Aşk cennetin dilinden bize kalan yegane hatıradır. -- bulor
belkibirharfimben
belkibirharfimben
@belkibirharfimben

Bizim Cebrail'imiz ise dünyadır

29 Ocak 2018 Pazartesi
Yorum

Bizim Cebrail'imiz ise dünyadır

2

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

750

Okunma

Bizim Cebrail'imiz ise dünyadır

Bizim Cebrail'imiz ise dünyadır

Bunu da seninle paylaşmak isterim arkadaşım: Bazen ’Bismillah’ kalbime kitap ayracı gibi geliyor. Hani şu kaldığın yeri hatırlatanlardan. İşte ben de onu her söylediğimde hayatta kaldığım yeri hatırlıyorum. Evet. Kesinlikle. Böyle. "Yaratan Rabbinin adıyla oku!" emri o Yaver-i Ekrem aleyhissalatuvesselama geldiğinden beri biz kainatı ’Onun (c.c.) adıyla’ okumaya çalışıyoruz. Bismillahla başlıyoruz. Bismillaha başlıyoruz. O güzeller güzeli Nebi’den bu dersi aldık çünkü. Üzerimize üzerimize gelenlerin bizi sıkmasından kurtuluşun "Neyi okuyayım?" arayışına girmekle olduğunu biliyoruz. Yapmadığımız an kaybolduğumuz andır. Hissediyoruz. Bu yüzden uzaklaşamıyoruz. Neye elimizi atsak dilimize o geliyor. Bizim Cebrail’imiz ise dünyadır.

Bizim Cebrail’imiz ise dünyadır. Denizler mürekkep olsa sözleri tükenmeyecek olanın mesajını bize sadece melekleri değil eserleri de taşır. Kainat bir mektubat-ı Samedaniyedir. İşittiğimiz vahiy değil ilhamdır. Sıkıştığımız Cebrail’in (a.s.) kucaklaması değil musibettir. Hüzündür. Gamdır. Mekke değil İstanbul’dur. Sivas’tır. Ankara’dır. Ancak nihayetinde konuşur. Ancak nihayetinde sıkar. Bunaltır. Sarsar. Bir arayışa yöneltir. Sen de biliyorsun: Ancak daralanlar şifa arar. Ancak arayanlar şifa bulur. Okuma bilmeyenler ’bileceklerini’ yazılanlara muhtaç olunca öğrenirler. Bizim kelimelerimizse ayrılıklarımızdır.

Bizim kelimelerimizse ayrılıklarımızdır. Firaklar anlaşılmaz gelir gönlümüze. Çekip alınacaklarsa neden verilmişlerdir? Hem bu kalbe çekip alınacakları ’hiç alınmayacaklarmış gibi’ sevme hissi neden verilmiştir? Sevilmeyeceklerse neden güzeldirler? Kalmayacaklarsa neden özenlidirler? Bir kelebeğin ömrüne bir kelebek sanatı yazık değil midir? Bir Leylalık hayata bir Mecnun sevdası fazla değil midir?

Bir Leylalık hayata bir Mecnun sevdası fazla değil midir? Kalmayacakların tattırılması zulüm değil midir? Kavuşturulmayacakların sevdirilmesi eziyet değil midir? Birşey hem bu kadar güzel hem bu kadar çirkin nasıl olabilir? Hem bu kadar doğru hem bu kadar yanlış nasıl yaşanabilir? Hem bu kadar sanatlı hem bu kadar boşuboşuna olur mu birşey? İki zıt şey birden olabilir mi bir şey?

İki zıt şey birden olabilir mi bir şey? Olamaz. İşte biraz da bu yüzden başkasında gördüğümüz bir güzellik için ’Maşaallah’ demeyi âdet edinmişizdir. Sadece âdet midir bu? Elbette değildir. Bu bize öğretilmiş bir hikmettir. Başkasında bulunmakla bizi hasade/kıskançlığa sevkedecek şeyler karşısında kendimize şunu hatırlatırız biz: "Allah ne güzel dilemiş!"

"Allah ne güzel dilemiş!" Bunu söylemekle o şeyin bizde/bizimle bulunmamasının yanlış olmadığını, onu orada dileyenin yanlış yapmaktan münezzeh olduğunu, bu nedenle o şeye "Keşke benim olsa!" tarzında kıskançlık beslememizin doğru olmadığını hatırlarız. Kendimize hatırlatırız: Onun orada olmasını Hakîm-i Zülcelal dilemiştir. "Maşaallah!"

"Maşaallah!" Böyle dolaylı bir hatırlatmayla iki şeyin aynı anda olabileceğini vehmeden yanımız bir tokat hisseder yüzünde. Birşey hem güzel hem çirkin olamaz. Birşey hem doğru hem yanlış olamaz. Birşey hem hikmetli hem boşuboşuna olamaz. Birşey nihayetsiz Hakîm, Âdil, Rahim, Cemil bir Allah tarafından öyle olması dilendiği halde hikmetsiz, adaletsiz, şefkatsiz, çirkin olamaz. İşte bu yüzden zıtların birarada bulunacağını sandığımız anlara şifamız ya ’Maşaallah’ ya ’Elhamdülillah’tır bizim. Kendimizde gördüğümüz nimetlerin kibrinden kurtulmak için Elhamdülillah. Başkasında gördüğümüz nimetlerin kıskançlığından kurtulmak için Maşaallah.

Ve bitirirken şunu da söylemek isterim arkadaşım: Sanki ’Bismillah’ ile başlanan yolun sonu da ’Maşaallah’a ve ’Elhamdülillah’a çıkar gibi gelir bana. Yani bunlar sanki aynı işin başı ve sonudur. Kainatı Allah adıyla/adına okumaya başladığında en nihayet geleceğin nokta varlığın herbir detayından, hem de en incesine kadar, razı olmaktır. İşte bunun da iki ifadesi vardır: "Allah ne güzel dilemiş!" veya "Hamd Allah’ındır!"

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bizim cebrail'imiz ise dünyadır Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bizim cebrail'imiz ise dünyadır yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bizim Cebrail'imiz ise dünyadır yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
dedim ki
dedim ki, @dedim-ki2
31.1.2018 17:21:56
o zaman dünya yuvarlaktır.

ve sen ne güzelsin.
selahattincansız
selahattincansız, @selahattincansiz
30.1.2018 23:23:49
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.