KOŞULSUZ SEVGİ VE AŞK AYRIMI 1

• 5 Şubat 2018 Pazartesi 09:50:14

Merhaba
Kendimce sizlere , gerek iç sesimin yönlendirmesi , gerekse yaşananlardan okuduklarımdan edindiğim bilgi birikiminden ,derlenen bir yazı dizisi sunacağım.
Bunları onaylayabilir ya da onaylamaya bilirsiniz. Amacım onay almak değil zaten ,sadece ve sadece düşündürebilmek adına.
Bunu yazmaya düşünerek karar vermedim .Gece gördüğüm bir rüya ve uyandığım da zihnimden akan kelime dizinleri karar verdi.Kelimeler kendiliğinden dökülüyorlar.
Koşulsuz sevgi ve aşk, son zamanlarda çok duyduğumuz terimler.Peki sevgi ve aşk aynı manada mıdır.
Aşkla yaratıldık , bunu biliyoruz,o zaman aşk bir yaratım demek ,diye düşünebilir miyiz? Böyle düşünürsek, aynı anda birden fazla kişiye aşık olabilir miyiz? Düşüncesi bile saçma geliyor. Peki aynı yaşam dönümünde (Yani aynı zamanlarda bir kişiye aşıkken ya da ilişkideyken bir başkasıyla birlikte olmak ) bu ne getirir bize.
Sevgi koşulsuzdur. Evet insanları koşulsuz sevmeliyiz. Bunun için buradayız aslın da bunu öğrenmek için. Şefkat , anlayış, paylaşım, hayatın güzelliklerini koşulsuz paylaşmak severek çalışmak üretmek ,insanlığa güzel değerler katmak için.
Biliyoruz ki , iyi kötü yok lakin kötü dediğimiz nefsani ve insanlara zarar veren duygu ve hareketler düşük enerjilerdir. O zaman bizim bu negatif dediğimiz düşük enerji alanını yükseltmek gibi bir de sorumluluğumuz var. Çünkü biz insanların diğer canlılardan farkımız bu , Akıl , zihin, şuur ve bize bahşedilen yetenekler bunu yapabilme gücünü vermektedir.
Şimdi konudan konuya geçer gibi göründüğünün farkındayım lakin bir biriyle bağlantılı olduklarını sanırım yazının sonunda anlayacaksınız.
Bizlere bu kadar bilginin geldiği bu dönemde , bizler uyanmak diye bir terimde duyuyor , inceliyor ve bir çok yetimizin farkına varıyoruz. Peki uyanan yani farkındalık düzeyi artan gelen bilgileri algılayan insanların bu konularda sorumluluğu artmıyor mu?
Koşulsuz sevgiyi az çok biliriz aslında hepimiz . İnsanları birleştirmek , uyumlu yaşam sağlamak peki yanlışlarını gösteremezsek , biz doğru yaşamlarla örnek olamazsak ne anlamı kalır uyanmamızın ki her uyandım diyen insanın mutlaka uyuyan bir yanı vardır. Bu ne demektir kendinde fark etmediği yanları vardır. O zaman dışarıya bilgi verirken , kendini de sürekli gözlemlemeli, kendini eleştirmeli ve dışarıda ki olumsuzlukları kendinde de sorgulamalı.
Sevgi herkese verilmeli ayrım yapılmamalı , şekli değişebilir anne, kardeş ,arkadaş sadece bir insan ,hatta eşimizi bile bir insan olarak görmeli ve sevmeliyiz.
Peki aşk , sevgi ve aşkın farklı olduğunu söylerim bana kızarlar.Hatta sevginin aşktan üstün olduğunu söylerdim.Neden böyle düşündüğümü bilmezdim bu bir histi.Şimdi bunu anlam vermeye başladım. Sevgi insanları bir arada bağlayan bir güç .Tıpkı evrende ki tüm gezegenleri yıldızları birbirine bağlı bir döngüde tutan güç gibi ,görünmeyen ama var olan.Bu yüzden sevgi aşktan üstün olmalı insanlar için , yaratıcının var edenin yarattığı düzeni devam ettirebilmek için.
Aşk ise yaratım katında , var edene has bir şey ki o yüzden ilahi aşka erenler tüm dünyevi nefislerin den arınırlar.Şimdi biz aşkı sevgi gibi görürsek yanılırız. Aşk iki kişiyi bağlayan bir güçtür.
Koşulsuz sevmelisiniz önce eşinizi sevgilinizi , bir insan gibi görmelisiniz. Diğerlerine verdiğiniz insanı sevgiyi onunla da paylaşmalısınız. Aşk ve onun getirdiği , ruhsal bedensel çekimler de ise onun farkını anlamak gereklidir.
Aynı zaman döngüsünde bir insan birden fazla kişiye aşık olamaz ,eğer bu oluyorsa oturup sorgulaması gerekmektedir.Aşk ve cinsellik tamamen bir yaratım yansımasıdır. En büyük gerçeği bir insanın dünyaya gelme nedeni olmasıdır.İkinci olarak iki kişi bir aşk yaşadığın da cinsellik yaşadığın da, sadece bedenleri birleşmez. Duygusal alanları, auraları, enerji bedenleri , ve bu enerji dönümü çakralarını ,bedenlerini, yaşamlarını, düşüncelerini ve sonucunda da hayatlarını etkilemektedir.
Şimdi bizde bu kadar etkileşim yapan bir şeyi , koşulsuz sevgiyi paylaştığımız gibi paylaşabilir miyiz?Hayır . karşısındakinin yaşam ve ruh halini ne kadar biliyoruz ki ve ne getirecek koşulsuz sevgi gibi bağlayıcı ve güzel mi kılacak .
Bir defa aynı zaman döngüsünde yaşanan birlikteliklerde aşk var mıdır? nefsani duygular mı vardır ? İlk önce bunu sorgulamamız gerekmektedir.Aşk sınırsız ve koşulsuzdur lakin kendi döngüsündedir bu. Bu koşulsuzluk koşulsuz sevgiyle aşkın bir kişide var olmasıdır. Ne demiştik eşimizi aşık olduğumuz kişiyi önce insan olarak görüp koşulsuz sevmeliyiz. Sonrasın da onun bize hissettirdiği o özel duyguyu ve bize bir başka güzellik katan aşk olgusuna bakmalıyız. Birine aşık olmuşsunuzdur elbet , o zamanki enerjinizi , güzelliğinizi hatırlayın.
Burada anlatmak istediğim şey aşk özeldir iki kişi arasında, bunun akabin de de cinsellik önemlidir.Cinsellik bir tabu değildir .asıl özgürlüktür.İki insanın birbirini keşfetme ve birbirlerinin tüm bedenleriyle etkileşim alanıdır.
Aşk özel olduğu gibi cinsellikte özeldir. Bizler muhteşem yaratılmış canlılarız. tüm bedenlerimiz harika bir sistemde işlerler. Gerek görünen bedenlerimiz gerekse görünmeyen enerji bedenlerimiz olsun.
Biz bu kadar önemliyken ve ne demiştik tüm düşük enerjileri yükseltmek bizim görevimiz , sorumluluğumuz demiştik.0 zaman bu kadar güzel bir sisteme sahip olduğumuz , bedenlerimizi ve cinsellikle yani birleşmeyle etkilenen alanımızı , öyle hor kullanmak özel tutmamak ona saygısızlık değil midir? Onun sistemini bozmak değil midir?
Yapılan araştırmalar şunu ortaya koymuştur ki birlikte olduğumuz kişi ,bizi de değiştirir. Onun dnası size sizin ki de ona karışır bir şekilde , buda onun özelliklerini alabilmektir bir anlamda. Uzun zaman birlikte olan eşlerin zaman için de birbirlerine benzedikleri görülmüştür.
Çevrem de büyük bir yozlaşma görmekteyim , bu yazı da bel kide bu yüzden yazıldı. Cinsellik tabu değil , rahatça konuşulmalı evet. Doğru bilgilenmeli insanlar gençler özellikle. Ama cinsellik çok özel ve önemli bir hareket , onun bu önemli ve çok özel olan alanı korunmalı. Aşka ve cinselliğe bence hak ettiği önem ve değer verilmelidir. siz her kesi koşulsuz sevebilirsiniz . Yalnız koşulsuz her kese aşık olamaz ve cinsellik yaşayamazsınız.
Bu bir sınırlama ve kısıtlama değildir. Zihinler de hemen bu yankılanacaktır. Bu aslında bu iki güzel ve anlamlı duygu ve hale gerektiği değeri ve önemi vermek ve zihinsel ruhsal karmaşaya son vermektir.
Bu ilk önce insanlara , sonra topluma yansıyacaktır. Çünkü birlikte olduğunuz insanı ve kendinizin duygularınızın ne kadar özel ve güzel olduğunu anlayacaksınız.
Bu duygular ve davranışlar toplumda aşka ve birlikteliğe olan inancı çoğaltacak. kadınların ve erkeklerin birbirlerine güvenmelerini sağlayacaktır. Böylelikle güzel nesiller ve toplumlar var olacaktır.
Şimdi sadece şu soruyu soralım kendimize, farkındalığı artmış insanlar olarak ,aşkın sevginin ayrımını ne kadar yapıyoruz. Sorumluluğumuzu bu anlam da ne kadar alıyoruz.
Kendimize nefsimize ne kadar sahibiz , ayırt edebiliyoruz.
Buradaysak ve bu farkındalık derecesine gelmiş isek , aşka sevgiye , cinselliğe, bedenimi ze ve başkasının bedenine, duygularına yaşam alanlarına saygı duyup koruyup , düzene sahip çıkıyoruz.
Biz hayvan ,yada bitki olarak iç güdüsel yaşayan varlıklar değil akıl ve farkındalık düzeyinde varlıklarız. Sorumluluklarımız nedir?
Herkes kendi bilinç seviyesi ve iç sesine göre cevaplar verecektir.