- 696 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HERŞEYE MUHALİF
‘Oh şişimi indirdim, söylemesem çatlayacaktım, kendimi çok iyi hissediyorum’…
Eveet tatmin olmuştum. Bu bana bir iki gün yeter. Sonra yine bulurum bir şeyler.
Acaba biz insanlar bulunduğumuz çağda mı yaşıyoruz yoksa aklımızdan çıkmayan başka bir çağda mı?
Mesela kaf dağının ötesinde mi? Acaba normal bir eleştirel yapıya sahip olamamamızın nedeni, muhalif olduğumuz şeylere, hep muhalif olmamızın nedeni, zihnen o hiç olmayacak olan başka çağda yaşadığımızdan mı?
Ya da başka çağ hayali ve özleminden mi?
Tasavvur ettiğimiz dünya ile yaşadığımız gerçekliğin çatışmasına göre mi konumlanıyoruz?
Muhalifliğin kıronikleşmesi nasıl bir ruh halinin tezahürüdür.
Ya da muhalif olduğumuz şeylerin ‘bilimsel’olarak yanlış olduğu ispatlanırsa muhaliflikten vazgeçecekmiyiz? Sanmıyorum. Belki peşin hükümlü olmayan hatta belki daha doğru bir cümleyle alışkanlık hükümlü olmayan birkaç kişi vazgeçebilir. Çünkü biz muhalifliğimizle mutluyuz. Ya da mutlu olduğumuzu varsayıyoruz. İçimizde biriken bütün kinlerimizi, kıskançlıklarımızı, çelişkilerimizi muhalif olduğumuz, bir fikre, kişiye, partiye vb. boşaltıyoruz.
Geçici bir tatmin duygusuyla konuşmanın şehvetini yaşıyoruz.
Siyaset toplumun bütün damarlarına girdiği için buradaki muhaliflik çok popüler. Ama aslında toplumsal tembelliğimizden de kaynaklanıyor gibi geliyor bana. Uzaklara ve yukarılara gitmeden yakın çevremizi birazcık gözlememiz yeterli.
Şehrin temiz olmadığı konusunda belediyeyi suçlayan bizler, kapımızın bir metre önünü bile süpürmeyiz. Dahası, çocuk bezinden tutun da aklınıza gelen herşeyi sokağa boca edebiliriz.
Birçok otomobilden, kül tablası, sigara paketi gibi birçok şey… ve bu otomobillerin lüks ya da maganda otomobili olması farketmiyor; mühendis yada işçi, sakallı ya da sakalsız…
Ve bu kişiler oy versin veya vermesin muhaliflik yaparlar. Bizim toplumumuzun bir özelliği de önce seçer sonra başlar eleştiriye. Kendince kurnazlık yapar. Yani muhtemel olumsuzlukların sorumluluğundan kaçmış olur kendince. Kaynanalarda öyle yapar önce cicim bicim 15-16 yaşında gelini alır, sonra ondan 30 yaşındakinin deneyimini bekler..
Birde muhaliflikten geçimini sağlayanlar var. Bilirsiniz önce Özal’ın muhalifiydi. O kadar ki, Özal ölse bu adam ne yazacak, herhalde işsiz kalır derdik. Lakin o ruh haliyle hemen Tayyibi ve Melih Gökçeği buldu. İşin garibi Melihle birbirlerini beslediler yıllar boyunca…
Birde muhalifliğin tam karşıtı olan güçten ve menfaatten yana olanlar var; bunlarda aynı hastalığın üvey kardeşleridir. Bu da ayrı bir yazı konusudur diyecektim ama aslında gerek yok. Çünkü müzmin muhaliflerin olumsuzluklarıyla; müzmin yağcıların ruh hali aynı. Birinin ruhunu kin besliyor, diğerininkini asalaklık, yüzsüzlük…
Allah orta yolda gidenlerden eylesin.
Selahattin Cansız
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.