Her insan bir âlemdir. Birbirine en çok benzeyen ikizlerin bile dünyaları birbirinden o kadar farklı ki. Fark, belki giyimde ortaya çıkmıyor, ancak ruh yapıları benzemiyor birbirlerine. Serbest bırakılsalar tek tip giyineceklerinden tereddüdüm var..
Farklılıklar hoştur gerçekte. Yolda yürürken gördüğünüz ve belki de sinir olduğunuz bir gence kızmayın ne olur. O olmasa siz güzel giyinmenin ne olduğunu unuturdunuz.
Hep gençler eleştirilir ya, ben de onlardan dem vuracağım. Onların garip giyimlerinden, yaşam tarzından bahsetmeyeceğim, tam tersine tek tip oluşlarından yakınacağım.
Tek tip dedim, aklıma Çin geldi. Eskiler bilirler Çin’den gelen karate filmlerinde tüm Çinliler tek tip giyinirdi. Bizimkiler bu ölçüde olmasa da moda yüzünden bu görünümü kazanıveriyorlar.
Geçenlerde yırtık pantolon çıkmıştı, hemen tüm gençler böyle giyinmeye başladı. Öyle oldu ki siz isteseniz de normal pantolon bulamaz oldunuz.
Şimdi şehrin merkezinde bir yere oturun ve izleyin şu tanımıma uygun kaç kız-erkek geçecek, bakın.
Bakın bir kızımız geçiyor, düşük kemer, yırtık kot pantolon, üzerinde bir tişört, ayaklarında gayet sevimsiz koca koca bot tipli ayakkabı.
Saçlar boyalı ve jöleli. Buna rağmen kesinlikle tarak görmemiş, yastık şekillendirmiş saçları ya da şöyle eli ile dağıtmış. Yürüyüşte asla bir bayan zarafeti de yok. Giyimin tüm yaklaşımı pratik ve dolayısıyla gayri sıhhi.
Bunların yetişme tarzları da birbirlerinin aynı. Gazete okumaz, televizyonda haber dinlemezler. Çoğunlukla izledikleri bir dizi vardır dolayısıyla sohbetleri de o dizi dairesindedir. Ya o diziden bahsederler ya da dizideki ideallerini ağzından konuşurlar. Okuduklarında çok sözü edilen bir kitaba (kendi deyimleri) takılırlar, anlamasalar da anlarmış gibi görünürler.
Din hakkında en küçük bir bilgileri olmadığı gibi ilgileri de yoktur. Kazâran konu açılırsa dinin akıl yönüne yönelir, o küçücük bilgileriyle tefsir yapmaya bile kalkarlar. Söylemlerinde ilerici olduklarını savunsalar bile toplumsal olaylarda işin iç yüzünü anlayamadıklarından tedirgin ve hatta saldırgandırlar.
Genellikle bir takım tutarlar ama tek bildikleri tamını adıdır. Bırakın futbol hakkında bilgiyi takım oyuncularını bilmezler, hatta takımın renklerini ne olduğunda bile tereddüt geçirebilirler.
Ekonomiden anlamadıkları gibi ekmeğin kaç lira olduğunu bile bilmezler.
Ben sözü biraz uzattım galiba, eskiden biz bunlara materyalist derdik. Bir başka deyişle bugününü yaşayan, hayvansal ihtiyaçlarını ön plana alan, düşünmese istendiğinde de bundan elinden geldiğince kaçan.
Ne dersiniz böyleleri var mı çevrenizde?