- 904 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Çıkmaz sokağın rüyası...
Korkular, bazen küstah zamanların arbedesine sığınırlar.
Geniş kabanların fermuarları hep aynı saatlerde boğaza kadar çekilir.
Hep aynı saatlerde bulutlar, kısa tül perdelere gerilir ve kızgın zamanların tüm ortak kaygıları, aynı saatlerde uykuların yerine giyilir.
Yorgunum bugün. Yolların kasveti, killi topraklara karışmış.
Sen bir o yana bir bu yana dönerken yaldızlı yatağında, ben yine gelmeni bekliyorum saçım başım dağılmış. Senden önce davranıp kendi rüyama giriyorum.
Çıkmaz bir sokağın sisli lambasına doğru yürüyorum.
Kirli beyaz sakalında anılar biriktirmiş bir eskici eşlik ediyor bana, serinlikle göğsünü doldurmuş bu kentin kaybolmuş bir sokağında.
Düşler, bazen dalgalı saçların zikzaklarına sığınırlar.
Pamuktan gözlerin şairane bakışları hep aynı saatlerde konuşur.
Hep aynı saatlerde güneş, uzun demir parmaklıklı pencereleri aralar ve şaşkın zamanların tüm ortak heyecanları, aynı saatlerde minik bir yüreğin soylu çarpışlarında buluşur.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.