanlarından , başı Amerikan traşlı, kıçı Levis kotlu gençler geçiyor. Yan dairenin açık penceresinden gelen cıstak-cıstak- cıstak sesleri, TV’ deki yarışma proğramının alkışlarına karışıyor. Nefes alamıyorum...Filistin Ey Filistin !
Yaşam devam ediyor...Sahibinin sesi bir spiker ’ büyüme hızımız rekor seviyeye ulaştı ’ diyor ve iktidara övgüler düzüyor. Ses tamam, görüntü tamam. Makinist ! Işık !...Ya sonrası ?
Sonrası yok. Hayır var...Tutuklanan gazeteciler, susturulmak istenen sanatçılar, yasaklanan kitaplar, tehdit edilen insanlar, çevre düzenlemesi bahanesiyle yıkılan gecekondular, göz yumulan kaçak villalar, ertelenen grevler, demokrasi nutukları.’bize yar olmayan kimseye yar olmasın ’ kafasında bir iktidar...
Kan ter içinde uyanıyorum uykumdan. Bu bir kabus diyorum, yok benim ülkemde böyle şeyler. Fakat buna kendimi bir türlü inandıramıyorum.