Günlük
Karanlıktı hem de zifiri karalıktı bu gece günlük. Aklın kenarında bir söz ,tenin damarında akan bir damla kan yok gibi sessiz ve soğuktu zaman.
Serseri gibi dolaştım karanlığı bu gece,sütunsuz bir boğmaca gibiydi o an yaşam ne diyeceğimi ne söyleyeceğimi bilmediğim sefil dudakların hareketsiz kaldığı ürkek körebe bakışların dokunmaya ürktüğü yalnızlığımı değdiremedim karanlık kıyılarına.
Çözemedim,yapamadım,sevgimiydi.aşk’mı saplantımı bu. Sözleri hayal edip telaffuz edememek ne zormuş be günlük,.ne kadar zormuş aşkta acele ettiğini düşünüp hep geç kalmak.
Akmak istediğin kıyıların kesik çizgileri dal budak bölerken suyun yüzünü sevecen sözlerine inandığın gül yüzünü ve sarf ettiğin her sözünü unutup gitmek ne zormuş.
Tüm bunları yaşarken göçebe gönüller misali sevdiğin yeşilsiz,mavisiz,yıldızsız en zoru da karşıtsız bir sen anlarsın zaten beni günlük bir sen dinler bir sen istersin benimle
konuşmayı ve biliyor musun günlük sözde cümbüş çalıp çiçekler açtırmak kolayda bir sensiz yarınlara çıkmak zor.
Uçuk..