- 1158 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ö N C Ü D E R N E K
Ö N C Ü D E R N E K
Sarıveliler/ Lemos Esentepe Köyünün yağız gençleri, ekin biçme ayında her gün ikindi vaktinden sonra sarı çakır dikenli toprak sahada top oynuyordu. Cumhuriyet Türkiye’sinin anıtsal bayramı Ondokuz Mayısı elinde bayrak, dilinde, "Onuncu Yıl" marşı ve gögsü dik, başı açık şekilde beyaz atletli, siyah şortlu kutlayan magrur öğrenciler benzeri cevval gençler futbol topuna vurdukça yer gök inlerdi. Gençlerin ayaklarında genelde lastik pabuç olmakla birlikte bazısında altı kösele kundura ve kimisi ise bez ayakkabıyla top oynardı. Her biri, olanca gücüyle "güm" diye vurdukça top, delleniyordu taşlı, dikenli sahada. Böy le büyüleyici bir görselliğe imrenmemek ve gururlanma mak mümkün değil.
Cumhuriyet Devleti kurumlarında Lemos’ lu olarak ilk kez görev alan ve 1930 lu yıllarda Fariske Yatılı İlkokulunda okuyan çok değerli, önder aydınlar; Ahmet Tufan Şentürk, Hasan Can, Mustafa Alkan, Ahmet Dağdelen, Ali Ersan, Mehmet Çalışkan, Ahmet Dilek ve Halil Alkan ile başlamış Mustafa Kökçam, İbrahim Aydın, Ahmet Yıldız, İbrahim Özer, Haydar Gültekin ile devam etmiş ve Ahmet Tutar, Osman Yıldız, Yusuf Çetiner, Mehmet Ermiş, Osman Aydın’la gelişip cehaletin bendini yıkıp çağlayarak sürmüş ve yıllar geçtikçe köyün her hanesi memurla nurlanmıştı. Bu gurur, şerefli çağdaş eğitim sürecinin eseriydi.
1960 li yıllarda her gün okulun bahçe sinde top oynayan gençler ise, Lemos’un dördüncü devre aydınlık meşalesiydi. Yani Ermenek Ortaokulundan mezun olunca ailesinin kıt imkanıyla en yakın lise bulunan Konya, Karaman, Antalya gibi şehirlerde liseyi okuduktan sonra üniversitede okumaya başlayan Süleyman Ersan, Abdullah Yılmaz, Hasan Dağdelen ve kamuda memuriyete yeni atanan Ahmet Akın, İbrahim Yıldız, Mustafa Şengül, Mustafa Okumuş, Mustafa Ceylan, Mustafa Ermiş, Abdullah Yıldırım, Ahmet Gültekin ve Ahmet Özer gibi gençler.
Top oynayanlar Lemos’un aydınlık yüzünü yansıtan gençler olduğu için gururlu, umutlu ve bir nevi dokunulmaz örnek kişilerdi. Genelde ailesi köy işlerinde çalışmaktan azade edilenler.
Yaz tatilinde gönüllerince eğlenen can ciğer arkadaştı onlar. Orta öğretimde okumayan yaşıt arkadaşlarıyla beraber günlerini gün ediyor ve ikindi vaktinde hep birlikte soluğu ilkokul önünde top sahasında alıyorlardı. Okuyan gençerin her gün aynı yerde bir amaç için toplanması köyün diğer gençlerinin de hevesini kabartıyor ve Onlarda erkenden okul bahçesine top oynamak için koşuyor ve diğerlerine şevkle yoldaş oluyordu.. Aşık Eyüp Çelik(kaleci), Efe Mehmet Yıldırım, Kakhaci Mustafa Alkan gibi spor severler.
Ailesinin ekin, harman ve sap, saman işi çok olan gençler ise, daha küçük yaşta olduklarına bakmaksızın bü yüklerini sadece boynun bükerek uzaktan seyretmekle yetiniyordu. Böyle büyüleyici bir görselliğe imrenme mek mümkün değildi. Bazen iş ten kaçamak yapıp çift kale futbol maçında yer alınca çok sevinip çocuklar gibi şen oluyordu çalışan bücür gençler.
Lemos Köyünde yaz günleri ikindi vaktinde top oynamak alışkanlık haline gelmişti. Her gün vakit gelince kah vehaneler boşalır ve tarlada çalışanlar apar topar okulun önüne ya top oynamak ya da seyreylemek için akın ediyordu. Böylece tüm gençler, kahvehane köşelerinden uzaklaşıp değişik bir şekilde eğleniyordu. Takımda yer bulamadığı için oynamayanlar, o havayı teneffüs etmekten bile mutlu oluyordu. Topa başka bir değer yüklemek isteyenlerce güya mektep görmüş delikanlılar, beyaz atlet, siyah şortla sahada meşin topun peşi sıra durmadan boş boş koşarak cehendeme odun taşıyorlardı. Halbuki bu top döndükçe, gençler arasında fikri birlikteliği sağlıyordu.
Mektep büyüğümüz Süleyman Ersan, Liseyi beraber okuduğu arkadaşları içerisinden Üniversitede okuyan kişiydi. Her ortamda çevresinde büyük bir farkındalık yaratan lider nitelikli bir kişilikteydi o. Yaşça akranları ve okuldan devresi olan arkadaşları özel saygı gösterirlerdi. Liseye yeni başlayan beni ve akran arkadaşlari yolda, top sahasında, kahvehanede görünce; "Adaşım, nasılsın" diye hal, hatır ve okulumuzun durumunu sorardı. Bilgili, kültürlü ve örgütçü bir karakter yapısı vardı. Okumak isteyen gençlere hep yardımcı oluyor ve bizlerin genel kültürünün artması için bol kitap okumamızı önermekle birlikte roman ve hikaye kitaplarını da kendisi veriyordu.
Lemos’un görsel olarak güzelleşmesi, sakinlerinin refah düzeyinin yükseltilmesi için her daim fikri çalışma yapıyordu.
1967 yılı Temmuz ayının ortaları ekinin biçilme, destelerinin harmana toplanma zamanında tüm köy sakinleri karınca gibi çalışıyordu. Ailelerin eli kaşık tutan her iş gücüne en çok ihtiyacı olduğu bir andı. Kimsenin top oynamak bir yana hasta olmaya bile hakkı olmadığı bir zamandı. Bir yaz günü akşamı kahvehanenin en uç köşesinde Abdullah Yılmaz ağabeyimizle birlikte Mustafa Coşkun, Ahmet Ataseven, Hüseyin Yıldız ve Özkan Coşkun’ la beraber sohbet ederken Hüseyin Yıldız bana; "Amcaoğlu, yarın Halimiye (Tepebaşı) Köyü takımı ile futbol maçımız var. Süleyman Ersan abi, deste işini bırakıp mutlaka sahaya gelmeni istiyor" deyince çok sevindim. Ertesi günü işten kaytarıp okulun önünde yerimizi aldık. Sahaya çıkan takımın kaptanı Süleyman Ersan’dı. Sahaya çıkan futbol takımın on bir kişilik kadrosunda Hüseyin Yıldız, Etem Okumuş ile bana da yer vermesi kişisel olarak gönlümüzü, ruhumuzu okşamış ve gururlanma mızı sağlamıştı. Tepebaşı/Halimiye futbol maçının rövanşı Tepebaşında on beş gün sonra Postaci Kâdirin kaptan olduğu Tepebesi
takımla yapilmisti. Tüm Lemoslular yaya olarak köye gece saat 22 sıralarında dönüş yapılırken Süleyman ve Ali Tufan önderliğinde tüm köylülerimiz Onuncu yıl marşı soyleyerek coşkuyla karşılanmıştık.
Böylece Taşeli’nde köyler arası futbol müsabakasın ilk kez bu etkinlikle başlatılıp arkadaşlığı, kardeşliği ve birlikteliği başlatan kişiler Lemos/ Esen tepe gençliğiydi. Tüm bu etkinliği organize eden Süleyman Ersan, Ahmet Akin ve fikirdaşlarıydı.
Aynı yılın bir ağustos akşamında Süleyman Ersan ve Ahmet Akın, arkadaşlarıyla bir likte resmen kuruluşunu sağladıkları, "Esentepe Köyü Kalkındırma ve Güzel leştirme Derneği"nin genel kurul toplantısı köy ilkokulunda yapılmıştı. Okulun büyük dersliği katılımcı köylüleri almamış, geç gelenler ayakta kalmıştı. Her kişi bu yeni örgütü (dernek) ve kurucu Başkanı Süleyman Ersan’ın vereceği mesajı hem me rak ediyor, hemde kalbi istekle destekliyordu. Lemos Köyünde kurulan bu dernek, yeni bir örgütlenme birimi bakımından bölgede bir ilkti.
Esentepe Köyü Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği yönetim kurulu ve Baş kanının belirlenmesi için ilk kez seçim yapıldı. Köyün sivil kesiminden de kişiler a day olmuştu. Salonda çok tatlı heyecan vardı. Nihayetinde olgunluk içinde gerçekleş tirilen seçim sonucunda; Süleyman Ersan’ın başkanlığında Ahmet Akın, Mustafa Okumuş, Mehmet Yıldırım, Mustafa Ermiş ve İbrahim Yıldız ve Süleyman Yıldız’ dan müteşekkil bir Yönetim Kurulu seçilmişti. Yönetim Kurulu, Lemos için güzel iş ler yapmak için çok heyecanlı ve kararlıydı. Ancak, herne şekilde olursa olsun, örgüt len menin karşısında olan ve seçilemeyen bazı muhalifler; "Lemos Köyünün gözlek ardıç ve çayır mevkisini ağaçlandırıp orman yapacağı ve böylece islam taşındaki eke nek tarlalarının ellerinden alınacağı" propangadasını yaptı. Bu durum bir gençlik ha reketi olarak nitelenen derneğin, yaşlı köylülerce benimsenip desteklenmesini etkile di. Nihayetinde Esentepe Lemos Köyünde şevkle kurulan bu dernek, 1980 ihtilalin den sonra kapandı. Derneğimizin sosyal alanda çok başarılı çalışmaları oldu
Bu kainatta; bir kişi hiç bir şey, iki kişi arkadaş ve üç kişi ve fazlası çok büyük güç o larak tanımlanır. Bu bilinçle ticaret erbabı kişiler bile, daha fazla kar etmek için ku rumsallaşarak Şirket, Holdink, Kooperatif ve Birlik şeklinde organize olurken, topra ğa bağlı köylü üreticilerin bir araya gelip emek ve fikir birlikteliği yapmaması büyük noksanlık. Hele Esentepe Köyünde elli yıllık geçmişi bulunan bir örgütlenme kültü rüne yabancı kalmak ise, eski hataların sürdürülmesinin devamı olsa gerek.
Sosyal toplumlarda kişiler, "Benlik" duygusuna kapılıp "Ben" dedikçe hiç bir kimli ği olmaz. Ancak, bireyler bir lik olup "Biz" dedikçe, yıkılmaz kaleleri yıkar ve tarihi süreçte hayırla anılıp yad edilir.
Bu bağlamda köyümüzün yetiştirdiği seçkin kişiliklerinden öğretmen Mustafa Doğan ve ekip arkadaşlarının elli yıl sonra hayırlı bir amaç doğrultusunda hep birlikte Bir olmak, diri olmak ve gür olup güçleri birleştirip ihtiyacı olanlara yardımda bulunabil mek için 2018 yılında, ESENTEPE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ’ni kurmalarını önemsiyor ve tebriklerimi sunuyorum. Bu dernek, insanlık için yararlı hizmetler yapa caktır. Maddi ve manevi desteklerimizi esirgememiz gerekir
Gençler her daim, cesaretiniz çok, yolunuz aydınlık ve yardımlarınız hayırlı olsun.
NOT: (Bu yazımda adı geçen veya ima edilen Rahmeti rahman olan tüm merhumları Allah, berzahta azabından korusun ve ahrette cennetiyle mükafatlandırsın.)
Şubat- 2018
Süleyman YILDIZ
(LEMOS5303)
ESENTEPE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ -ESENTEPE/ SARIVELİLER_KARAMAN
DERNEĞİN BANKA HESAP NUMARASI:
HALK BANKASI SARIVELİLER ŞÜBESİ
HESAP NO: 1392 16100044
İBAN NO: 1867 0001 2001 3920 0016 1000 44
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.