- 765 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
AŞAĞI YUKARI
Aşk aşağı, aşk yukarı...
AŞK, AŞK,AŞK...
Nedir yahu bu kelimeyle alıp veremediğimiz?
Kime neyi ispat ediyoruz aşklı cümleler kurduğumuzda? Eksiğini mi tamamlıyoruz dünyalıların aşk cümlelerinin?... Biz de demezsek, biz de olmazsak söyleyenlerin içinde eksik mi kalır, dönmez mi dünya?... E dönmez...
Sözlük anlamı en büyük sevgi demek değil mi? Yani illaki büyük. Aynı biz gibi, egomuz gibi, insanlığımız gibi... Büyük! Biz değil miyiz yaratılmışların en yücesi olarak herşeyin en büyüğüne göz dikmeyi hak sayan. E bir de hamurumuzda yaradanımızdan zerre ki kudreti sonsuz... Bu yüzden değil mi ilk ve ömürlük aşkımız kendimize... "Ben" li cümlelerin büyüklüğüne inancımız da ondan. Sonra sebebimize aşkımız var tarifsiz. Yaradana aşkı inkar manasız. "Hık" deyince inkar kalmıyor malum... Sonra başlıyor aşk diye tarif ettiğimiz ama aslında bildiğin sevginin bilimum şekli şahanesi. Kimi ömürlük, kimi yeni sürümüne kadar... Aşktan yanmak da seçimimiz, kalbimize gömüp(tamamen zırva) yola devam etmek de... "Ben seni öyle seviyorum ki; dünyada eşi yok. Çünkü aşk karşılık beklemez" " Seni sevmeyi ben istedim" Ben..." Senin aşkına inanmakla en büyük hatayı etmişim. Seninle ilgili herşey benim için yok hükmünde..." Ben... "Çok sevdim ben onu. O da sevdi beni en az ben kadar sanırım. Ama o öldü. Ben kaldım. Ama aşkım benimle yaşayacak ölene kadar..." Ben... Ne zaman başlayacağına ve ne zaman biteceğine bizim karar verdiğimiz bir sevmeler şekli değil mi geri kalan aşk tarifi... İletişebildiğimiz kadar insanız ya, hani gerisi hormonlar ya. Ve o hormonlardan, çiftleşme dürtüsünden hayvanlarda var ya; Kedi gibi biri bizi bulsun diye bi kenara işaret bırakmıyoruz diye mi bizim bu aşklarımız ulvi? Ya da ufak bir mirket gibi muhtemel eş adaylarının başından bit ayıklamıyoruz diye mi çok özel?
Biz abartı seven yaratıklarız. Bunca güzel şiirin, resmin, şarkının çıkışı ve ünlenişi de bundan. Doğadan kopyaladığımız ezgileri, görgüleri birleştirip, uzatıp yazılı çizili aşklar haline getirirken pek bir abartılı seviyoruz kendimizi. Bizle başlayıp bizle biten cümlelerin içini renklendiriyoruz. Çünkü aşk büyük. Aynı biz gibi. Ama sevmek... Yani baharı semek, sütlü kahve sevmek, beyaz spor çorabı sevmek, son çıkan albümün ikinci şarkısını sevmek sıradan... Üç gram hormon desteğiyle aşık olduğun adamın kırk yıl sonra kıçını yıkamazsın yatalak olduğunda, tam öpecekken akşam yemeğinden miras ağız kokusunu duydun mu kaçarsın afeti devran olsa sevgilin. Birini sevmek onu her durumda sevmeyi engellemez. Unutmayı da zorlaştırır. Düşünce sevdiğini kaldırırken yerden "ben" devreye girmez. Aklına bile gelmez. Çorba yapmayı seven kaç gün sever yaptıklarının hepsini kendi içecekse? O zaman sevgi geniş. Dağılan çoğalan ve hatta üreten birşey de. Tekrar aşka dönelim... Aşk kimeydi? Yaradana. Yaradandan ötürü kıymetli benliğe. Hiçbir biçimde hiçbirşeye ihtiyacı olmayan mükemmelliğe. Herkes içini açıp bir baksın. Bak oralarda biryerlerde saklı ego kendini muhteşem bir yaratık olarak hissetmiyor mu?
Bütün bunlari bile bile kendimize neyi ispattayız sürekli?...
Kalbimizin hızla çarpması, kasıklarımızın zonklaması, sesimizin titremesi, elimizin kolumuzun şaşması hormonlardan... O çok aşık olmadan mütevelli atraksiyonlar egodan... Geride kalan o sessiz sedasız, dilsiz, gözsüz, kulaksız sabi var ya... Hani basitleştiği için adı, ederi belirsiz his. Hani sadece senin için kocaman ve paylaşırsan herkes için kocaman şey. İşte o.
Ferhat Şirin için dağları delmedi, uyanın! Ferhat ikinci kazmada Şirin’e ağız dolusu küfretmeye başladı. Ama "Ben" dedi "Öyle bir aşık olacağım ki, kimse geçemeyecek" Ben dediğimiz her an yaşadığımız şey aşk... Dünyayı döndüren de o. Aşk olmadan bu dünya dönmez.
Velhasıl kelam;
Aşk bu.
Aşağı yukarı.
YORUMLAR
Aşağı yukarı oluyorsa, pek ala yukarı aşağı da olur. Aşk bu sonuçta.
Yazınızı aşağıdan yukarıya da okusam, yukardan aşağıya da okusam, değişmez bir şey var :
AŞK
Ş ile K harfinin arasına I yı koymuşuz; olmuşuz AŞIK
K yı çıkarmışız; olmuş AŞ
Aşsız da, aşksız da yaşanmıyor vesselam.
Tabi aşk dediysek, bel altına filan giren türden değil. Onun zaten adı da aşk değil.
Bu konuda bayağı araştırmıştım. Kitabını da yazarım da, şimdi sırası değil. Zamanı var.
Oldukça iddialı cümleleriniz vardı. Şaşırdım pek çok yerinde.
Neyse, bu konuda iddialaşmak istemem. Kazananına rastlamadım, herkes kendi çapında haklı.
Aşk kazansın.
SERPİL ŞEN
Sevgi kazansın.
Kimse bu konuda iddiasını kaybetmesin.
Kazanmak güzel...