- 643 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Sokakta oynayan son nesil
Ceplerine koyduğu bilyelerin sonuncusunu yere düşürünce taş zeminden "cınk",diye ses yükseldi avluda.
"Hay Allah !" Dedi gayri ihtiyari.İki cebide ağzına kadar doluydu.Bugün" Misket Memeti" mutlaka yenmeliydi. Elinde ne var ne yoksa yutmalıydı..Sol elinin avucunda sıktığı "eneke" bilyeyi cebine koymamıştı.Kırmızı beyaz yanar döner renkleriyle göz alıyordu.Bir çok arkadaşı iki üç katı fiyat teklif etmişlerdi de vermemişti.
"Kim var orda"Sertçe söylenen bu sözle irkildi.Yakalanmaması lazımdı.Eğer annesi onu bu halde görür de babasına söylerse hem dayak yiyecekti hemde ahır cezası alacaktı.Avluda bulunan dibeğin arkasına saklandı.
Annesi göz ucu etrafa baktı kimseyi göremeyince"Kedidir" dedi ve içeri girdi.
Semih derin bir "oh" çekti.Koşar adımlarla avludan dışarı çıktı.Çakır gözleriyle etrafı kolaçan ettikten sonra evlerine paralel uzayıp giden tren raylarının karşısındaki tepeye doğru koştu.Sağ elini sağ gözünün üstüne kaldırarak, bir komutan edasıyla etrafı kolaçan etti.Gelen giden yoktu.Dizlerinin üzerine çökerek ellerini toprağa teyemmüm yapar gibi sürttü.Elleri bilyeleri iyice kavramalı ve kaymamalıydı.
Diğerleri gelene kadar sol avucundaki enekesini yere attı.Onu da toprakta epey yoğurdu.Cebinden çıkardığı bir kaç bilyeyi yan yana dizdi.Adımlarıyla eneke yerini ayarladı.Yaklaşık üç metre mesafe vardı.Oradan eneke bilyesini fırlattı.Yan yana dizilmiş bilyelerin her biri bir tarafa dağıldı.
Sağ elini yukarı kaldırarak ayağa fırladı ve "İşte bu" dedi. İyice hırslanmıştı.Dağılan bilyelerini toparlarken beklediği arkadaşları gelmişti.
"Misket memet" yoktu aralarında.Sınıfta da arkadaşı olan Salih’e doğru koşarak;
"Memet nerede",dedi. Salih de Semihe doğru adımlarını sıklaştırıp;
"O gelemedi"
"Neden?"
"Ninesi çok rahatsız onun başını bekliyorlar.Hoca başında Yasin okuyor."
Salih duruma bayağı üzüldü.Arkadaşlarına dönerek;
"Hadi arkadaşlar,Memetgile gidiyoruz.
Grup halinde hızlı hızlı iki sokak ötede mahalleye dikey olarak dağın eteğinde bulunan evlerine geldiler.Evleri iki katlıydı.Taş yapılı evlerinin dış merdivenleri ahşaptı.
Evin çatı saçakları merdiveni örter vaziyetteydi.Eve yaklaştıklarında derin bir uğultu ve ağlaşma sesleri ayyuka çıkmıştı.Belliki Memetin ninesi ölmüştü.
Merdivenleri ikişer ikişer çıkan Semih,Memet’i ağlar vaziyette buldu.Sessizce yanına gidip oturdu.
Gelen gidenler çoğalmış,camiden sala verilmeye başlamıştı.İkindi namazını müteakiben cenaze mahalle camisinden kaldırılacaktı.
Mahalleli bir olup onları hiç yalnız bırakmadılar.Yaklaşık on gün boyunca yemekleri farklı farklı komşular tarafından taşındı durdu.
***
Grup grup arkadaşlarla farklı oyunlar oynaya başlamıştık.Birdir bir, uzun eşek,çelik çomak vs.oyunlar oynanıyordu.
Karşıdan gelen mahalle caminin imamı Şefik hocaydı.Öğlen namazını kıldırmış evine gidiyordu.Babam elimden hışımla tutmuş çeke sürüde beni eve götürüyordu.Bu sefer "ahır cezam" daha ağır olacaktı.
Babamın yüzü kıpkırmızı eli kulağımda giderken Şefik amca;
"Hayrullah bey çocuğun kulağını bırak koparacaksın" dedi
"Hocam sabahtan akşama kadar sokakta oyun oynuyor." dedi.
Şefik hoca kendinden emin bir şekilde yanımıza yaklaştı. Kendine doğru çekerek babama yöneldi;
"Hayrullah bey bırakta oynasınlar,onlar sokakta oynayan son nesil" dedi.
Eve doğru giderken hocanın ne demek istediğini anlamaya çalışıyordu.