- 621 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Dost Kazığım
O kadar yoruldum ki, gündelik dertler mi, kendi dertlerim mi, hayatta kalmaya çalışmanın dertleri mi? Öyle zor ki yaşamak. En sevdiğin, hiç vazgeçmeyeceğin insanlardan bir bir nefret etmek. Her birinden ayrı tiksinmek. Hayret ediyorum, bunları bana nasıl yapabildiler? Aklımın ucundan geçmeyecek dertleri nasıl da yüreğime kazıdılar? En kötüsü de ben bunlara nasıl izin verdim? İnanın en ufak fikrim yok.
Keşkeler ile dost olmak zorunda kaldım. Hepsi bana diğer insanlardan daha yakın. Onları kendimden uzaklaştırmaya çalıştığımı biliyorlar, buna rağmen beni terk etmiyorlar. Söyleyin hangi dostunuz gitmeye çalıştığınız zaman sizi daha sıkı tuttu keşkelerinizden başka? Öyle dosttur ki kendileri, ölüm yatağında son nefesini alırken bile insan onları anımsar. Son yolculuğunda yine insanın yanında olur keşkeler. Canınızı yakabilirler ama başka dostum dedikleriniz canınızı yakmadı mı?
Yaktı, hem de çok yaktı. Önce size hissettirmeden benzini döktü tüm vücudunuza. Hiç beklemediğiniz bir anda ateşledi çakmağını. Siz kış ortasında tutuşurken onlar sizin acınızla, yanışınızla ısındı. Bir avuç kül kaldığınızda ise yok oldular. Alabilecekleri her şeyi alıp sizi bırakıp gittiler. Rüzgâr annenin kollarında nereye savrulduğunuza bile bakmadılar. Zaten artık siz de nereye gittiğinizi pek önemseyecek durumda değildiniz.
Başta dediğim gibi yoruldum, kül olup savrulmaktan da yoruldum. Yüzüme bir daha bakmayacak insanların beni yakmasından da yoruldum, sırtıma dost diye verdikleri dertleri taşımaktan da yoruldum. Keşkelerimden bile yoruldum…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.