- 1034 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Sevgi İyilik
Hastane koridorları bana soğuk, havasız, soluk renksiz hissi verir. O koridorlarda bekleyen yüzlerde hep bir telaşlı heyecan, gözlerde kaygı, yüreklerde tarifsiz kıpırdı iç sıkıntısı yer eder. Eğer hastanız ameliyattan çıkıp yoğun bakım servisine yatırılmış ise yoğun bakım odasının kapısına gözleriniz adeta çivilenir. Her kapı açılışında yüreğin yerinden oynar bekleme koltuğundan farkında olmadan ayağa kalkar hasta bakıcı hemşire doktor anestezi uzmanı kimi görürsen ona yönelir hastanın durumunu öğrenmek için çabalarsın. Beyninde kurgular artar. Korkular ok olur kalbine saplanır. Yine de dudaktan çıkan her sözü beynin en ince ayrıntılara kadar süzer iyi bir yanla bakar. Beyin hızlı olayları çözer ümitle ümitsizliği ayırt eder. Kalpse umuda yeşil ışık yakmak için hep bir mucize bekler. Akıl ona temkinli olmasını en kötüsünü hazırlamaya yemin etmiş gibi sürekli sorun üretir.
Bugün öğleden sonra Büyük babaannemiz yatağının yanında küçük oğlu tarafından şuuru kapalı ağzından kan gelmiş vaziyette bulunmuştur. Ambulansla önce Devlet hastanesine sonrada Özel Letoon hastanesin de yapılan tetkikler sonucu beyin kanaması geçirdiği tespit edilip acil olarak ameliyata alınmıştır. Uzun süre baygın yattığı kanama beynin büyük bir bölümünü kapladığı için ameliyatı yapan doktor pek iyi umut vaat etmedi . Kısa bir anlık O’nu yoğun bakım odasına giden koridorda gördüm. Kardeşi; kayınvalideme ne kadar benzediği bir kez daha çocuklarımın tıpkı O’nu bende dahil babaannesinden ayırmadan sevip saymaları gözümün önünden film şeridi gibi geçiverdi. Benim çocuklarım torunuydu. Çünkü evlatlarının çocuklarını istediği gibi görüp sevemedi. O nedenle O’nun torunu hatta gelini kızıydım. Görseydi beni gözlerinin içi güler avucunda elinde ne varsa vermeye çalışır dünyaları vermiş kadar sevinirdi. Ah! şu vefasızlığım telefona küskünlüğüm kusurum… Ah! huylu huyundan azizmiş bende bu yönümden acizim. İşim olmadığı sürece hal hatır için bile hiç kimseyi arayamamak ne fena. O’nu o sedyede yoğun bakım odasına götürürlerken en küçük oğlunun gözyaşları hıçkırığı içime işledi. Erkekler ağlamaz derler hepsi hikayee…
Bu en kritik gecesi şeker ve tansiyonun yaptığı beyin kanaması epeyce geniş bir alana yayılıp uzun süre o vaziyette kaldığı için geri dönse bile yatağa bağımlı ya da sonunu şu an bilmek istemiyorum içim acırken .
Hayatımız hep devam edecek gibi ve bir gün bizimde başımıza herhangi bir olay gelmeyecek gibi düşünüyoruz. Oysa süprizler beklemediğimiz anlar kapımızda eşiğimizde. Çocukluk arkadaşım felç Antalya da yoğun bakımda kalıyor kaç aylardan beri…O’nu o hep eski haliyle anayım diye evine gidemedim en acısı da o .. En yakın genç arkadaşlarımın eşleri birer sonbahar yaprakları gibi toprağa döküldükçe bizi nelerin beklediği meçhul… Onun için kısacık şu ömrümüzde bize arkamızdan eşlik edecek sadece kocaman SEVGİ İYİLİK ….
İnşAllah büyükbabaannemiz sağlıklı sıhhatli bir şekilde aramıza döner. Takdiri ilahinin!….
Gülayşe
YORUMLAR
Geçmiş olsun, Allah hayırlısını nasip etsin. Umarım iyileşir hastanız.
İnsan her şeyi kaybettiğinde fark ediyor. Ve maalesef bunu da çabuk unutuyor.
Biraz yaşam koşulları, biraz kişilik yapısı. Ama asıl olan sevdiklerimizi sık sık ziyaret etmek tabii ki.
Ben de vefa yoksulu gurubundanım bu yüzden sizi çok iyi anlıyorum.
Selam ve saygıyla.