- 658 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ruhun Törpüsü
( Ruhunuzla okuyun.. )
..
Çoklukları olan insanlar gördüm. Çok ruhluydular, çok bedenli. Günler geçtikçe gözümün önünde daha da çoğaldılar. Ve bir gün,yine gözümün önünde ,tek kaldılar! Yok oldular. Çünkü ; başka insanların ruhları ve bedenleri ile çoğalmışlardı. Ve o ruhlar ve bedenler yok olduğunda , ayakta kalamadılar. Yok oldular.
..
Ve öğrendim ki..
İnsan yüreğiyle yürümeli , yüreğiyle bakmalı ve görmeli , yüreğiyle konuşmalı ve duymalı ,yüreğiyle hissetmeli ve yüreğine değer katmalı.
Yola çıkmalı insan, her şeyi bir kenara bırakarak. Nereye gitmesi gerekiyorsa oraya gitmeli. Gerekliliğini kendisi belirlemeli. Bir başkasının sırt çantası olmamalı ve bir başkasını kendine sırt çantası yapmamalı. Ruhuyla, benliğiyle gitmeli. Çıktığı yolun bir amacı olmalı ve amacı ne olursa olsun, bastığı yeri hissetmeli insan. ‘Ben’ diyebilmeli , geride bıraktığı izlerin adına. Ve bir sonraki adımının adına yine. İzleri derin olmamalı,yara olmamalı, yumuşak olmalı, güzel olmalı, toprağa ve gökyüzüne dair bir şeyler anlatmalı görene. Hiç kimse işlemediği günahın masumu değildir. Masum olmak zorunda olmamalı insan, masum olmalı. Ayağına giydiği ayakkabının içine sadece bedenini sokmamalı. Ruhuna da hissettirmeli yolunu ve inanmalı amacına. Yalnız ya da kalabalık yürümeli fark etmez, eğer ruhu yanında ise. Yanına pusula almasına gerek yok, eğer varsa ruhu yanında. Yanına yiyecek almasına gerek yok, eğer varsa değeri yanında. Yolu bitmemeli ömründen önce..
Gözlerini temize çekmeli insan, yanına almadan önce. Etrafına bakmalı yürürken ve görmeli. Sadece görmek istediklerini değil, görmek zorunda olduklarını da. Gerekirse arındırmak için bakışlarını kötülüklerden. Ruhu ile bakmalı ve görmeli. Yalnız olmadığını görmeli. Gözlerindeki ışığı paylaşmalı dünya ile. Dünyaya ışık olmalı en karanlıkta. En güzel renk olmalı en aydınlıkta. Karanlıklara hapsetmemeli kendini. Ve karanlıklara hapsolmuşlara ışık olmalı. Bakmayı ve görmeyi öğretmeli. İyiye baktığı gözlerle bakmalı kötüye de ve kötüyü iyileştirmeli, elinden geldiğince. Güzele baktığı gözlerle bakmalı çirkine ve çirkini güzelleştirmeli, elinden geldiğince. Ve aslında ‘çirkin yoktur , bakmalı bilmeli sadece insan’ diyebilmeli, eğer isterse. Gözleri kapanmamalı , ömür perdesi kapanmadan..
Nefesini arındırmalı insan. Aldığı her nefesin tek sahibi olmamalı. Ve bilmeli, alacağı bir sonraki nefesin belki de başka birinin bıraktığı nefes olduğunu. Ve başka birinin aldığı nefesin belki de kendi bıraktığı nefesi olduğunu. Arı bir nefes ise istediği, arı bir nefes bırakmalı önce. Çıkınında başka nefesler taşımasına gerek yok, eğer almayı biliyorsa nefesi. Ortaçağ gladyatörü edasıyla korumasına gerek yok nefesini, eğer paylaşmayı biliyorsa. Nefesini tüketmemeli ömründen önce.
Güzel konuşmalı insan, güzeli konuşmalı. Süslü, şaşalı, neonlu cümlelere gerek yok. Basit olmalı, duru olmalı, özgün olmalı. Kendi olmalı insan, konuşurken. Yüreğindeki senfoniyi, coşkuyu paylaşmalı. Sesini duyduğu her cümlede kendini bulmalı. Sesini duyurduğu her cümlede insanları göstermeli. Bildiklerini anlatmalı bilmeyenlere. Bilenlerden öğrenmeli bilmediklerini. Bilmemeyi öğrenmeli. Öğrenmeyi öğrenmeli. Bilenleri bulmalı, bilmediklerini öğrenmek için. Bilmeyenleri bulmalı, bildiklerini öğretmek için. Eline kalem kâğıt almasına gerek yok , eğer yüreği ise not defteri. Eline kalem kâğıt aldırmasına gerek yok, öğretirse yüreği ile. Her şeyi bilmesine gerek yok, eğer sadece eksiklerini öğrenirse. Güzel sözlerini tüketmemeli ömründen önce.
Tüm varlığı ile hissetmeli insan. Ve tüm varlığını hissettirmeli. Ve bunu istemeli. Bir bedene gerek yok esasen. Ruhu ağırdır ve yeterlidir. Ömür umuttan önce bitmeli. Umut etmeli bir başka ruh , hissettiğinde insanı. Başka bir ömrü bitmemeli, ömrü başlatmalı. Baktığı ve gördüğü, söylediği ve duyduğu, dokunduğu ve bıraktığı ve aldığı her nefeste hissettirmeli kendini. İz olmalı bir insanın hayatında. Derin olmadan, yara olmadan, acı olmadan. Hissedeni gülümsetmeli. Hissettiklerine gülümsemeli. Sahteye gerek yok eğer varsa gerçekliği. Yarına gerek yok , eğer gerçekse bugünü. Hissiyatı bitmemeli ömründen önce.
..
Kolaydır değerini kaybetmek, eğer isterse insan. Bir çırpıda yok edebilir her şeyi, yakarsa kötülük ateşini. Zordur değerini taşımak, bir ömür sırtında taşırsa. Değerini göstermeli insan diğerine. Paylaşmalı ve değer katmalı, bir başkasına. Hafiflemeli yükü. Aşkını paylaşmalı insan, aşkın yükünü azaltmak için. Yolunu paylaşmalı , yolunun yükünü hafifletmek için. Güzelliğini paylaşmalı ,güzel gördüklerini, güzelliğin yükünü hafifletmek için. Sözlerini paylaşmalı, sözlerinin yükünü hafifletmek için. Nefesini paylaşmalı, nefesin yükünü paylaşmak için. Yüreğini paylaşmalı, yüreğinin yükünü hafifletmek için.Ve ruhunu paylaşmalı, ruhunun yükünü hafifletmek için. Ömrünü paylaşmalı insan , ömrü bitmeden önce.
…
Sırtlarındakilerle çoklukları olan insanlar gördüm. Çok ruhlu ve bedenli. Yok olmak zorundaydılar.
..
Küfür ediyorsanız
Ben rahatım
Rahatsız olmayın..
Eyvallah..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.