nâme iki
(Sana bu mektubu ruhumun yüzbirinci koğuşundan yazıyorum.
Sen derken sana tekabül eden yüzbinlerce “senlere” sesleniyorum.
Kelimelerimin kahrı öyle bir yoğunlukta ki
bu mektubun zerresi tüm “senlere” ayrı ayrı düştüğünde
geriye yine aynı yoğunluk kalıyor
senin için.
Tarifi imkansız bir susuzluk ortasında vaha düşler gibiyim.
Dudaklarım sahra çatlağı ...
İkilemin intihar ettiği yerdeyim,bu yüzden gülbahçe umut.
Düşerimle değil susuzluğumla memnunum.
Şikayet yok
İzafi ferahlığı parmaklıklar arkasında yakaladım,
haydi hicranı yakalım.
Kakülünü koklayalım azat yılkıların
Hesabını düzleyelim artık yılların.
Ne de olsa vaktimiz bol bir anlamda.
Kum saati yoldaşlarıyız mekanın ne önemi var?
Oduncu gömleğimi g/özlüyorum,
yıllar öncesine takılmış şehla bakışlarımla.
Soğuğu,karakışı, ayazı...”Gök mavi yer beyazı” özlüyorum
Hatırlar mısın daha önce de söylediğim gibi ; “
artık daha sıcak şehirlerde daha fazla üşüyorum.”
Tutunamıyorum çocukluğumun halatına ,
süratle toprağa/beton zemine doğru düşüyorum.
Farkındayım kendimden çok bahsettim
lakin anlamışsındır aslında
ben bizleri anlatıyorum
Neyse
nasılsın?)
2
Mektubuma cevap diye üç damla yaş göndermişsin
bir dipsiz bakış
bir süveyda kaos,ki arka planına işlediğin gülümsemeyi koklayabiliyorum
kotarabildiğim kadarıyla bu cılız ruhumla
seni anlamaya gayret etmeye devam etmeye azimliyim
sanma ki talimliyim lakin cesaret ettiğim için talihliyim
çağ yangınında yananı serinletmek zordur bilirim
gün yanığı geçer de çağ yanığı hep bir sızı bırakır ,yaktığı ruhun en karanlık hücresinde
sanırım bir nevi immün sistemi vazifesi vekaleten
belki de bundan yalnızlığı en yalın anlamıyla kucaklıyorsun
gamzelerinde müstehzi misillemelerle
direncine hayranım
hayranım direncine
hani titremiş ama üşümemiştin eksi kırkbeşinde soğuğun
terlemiş ama beklemiştin artı kırkbeşinde sıcağın
“bana ne “ leri ve bahaneleri müebbetle sınamıştın söz dağarcığındaki
billur panoptikonda
senin olduğun yerde hep bir eksikti yeis
bir fazlaydı umut
“yap ve unut” derdin gece hummalarında kendine
bir yetim kimsesizliğinde girerken kalabalıklar ortasında
yeni yıllara
bugün senden çok bahsettim
kızarsın şimdi
gökyüzüne bak
en parlak yıldızı bul
ona astım selamımı say
hicranımı kokla
lakin sen cevabında aracı kullanma
Mf2018