- 1442 Okunma
- 17 Yorum
- 2 Beğeni
EĞER ENGELLEMESEYDİNİZ İŞTE BUNLARI YAZACAKTIM.
Dün bu sitede bir yazı gördüm. Başlığı ’ Eyvallah mı diyeceğiz Edebiyat Defteri’ İdi. Üşenmedim oturup okudum yazıyı. Zaten öyle uzun bir yazı da değildi. Yazı sahibi kısa ve öz olarak Edebiyat Defteri Sitesinde gönlünce yazamamaktan şikayetçiydi.
Yazıyı okuduktan sonra yine üşenmedim oturup uzun bir yorum yazdım. Yazmasına yazdım ama gönderemedim. Zira yazı sahibi tarafından engellenmiştim.
Evet daha önce yazdığı pek çok yazıya yaptığım yorumlarım işine gelmediği için beni engelleyen yani sayfasında özgürce canımın istediği her şeyi yazmama engel olan bu vatandaş Edebiyat Defteri sitesinde kafasına göre canının istediği her şeyi yazamamaktan şikayetçiydi. Oysa kendisinin beni engellemiş olması bile yazdığı yazıya en güzel cevaptı. Demek ki neymiş: Kendimize ait olan bir alanda işimize gelmeyen, kafamıza uymayan yazı ve yorumları engelliyoruz ve bunu en doğal hak olarak görüyoruz. Sayın yazar kendisi bu hakkını kullanırken bir başka insanı engellemeyi kendisine hak olarak görüyordu ama kendisinin yazdıklarının zaman zaman engellenmesi, site yönetimi tarafından silinmesi ya da bu sepeple uyarılmaktan şikayetçiydi.
Sayın Şair/ Yazar !
Mesela bir apartman dairesinde oturuyorsanız yazın ( ya da kışın ) balkonunuzda mangal yakamazsınız. Apartmanda kafanıza göre hayvan besleyemezsiniz. Canınız istediği zaman balkonunuzdan halı silkeleyemezsiniz. Hatta eğer apartmanınızın bir yüzme havuzu varsa o havuza duş almadan girmeniz bile yasaktır. Yani o apartmanda bir daireye sahip olduğunuz anda ya da o dairenin kiracısı olduğu anda bir takım kurallara uymayı peşin peşin kabul etmişsinizdir. Çünkü siz bir daire sahibi ya da kiracısı olsanız bile o apartmanın tamamı babanızın malı değildir. Orada keyfinize göre hareket edemezsiniz.
Kırtasiyeciden aldığınız herhangi bir deftere canınızın istediği her şeyi yazabilirsiniz ama farzedelim kendi evladınızın hatıra defterine bile öyle kafanıza göre her şeyi yazma hakına sahip değilsiniz.
İşte Edebiyat Defteri ya da üyesi olacağınız herhangi bir edebiyat sitesi de böyledir. O site sizin babanızın malı değildir. Sadece size ait değildir. ’ Ben burada canımın istediği gibi yazarım-çizerim’ Deme hakkınız yok. Böyle bir hakkınızın olmadığını taahhüt ederek üye oluyorsunuz zaten edebiyat sitelerine.
Her edebiyat sitesinin ’Site Kuralları ’ Vardır. Siz siteye üye olurken bu kurallara uymayı kabul ederek üye oluyorsunuz.
Edebiyat Defteri sitesinin kurallarını tek tek yazıp da yazıyı uzatmak istemiyorum. Bu kuralları herkes rahatlıkla bulup bir kez daha okuyabilir.
Eğer site kurallarını ihlal eden yazılar yazarsanız?
İşte o zaman yazdığınız yazının silinmesinden bir müddet siteden uzaklaştırmaya, hatta siteden tamamen ihraç edilmeye kadar yaptırımlarla karşı karşıya kalırsınız.
Yani sayın yazar siz nasıl ki kendinize ait olan bir sayfada bazı şair / yazarların ( Örneğin ben ) yazılarını, yorumlarını silme ve engelleme hakkına sahipseniz ( Ki bu en doğal hakkınızdır çünkü sayfa size aittir ) aynı şekilde site de - kurallarına uymayan - yazarların /şairlerin yazılarını silme, engelleme hakkına sahiptir.
Şimdi ben istediğim kadar ’ Yorumumu silme hakkına sahip değilsiniz. Sizin bu faşizanca tutumunuzu kınıyorum. Size boyun eğmeyeceğim ’ Diyeyim ne olur? Sadece komik duruma düşerim. Hatta öylesine komik duruma düşerim ki yel değirmenlerine saldıran Don Kişot benden daha ciddiye alınır. Öyle değil mi? Aynı durum sizin için de geçerli.
Sitenin koyduğu kuralları beğenmiyor, onları antidemokratik mi görüyorsunuz? Bu durumda hiç kimse sizi bu sitede silah zoruyla ya da başka zorlamalarla tutmuyor. Bir sürü başka site var. Onlardan herhangi birine üye olabilirsiniz ama peşin peşin söyleyeyim: Her sitenin uymak zorunda olduğunuz kuralları vardır. Yani hiç bir siteyi babanızın çiftliği gibi kullanamazsınz. Kaldı ki babanızın çiftliğini de istediğiniz gibi kullanamazsınız zira mutlaka babanızın koyduğu bazı kurallar da vardır.
Hiç bir sitenin koyduğu kuralları beğenmiyorsunuz diyelim ki. Bu durumda yapabileceğiniz tek bir şey vardır: Kendiniz bir site kurar, kafanıza göre canınızın istediği her şeyi yazarsınız orada. Hatta hiç bir kural koymadığınız için (!) mesela gelir herhangi bir tarikatın müridi rahat rahat canının istediği her şeyi sizin sitenizde yazar. Razı mısınız böyle bir şeye?
Siz hem Türkiye’nin en büyük edebiyat sitesinde yazı yazmak istiyorsunuz ( Ki defalarca ceza aldığınız halde hâla ısrarla bu sitede yazıyorsunuz ) hem de kafanıza göre canınızın istediği her şeyi yazmak istiyorsunuz.
Bizim memlekette güzel bir laf vardır: ’ Hem 25 Kuruş, hem de şoför mahalli. Yok öyle’
Hani eskiden öyle otobüs, minibüs filan yok. İnsanlar kamyon kasalarında yolculuk yapıyorlar. Bu yolculuğun bedeli de 50 Kuruş. Lakin eğer 100 Kuruş verirseniz içeride şoförün yanında oturup daha rahat bir yolculuk yapıyorsunuz.
İşte o dönemlerde bir hemşerimiz kamyon şoförüne elinde 25 Kuruşla gelip ’ Şoför mahallinde gitmek istiyorum’ Deyince şoför başlamış gülmeye ’ Ulan hem verdiğin para 25 kuruş yani kasada gitmene bile yetmeyecek para hem de şoför mahallinde gitmek istiyorsun’
O hesap... Hem 25 Kuruş, hem de şoför mahalli? Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir uygulama yok.
Biliyorum hiç sevmezsiniz ama sözlerimi yine de bir Arap atasözü ile noktalıyorum:
Men dakka, dukka...
Yani ’ Çalma kapımı, çalarlar kapını ’
Daha da anlaşılır bir şekilde izah edeyim:
’Engelleyeni engellerler ’
Siz nasıl ki ilkelerinize, inançlarınıza, yaşam biçiminize, siyasi görüşlerinize ters insanların -tamamen size ait olan - sayfanızda yaptığı/yapacağı yorumları silme ve engelleme hakkına hakkına sahipseniz aynı şekilde site yönetimi de - sitenin düzeni amacıyla- koyduğu kurallara aykırı davranırsanız sizin yazılarınıza engel koyma hakkına sahiptir.
Evet, eğer beni engellememiş olsaydınız işte bunları yazacaktım.
YORUMLAR
Tartışmaya konu olan yazıyı ben de okudum. Yorum da yazdım. Sanatın işlevi toplumları aydınlatmak, onları iyiden doğrudan güzelden yana yönlendirmektir diye biliyorum. Sanatçı ise anlında ışığı ilk hissedendir. Edebiyat da güzel sanatlardan biridir. Bu sanatın içinde olanların öncelikle kendi toplumlarının sorunlarıyla ilgilenmek gibi bir sorumluluğu vardır.
Fransız devriminin koşullarını yaratanlar Fransız aydınlarıdır. Bir Viktor Hugo, bir Emile Zola'sız fransa düşünülebilir mi.
Hitler Almanyasında meydanlarda kitapları yakılan yazarları edebiyatın içinde olanlar bilir. ya o kitapları yakan nazi subaylarını kim tanır. Namık Kemal bizim özgürlük şairimizdir. Yaşamı zindanlarda geçmiştir.
Evet, N. Kemal, T. Fikret fikirleriyle Atatürk'e kaynak olmuş değerlerdir.
Örneklemeye çalıştığım kişiler yaşadıkları düzene sürekli eleştiri getirmişlerdir.
Tartışma konusu olan arkadaşın yazıyı engellemesi güzel değil. Lakin yazdıkları memleketimizin durumunu net betimliyordu.
Emeğe ve sanata saygımla.
Değerli hocam, bir insanın trajik durumunun bir göstergesi de ait olduğu çevrenin veya toplumun bilincinde olmamasıdır...
Bu durumun uçörneği delidir...
Tabii ki konumuz psikiyatrik anlamda değil; edebi anlamda...
Edebi anlamda, daha doğrusu bir edebiyat çevresinde uçörneğin tesbiti, psikiyatrik anlamdaki bir delinin tesbiti kadar kolaydır: Hiçbir mantık, muhakeme, değer, etik, estetik yansıtmayan, egosantrik, kendinden menkul, sorumsuz kelimeler ve bu kelimeleri bile doğru dürüst birbirine bağlamaktan aciz noktalama, imla fukaralığı...
Nasıl ki psikiyatrik anlamdaki bir deli, kendisine insanca bir yaklaşıma pek tepkisel davranır, edebiyat çevresindeki deli de benzer tepkiler gösterir...
Mesela, "Bu yanlışımı, yanılgımı fark edememişim, uyarınız için sağ olunuz" gibi bir olumluluk ile karşılamaz sizi...
Özetle: Deli "Bilmiyorum" ve/veya "Anlamıyorum" demez...:)))
Her neyse de, bu çevrede bu duruma çok sık rastlanıyor olması, ilginç olan...:)))
Selam ve saygılarımla
Hocam,
bu sitede yukaridaki turden yazi yazmak ic acici degildir ama bazen insan kendini mecbur hissedebiliyor.
Haklisiniz, site kurallarini hice sayan uyeler var ama bu sorunda en buyuk pay site yoneticilerinindir diye dusunuyorum. Site kurallarini israrla cigmeyenleri uyarip daha sonra uyeliklerin iptal olmasi gerekirken siyasi yazilara, kufurlu yazilara, birilerinin hor gorulup hakir gorulmesine, asagilanmasina goz yumuluyor. Hatta birisi Ingilizce bir yazida acik ve net bir sekilde reklam yaptigi halde, galiba silinmedi.
Kendini edebiyatci zanneden birileri catir catir kufurlu yazi veya siir yazacak ama bu yazi idareciler tarafindan ne gorulecek ne de silinicek. Yazilarin hepsini okuyamiyoruz gibi gerekceyi kabul etmiyorum cunku gunde yuzlerce yazi eklenmiyor artik.
Umarim guzel edebiyatimizi hice sayan, sahsi cikarlarina alet etmeye calisan sorumsuz, art niyetli uyelere firsat verilmez. Uyeler arasi polemik yasanmaz.
Selamlar,
abdullah
burası hocam, kimine edebiyat sitesi de
kimine göre edebi yat, keyifli yolculuklar dilerim onlara
kimisi de belki edebiyat kavramından edebi yat komutu alıyordur
bazısı algıladığı bu komuta sinirlenip edeb dışı yatıyorda olabilir mi acaba?
kuşkusuz, gönül sohbet ister kahve bahane moduna geçtim hocam
gerçi diğer arkadaşın yazısını okumuş değilim, o anlamda yalnızca sizin yazınız babında alıyorum
yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
saygı ve selamlarımla...
O yazıyı bende okudum hiç de öyle romantiklerin dediği gibi bir yazı değildi. Çok net yazmış, defter kurallarına uymayan yazıcıların şikayetlerini barındıran bir yazı, yani trafik kurallarına uymadan trafikte araç kullanmaya kalkıp ceza yiyenlerin durumu...
Onun için hiç kimse sapla samanı karıştırmasın boşuna.
Her yazı yazan yazar değildir her şiir yazdım diyen de şair olamaz, ya yolun hakkını versinler ya da yoldan çekilsinler, tenkit bilmez, eleştiri kabul etmez, hâd yok, hudut yok. Kim onun bir yazısında "şurası eğri olmuş düzeltilmeli" dediyse engellemiş, engellemiş. Neden, bay yazıcının eleştirilemez tenkit edilemez kural tanımaz diye ayrıcalıkları mı var? Belli ki canı yanmış Site kuralları da açık ve net.
.
EDEP YA HU
Dünkü yazıyı da okudum verdiğiniz cevabı da. O yazıda anlatılmak istenen bambaşka bişey. Apartman örneğine hiç uymayan uygun düşmeyen bambaşka bir serzenişti..
Verdiğiniz örnek bile denk düşmüyor ki dünkü yazıyı tamamen kendi pencerenizden ve kişisel husumetinizden bakarak yorumladiginiz çok açık. Belki bundan dolayı gözünüze perde indi de yazıyı tam anlamadınız. Yazar doğal hakkı olarak , meramının bu tarz kişisel husumete kurban gitmesine ve anlatmak istediğinin saptırılmasina engel olmak için aslında bir anlamda yazısını korumak için yorumunuzu engellemiş. Bu da sizin de bahsettiğiniz gibi en doğal hakkıdır bir bakıma. Ben olsam yazdığım nerde yapılan yorum nerde der aynı şeyi ben de yapardım.
Hele ki bu yukarıdaki üslupla olursa yani iğneleyici üslupla hiç durmaz engeli iki defa atardım.
Dün yazıyı okudum ama inanmayın isterseniz yazarın adını hatırlamıyorum. İlgimi çekmişti. Sizi de okudum. Yarın sizin adınızı da hatırlamam.
Demem o ki. ..... beyefendi ; edebiyat adı üstünde edebî bir dil anlamına da geliyor. Ve burası da edebî yat sitesi diye biliyorum. Oldum olası bu kişisel husumetlerin buraya taşınmasına anlam verememişimdir. Hem de edebiyat adına yapılarak.
Kimbilir belki siz de eleştiri kaldıramaz benim yorumumu engellersiniz. :)
Selametle ..
Aynı şahıs her nedense tek bir yorumumdan ötürü beni de engellemisti! 😊
Yalnız değilsiniz; zira engelledigi şahıslar bir araya gelsek yeni bir defter kuracağız neredeyse!
Boşverin gitsin; inanın değmez!
sami biberoğulları
Çok şükür ki Edebiyat Defteri o arkadaşın yönetiminde değil. Bu demokratik ve çağdaş anlayışıyla (!) alayımızı siteden sepetlerdi kesinlikle.
Selam ve saygılar.
engellenmeyi ciddiye alıp bunca yazıyı yazıp düzenleyip buraya asmanıza yanı kızacası azminize hayran oldum.
bana yapılsa güler geçerdim.
yıpratmayın kendinizi neredeyse yedi milyar insanla aynı dünyayı palaşıyoruz. işimiz bir haylı zor yani
sami biberoğulları
Söz konusu olan engellemeyi ciddiye almak değil. Zira bu engelleme konusu yeni bir olay değil her şeyden önce.
Söz konusu olan şey toplumsal bir düzen içinde yaşıyorsak o toplumun kurallarına uymak zorunda olduğumuzu bazı kafalara anlatabilmek.
Sağlığımı düşünerek bana '' Yıpratmayın kendinizi '' tavsiyesinde bulunduğunuz için ayrıca teşekkür ederim. O konuda endişeniz olmasın. Kolay yıpranmam ben .
Selam ve saygılar.