DOĞADAN UZAK HAYAT
Doğa ile başbaşa yaşayabilen insanlar ne kadar şanslı... Doğadan, doğaldan uzaklaştıkca insan ölüyor ya da mutsuz bir yaşamın içinde yaşayabilme mücadelesi veriyor.
Hayatım boyunca, bir bahçesi olan, içinde bir kaç meyva ağacı barındıran, bir kısmında zevkle, sebzemi kendim yetiştireceğim, ev halkına taze doğal lezzetli yumurtaları zevkle pişireceğim, folluktan yumurtayı elime alınca sıcaklığını hissedeceğim bir kaç tavuk ve horozu olan, bir kenarında da yediveren güllerini mutlulukla koklayabileceğim bahcesi olan bir ev, bir hayat dilemiştim hayal etmiştim. Bazen dilekler gerçekleşemiyor... Ve toprağa dokunamadığınız çiceklerini koklayamadığınız, bir hayatın içinde ömür tüketiyorsunuz. Daha sonrasında ise bahcesi olan apartman dairesindeki yaşam bir nebze olsun rahatlık veriyor, hiç değilse gözümüz birkaç renk çeşitli çicek, biraz yeşillik bir kaç ağaç görebiliyor...
Geçmişe gidiyor bazen düşüncelerim, çeşitli zerzavatın yetiştiği bahçemizde kırmızı domateslere bakarken, her gün biraz daha büyümüş gördüğüm patlıcanlara dokunurken havanın karardığını geç farkedip, içime düşen ürpertiyle koşar adımlarla eve doğru gidişim...
Bahcedeki şeftali ağacının, evin çatısına doğru serpilmiş dallarına yetişebilmek için, kardeşlerle evin kiremitlerine çıkıp, oturduğumuz yerden koparıp, koca koca, sulu, lezzetli şeftalileri zevkle yiyişimiz... Bu lezzetleri kaybedeli çok zaman oldu şimdilerde yediğimiz fasulye eski fasulye değil, patlıcanın tadıda eski patlıcanın tadı değil ...
Birgün annemin, küçük bir baltayı erkek kardeşimin eline tutuşturup , kes bunu! diyerek bahçemizdeki narin erik ağacını işaret ettiğinde çok üzülmüştüm, günlerce aklımdan çıkmamıştı, belkide ozaman kesmeyin! diyerek erik ağacına sarılıp bırakmamak fayda eder miydi ? bilmem ama, içime kapanık, ürkek olan ben bunu yapamamıştım... birkaç yıl sonrasında zaten evimiz satılıp bir apartman dairesi ile takas edilmişti. görüp göreceğim bahçeli ev hayatı bu kadarcık olmuştu...
Hiç değilse çocukluğum kırlarda, bayırlarda bazende ağaç tepelerinde, doğada, mutlu geçti. Şırıl şırıl derelerin aktığı sularda oynayıp içinde yüzen minik kurbağa yavrularını balık sanarak su içinde, evde bakarız düşüncesinle su dolu bir kap içinde eve taşırdık. topladığımız ballıbaba çiceklerinden taç örüp özenle saçlamıza takardık. Ne kadar güzeldi oturduğumuz mahalledeki çocuklar ile arkadaşlığımız; Ne kadar güzel yürekliydi hepsi... Bazen arkadaşlardan birinin, benim şu falanca köyde yakınım var oraya gidelim önerisiyle yakın köylere bile gittiğimiz olurdu doğanın kucağında doyasıya gezerdik ve akşam olunca da eve dönerdik...
Şimdilerde, apartmanda da olsa, balkona çıkınca ya da camdan bakınca dağları, cevremdeki az da olsa yeşillikleri, helede baharda pembe beyaz çicek tomurcuklarınla, bir gelin gibi süslenmiş ağaçları görebiliyorum. İstediğim zaman evden dışarı çıkıp iki yanı ağaçlıklı yolda yürüken yaşadığımı hissedebiliyorum...
ÜZÜMKARASI
Fotoğraf: Üzümkarası
YORUMLAR
Ağustosböcekleri, dere şırıltıları, asırlık sedirlerin gizemli uğultuları içinde büyüyen bizler için yayla evlerimizle kucak kucağa yaşayan ağaçların herbiri bir çocukluk hatıramızı saklar. Ne acı ki şimdi çocuklarımızı bozkırın ortasında cılız, gölgesiz "hatıra ormanlarına" muhtaç eyledik.
Elinize, yüreğinize sağlık "Üzüm Karası". Teşekkürler.
Rize Pazar Orta yol Köyünde Çay tarlasında çay toplama işleri ile uğraşmaktaydım. Fırsatım pek olmadı siteye uğramaya.
Yeşilliklerde, doğa ile baş başa olmanın da bazı bedelleri oluyor.
Şikayetçi değilim ama bilin ki bam başka bir hayat.
Yazın güzel ve hakkı ile yazılmış.
Hepinizi özlemişim.
İşlerim halen yoğun.
Yazamasam da okumaya gayret edeceğim.
Bilgisayara aktarılacak çok yazım birikti ama içimden gelmiyor çalışmak :) .
Sevgi ve selamlar.
Haticcay
doğa gibisi varmı bayılıyorum gerçekten..bahçeli evde çok güzel avlusundan yazın yararlanmak hele daha ayrı bir güzel..her akşama doğru yıkanan yerler sulanan ağaç ve çiçeklerin kokusu ayrı bir zevk ediyor insana hele gece bahçede yatmak yıldızları izleye izleye çok güzel ya iyiki bahçeli bir evde oturuyorum..
birde kedilerim var tabiii sürekli arkamda miyavlayan..
güzeldi yüreğinize saglık..