- 455 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Beyinsiz
Bilgisayarın ilk çıktığı yıllar 1940 lı yıllardır dünyada. O zaman ki ilk bilgisayar, yani şimdikilerin atası hemen hemen bir oda büyüklüğünde ve içinde 17.500 civarında elektron tüpü, 1500 röle, 70.000 direnç, 10.000 kondansatörden oluşmuş 30 ton ağırlığında dev bir makineydi, on haneli beşbin sayıyı bir saniye içinde toplayabiliyordu. Yanılmıyorsam adı da Eniac olması lazım...
İlkokul beşinci sınıftayız o zaman ki adı münazara olan tartışmalar yapıyoruz bazı derslerde. ’’Sanat sanat için midir, toplum için midir’’ ya da ’’Bilgisayar mı daha akıllı insan beyni mi daha akıllı’’ gibi...
Bilgisayar ile ilgili tartışmada herkes bilgisayarın daha akıllı olduğu üzerinde dururken, arkadaşın biri çok ilginç bir cümle sarf etti, cümle aynen şöyle ’’Öğretmenim bilgisayarı da yapan sonuçta insan değil mi? Ama bir bilgisayar insan yapabilir mi? Fişini çektiğiniz zaman durmak zorundadır.’’
Aşşağı yukarı internet ve ceptelefonu hayatımıza gireli yirmi seneyi geçiyor. Benim çocuklar kesinlikle benden daha iyi kullanıyorlar bilgisayarı, biz de işte hasbelkader kendi çapımızda, kendimize yetecek kadar biliyoruz. Bizi ilgilendirmeyen şeylere pek takılmıyoruz. Kızıyorum çocuklarıma bazen, çoğu zaman oyun amaçlı kullandıkları için bilgisayarı. Bilgisayardan ders baktıkları ender. Performans ödevleri sizin de bildiğiniz gibi tembel işi hep bilgisayardan çıkıyor...
Benim demirbaş bilgisayar biraz eski model, amiyane tabirle Nuhnebi’den kalma, parasızlıktan alet ve edevatını yenileyemedik her ne hikmetse. Açılması bir dert, siteye girmek bir dert, msn’yi açmak kapamak ayrı bir dert. Kafayı yedirtecek bana bir gün ya bakalım hayırlısı Allah’dan. Mausa basıyorum bana mısın demiyor, kızıyorum ’’Ulan beynin sulanmış senin yine hay benin senin gelmişini, geçmişini’’ taa anası Eniyak’a kadar gidiyor küfürlerim. Oğlan geliyor ’’Baba kızma hallederiz’’ sakinleşiyorum biraz. Yarım saat bir saat iyi çalışıyor, sonra yine çuvallama faslı, bu sefer kız geliyor ’’Baba sakin ol hallederiz yaparız’’ sinirlerim laçka ’’Nasıl kızmayayım kızım, şiirlere kritik yazıyoruz, şiir okuyoruz, görevlerimizin aksamaması lazım’’ kızım yine ’’sen dert etme hallederiz baba’’ Biraz balkona çıkıyorum sakinleşmek için, o arada hanım ’’Aman da ne kükrüyormuş benim aslanım’’diye laf sokuyor, işte böyle...
Bazen hepten iptal oluyor tamirciye gönderiyoruz. Allah’tan hemen evin yanında ki dükkan bilgisayarcı, geliyor’’Abi elli lira sıkışmış buna’’ bunaldım bu sıralar çok. Ben de gittim notbuk aldım bir tane. O meret de yeni olmasına yeni ama, yavaş çalışıyor bazen. Hanım yine devreye giriyor ’’Yerim ben senin sinirini’’ demeye getiriyor, işte o zaman da benim yağlarım eriyor.
Elektronik Beyinmiş hıh!!! Bir bina yapabilir misin? Anca planlarını verirsin. Bir insan yapabilir misin? Maça gidip tezahürat filan? Peki çamaşır asabilir misin? Benim gibi kendine sinirlenebilir misin? Beyinsiz şey, seni ben icat ettim. Fişini çektim mi, işin biter. Elektriği bulanlara dua et sen...
YORUMLAR
Baştan ben de çok sinirlendim ve şunu öğrendim; inatçı eşek misâli makine için...
Baktın tıkanıklık yapıyor; arabanın radyatör suyu kaynatması gibi, çek kenara arabayı stop et...
Yâni, bilgisayarı... kapatıp açma ile bu akılsız makine, kendini bir gece uyumuş ve
Uykusunu almış gibi, beyni boşalıyor; üç-beş dakika sonra aç...
Antalya'ya kadar gece- gündüz sür gider!..
Hele, Ankara- adana arası dümdüz bir yol var ki, direksiyonu bağla uyu arabada!...
Cetvelle çizilmiş... bir de “dosya birleştir”i, zırt- pırt birleştir!.
Belki bildiklerini söylemiş oldum, ancak, bu gibi yorumlardan bilmeyenler gibi ben de faydalandım.
Şimdi, kimse bu konuyu ele almıyor.
Herşeyi hepimizin bilmesine imkân yok... hele de 50 yaş üstü çocukların!.
Sağlıkla kal...
Bilgisayarına dinlenme hakkına saygılı kal... o'nun da insaflı kullanıcıya ihtiyacı var!.
kadiryeter Kadir Yeter. 02.02.2018 TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=171306
Ahmet Zeytinci'ye