RADYOMUZ
Bir radyomuz vardı. Evimizin baş köşesinde. Sanki tahtında oturan bir kraliçe... Ne söylerse ağzına bakardık, dinlerdik. Yeri gelir güler, yeri gelir ağlardık onunla...
Rahmetli ağabeyimde alafranga müzik dinleme merakı vardı. Açardı sonuna kadar. Babam rahmetli, alaturka müptelâsı... İki kuşak arasındaki savaşta, olan o güzel radyomuza olurdu. Biri kapatırken ağzını, öbürü kulağını bükerdi. Zavallı tıkanırdı üzüntüden.Sesi kısılırdı, parazit yapardı. O zaman da tokatlar patlardı soldan sağdan...
Odanın köşesinde mıhlanmış bir raf üzerinden seyrederdi bizleri gülerek... Dantel örtüsü başında, evin büyük hanımı gibiydi. Susmasını da bilirdi, şarkı söylemesini de... Bilgi dağarcığı öyle zengindi ki, şaşardık. Hülyâlara dalardık şarkılarıyla...Ya da toplardı aileyi radyo tiyatrosuyla. Çıt yok! Koca aile; altı kız, iki delikanlı. Kızlar seslenirdi piyes başlarken birbirlerine. Bense elimde kalem, yeni çıkan şarkıların sözlerini, acele acele kâğıtlara yazmak için çırpınırdım.’İçin için yanıyor, yanıyor bu gönlüm’. Bazen de can kulağıyla dinlediğimiz ’Çocuk Saati.’ Ne güzel günlerdi onlar...
Radyo tiyatrosuna dalan annem; kız kardeşimin kurusun diye kuzineye koyduğu ayakkabılarını kavurmuştu. Patlamış mısır gibi kıvrılmışlardı, hiç unutmam.
Babamın hepimizi sus pus oturttuğu ’Yassıada günleri.’ Salim Başol’un sesi halâ kulağımda: ’Müdâfiler hâzır. Açık olarak duruşmaya devam olundu.’ Hepsi, her şey, radyolar gibi ortadan kaybolsa da, hafızalarımıza nakşetmiş, özler dururuz, ara ara...
Eskiden küçücük şeyler mutlu ederdi bizleri... Şimdi kocaman şeylerden bile mutlu olamıyoruz sanki...Ne yazık...!
YORUMLAR
evet ne kadar yalın ne kadar güzel günlerdi değilmi dolabımızda durudu babam ajans zamanı gelınce açardı oyyyyy oyyyyyyyy ve hala saklarım ben bu radyoyu kedi gözü yanıncaya kadar sabırla beklerdık ya birde elektirik gittimi arkası yarınlar için gece kalkıp çok bakmışımdır elektirik geldimi diye çok güzel bir yazıydı yıllar yıllar eveline götürdü beni elleriniz dert görmesin :)))
Çok güzel di... Zaman ötesinde bir yolculuğa çıkardın bizleri sevgili arkadaşım...İçin için yanıyor, rahmetli babamın çok sevdiği bir şarkıydı, ki hala kulaklarımdadır babamın zevkle gülümseyerek,mest olarak o şarkıyı dinleyişi, ve bizlerin de elbette...Ve sık sık babamın kendisinin de söylediği bir şarkıydı o ... İşte, bir an dalıp gittim ben de kayıp zamanlara... Kayıp işte...Gel de bul artık, ne o zamanı ne de o insanları... Sevgilerimle, saygıyla ...