HACI MURAT’A BAK SEN!
Kepez’de bir öğle vakti.
Kepez Parkı (Kepez Meydanı) içinde yer alan küçük köfteci dükkânlarının önünde oturuyorum.
Bir “Hacı Murat” geldi.
Tam önümdeki park yerine girdi.
“Hacı Murat’ta” bak sen!
Takmış, takıştırmış.
Havası yerinde.
Kaporta o biçim.
Lastikler âlâ.
Bakım o biçim.
Makyaj güzel.
Sanki kuaförden yeni çıkmış.
Gelin mi, damat mı?
Belli değil.
İçinden bir bayan indi.
Birde beyefendi.
İlla ki kapılarını çarpmak istiyor, Hacının.
Yumuşak kapanmıyor kapılar. Hacı sert.
Adam kapıyı kapattı.
Kilitlemedi.
Biraz öteye gitti. Döndü Hacı’ya doğru. Elindeki uzaktan kumanda aletini bastı.
Bir “gulugulu” yaptı bizim Hacı.
Dörtlü sinyalleri, iki defa yaktı söndürdü.
Çağı yakalamış Hacı.
Havan batsın ulen!
*
Aklıma hemen, 70’li yıllar geldi.
Ne havası vardı, Murat 124’lerin.
Küçüktüler, çok büyük işler yaptılar.
Bizim Yenice’de bir kadın, yetim oğluna bir Murat 124 aldı. Bir tarla satıverdi, “Hacı Murat” için. Çocuk hava atmaktan, havasız kaldı.
Biz kızı kandırdı, Hacı Murat’ın ön koltuğuna oturttu. Bir tarla satıp düğünde yaptı.
Birkaç yıl sonra Murat hurdaya gitti. Kız da, babasının evine.
Olan tarlalara oldu.
40 yıl önce, “Hacı Murat’ın” havası vardı.
Şimdi, hangi taksinin havası daha fazla bilen var mı?
Vosvosların fan kulübü var, biliyorum.
Şimdi, Hacı Muratlarında fan kulübü varmış.
Yakışır.
*
Ben bir, “Hacı Murat” gördüğümde anılarım depreşiyor.
Hep aynı şeyleri, papağan gibi tekrar ediyorum.
Yeni tekrar edeyim.
Galiba biz gençliğimizi, bu Hacı’yla paylaştık.
Yanımda Mercedes dursaydı dönüp bakmazdım.
Alıştık lüx araçlara.
Hâlâ Hacı Murat, dikkatimi çekiyor.
Nasıl çekmesin.
Bizim gençliğimizin şahidiydi, sırdaşıydı “Hacı Murat.”
Bizim şarkılarımız, Hacı Murat’ın teybinde hayat bulurdu.
“Ferdi abimiz” ne söylerdi be!
“Susadım çeşmeye varmaz olaydım”
Hakkı Bulut;
“Ben Köylüyüm” ve “İkimiz Bir Fidanın Güller açan dalıyız.” Diye söylerdi.
Orhan Gencebay’ın şarkılarını, seçmeden dinlerdik.
Hey gidi günler hey!
Bu şarkıları, “Hacı Murat’ın” ön koltuğunda dinlemenin zevkini, başka hiçbir otomobil vermezdi. Veremez de.
Sen neydin be, Hacı Murat!
Hâlâ, havan yerinde.
Seninle ara sıra görüşelim.
Kepez’de.
Çanakkale Kepez’de.
Sen yine gel, köftecinin önüne.
Kepez Belediyesi’nin önündeki “Anfi tiyatronun” yanına.
Sana, antifiriz ısmarlarım valla. Buz gibi.
Çanakkale Boğazı’nı seyredersin. Seyrederiz.
Bana sinyal çakmayı unutma.
Severim seni.
Murat 124.
Nam-ı değer, Hacı Murat.
şuayipodabasi...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.