Canlılar(3)

• 26 Ocak 2018 Cuma 15:51:52

D.D.D.( Canlılar 3 )

Müteahhit bu paraya bu iş yapılmaz mantığını asla aklına getirmez.Her zaman birinci kural işin alınmasıdır.Bunun için bütün şeytanları ihale öncesi toplar ve orta bir yol bulur.Bu yol onları istikbale erdirecek yegane yoldur.Artık bunları bu yoldan hiç bir kuvvet ala koyamaz.

İşin yapılması ve bitirilmesi asla sorgulanmaz.Böyle bir konu asla gündeme gelmez ve getirilemez. Has bel kader getirene de iyi gözle bakılmaz.Anında şirket düşmanı ilan edilir.Teklif edilen rakam üzerinden nasıl para kazanılacak yada başka bir deyimle verdiğim teklifle kaç paralık iş edinebilirim kendime.Hikaye bu çatı üzerine kurulur. Bu rakam maliyet hesapları neticesinde bulunur.Şeytanın dahi aklına gelmeyen maliyet hesaplarına isterseniz beraber bir göz atalım.

Bir yılda üç tane önemli gün vardır.Şeker (Ramazan) bayramı,kurban bayramı ve yeni yıl bayramı.Giren yılın başı giden yılın kıçı .Ramazan bayramı otuz günlük yemeden içmeden kendimizi sakındığımız mübarek günlerin neticesinde hakkettiğimizi sandığımız bayramdır. Çünkü otuz gün aç susuz oruç tutunca bu hakkı kendimize helal biliriz.Ağzındaki mührü yüreğinde düğüm edenlere bu hikayede yer vermeyeceğiz.Bizim kahramanlarımız götü başı oynayan şebeklerdir.

Bu otuz günlük maratonda bizim kahramanlar iftar yemeği verme yarışı içine girerler.İnan olsun bazıları sıralamada yer alamadıkları için üzüntü ve yeis içine düşerler.Çalıştırdığı işçilere ait bordro dokümanını iste ya yoktur yada eksiktir. Kesinlikle hepsi asgari ücretlidir.Lejyoner askerleri gibi.Mühendisinden bekçisine kadar tam bir uyum içinde.İftar yemeği verip bayramda işçisine maaş bulamayan müteahhitler bilirim ben.Ne kadar acı değil mi? Sen önce adamını doyur.Bırak ramazanda ki iftar sofrasında yalakalık yapma maratonunda koşmayı .Eskilerden baklava kadayıf tatlı yiyelim tatlı konuşalım hesabıydı hediyeler. Şimdi bayramda giyinsin diye efendiler hediye çeki diye bir şey icat ettiler. Zarf içindeki bu çek; değil zatı muhteremi, sülaleni sevindirir bunu bil rakamı sen tahmin et.

Kurban ve yeni yıl bayramlarında da günün önem ve şahsiyetin şahsına mahsur olarak çeşitli tatil veye efendileri mutlu edecek ufak tefek bir şeyler icat edilirdi. Neyse bu giderlerin toplamı yüzde beş olarak bir kenara yazılırdı.

Ayrıca SİNE GUA NON (OO) olmazsa olmaz örtülü ödenek vardır buda yüzde beş civarında bir şeydir bazen yetmediği bile olur.Al sana işe başlamadan yüzde on kapı dışarı harcama.Şimdi siz elinizi vicdanınıza koyun acımaz mısınız ? böyle adama.

Benim merak ettiğim asıl konu gelen malzemelere ne olduğudur.Çünkü burada en önemli girdi ettir. Etin kilosunun kırk beş elli lira olduğu bir ülkede bu başa derttir.Ve asla hiç bir malzeme artmaz daha yetmedi idare ettik diye teşekkür beklerler.Ezandan anlamaz bir beynamazı zorla hoca tayin etmişler köyün birine oda minareden okurmuş benim hakkım on sekiz dana dokuzu sana dokuzu bana diye mesaj verirmiş müftü efendiye yada Tilkinin kümese müdür tayin edilip maaşı siz belirleyiniz gülmekten benim aklıma bir şey gelmiyor hikayesi gibi. Neyse ucu açık hesap bir hikaye bu.

Düşük bedelle İşin alınabilmesi bazı kalemlerin yapılmaması anlamı içermektedir..Elbette oda işin bitim kalemleri olan BSK oto korkuluk hendek gibi kalemlerdir. Bir iş bitmiyor ise bu kalemlere bakın. Aşağı yukarı çarpan neticesinde hep miktar gelir önünüze. Çünkü teklif edilen birim fiyat bir tl dir çoğu kez.

Yüz km lik yolu ihale eder ve demezsen şurayı bitirmeden şuraya giremezsin olacağı budur.

Sahi adam olmanın kuralı nedir? Kime adam denir? Ne kadar karmaşık bir soru. Değerler zırt pırt yer değiştirirse sekiz bilinmeyenli bir denkleme döner mesele. Dün kara dediğin bugün beyaz. Şunu bir kenara yaz. Bu beyazlar neden zift kesildi .Fazla uzamadan döner mi kendi rengine bu yaz.

Gençken insanların yüzü güzel.Yaşlanınca ruhu denirmiş İsveç de. Bizde de kasnak yuvarlandı oldu elek. Eski orospular şimdilerde melek. Memleketten memlekete insanlar gibi deyişlerde değişiyor. Öyle değil mi?

Yarın ki maratonda ilgililere başarılar dilerken , kalın sağlıcakla,iyi ramazanlar.
Hayrullah Cırık/27.05.2017