kış terliği
daha dün ayrılığın
kollarında ölürken
dikenli bahçelerin
yollarında kanarken,,
kapıyı tıkladın
ve dedin ki;
kalbini al da çık hadi
oynayalım
düşünmeye vakit yoktu
bekletmek lükse kaçacaktı
canımı limon gibi sıkan karanlıktan bıkmış
usanmıştım
üstelik
uslanmak bilmeyen çocukluğun
çığlığını
boğamazdım daha çok
kış mevsiminin kıymetli güneşinden
ziyadesiyle istifade etmenin
gerekliliğini bir yana koyarsak
kapı eşiğinde yalnızlığıma uyan pabuçlardan başka
ayak
kabı bulamadım bir süre
derken
ayakların burnumun dibinde
kelebekli terlikler
bileklerine baktım
kopça izi
ellerine baktım
kulaklarından tuttuğun ve ayakları yere sürünen pembe ayıcık
üstelik
gözleri kayık
dedim ki,
yazdan kalma havasıyla
baharı atlayıp
kışa düşüp
çarpacak beni
üstelik
ayı benzeten elleriyle
her neyse,,
düştüm peşine
peşinden
sağını solunu şaşırmış terlikler
düştü peşime
evvela ayaklarına ayak uydurdum
sonra
kalbime uysun diye ritmin
sana bir şans
bana
kısacık bir mola yeri
gözlerindeki mavide demlenen
papatya çayı
sakinliği
derken
masal da burda bitti,,
değil tabi..de çaysadım iyice
kış terliği Yazısına Yorum Yap
"kış terliği" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
fransız
@fransiz2
teşekkür ederim Mavi
çocukken çok küserdik.. ama hemencecik barışırdık
çocukken çok küserdik.. ama hemencecik barışırdık