- 582 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ölümü Şahadetle Öldüren Güldüren Gülerek Sarılan Kahramanlar…
Ölüm her insan için korkudur ve bu her insan için geçerlidir. Bu bilmemekle alakalıdır, dağları aşmanın varmaları imkânsız sanmadır bir an yanılmadır. Dünya hayatının güzelliği zevk ve sefasının neşesi ve ölümü bir an ölüm bilerek, bir diriliş, yeni hayatın başlangıcı bilmeyi unutulunca, birazda hep dünya için çalışınca hesap gününde verilecek olan anın korkusuyla, eli boş gitmenin endişesiyle insan haliyle ölümden korkuyor. İnsanın aklının fikrinin kayarak sadece dünya ile meşgul olması, iyiyi kötüden, kötüyü iyiyi bir an ayıramamanın gafleti haliyle insanı ölümden hesap vermekten korkutuyor. Kısacası insan günahları yanlışları ile kendini beş para etmez düşüncesi ile bu korkuyu ister istemez yaşıyor. Lakin dinimiz öylesine mükemmel ve insanı kucaklayan bir din ki ve Rabbimiz kulunu o kadar çok seviyor ki, tövbe kapısını ölmenin son anından önceye kadar açık bırakmış, koş gel kulum affıma gel diye çağırırken gitmeyen bizlerin korkusu ölüm için haliyle olacak ve kendisini beş para etmez sanmasına nefis ve şeytanın sayesinde sanacak. Tövbe kapısına giderek acizliğini pişmanlığını bir daha yapamamanın sözünü veren insan için huzur ve saadet kapısı olacaktır. Huzur kendini dünyasını kaplayacaktır.
Bu vatan toprağında yaşayan herkes bu vatanın kara bağrında bir kahramandır ve kahraman olarak doğacaktır ve doğmaya da devam edecektir. Kötünün iyiyle, dinsizin imanla, kavgası bitmeyecektir. Dinimiz insan ilişkilerinde birbirini düşünen elini uzatan, yardıma muhtaca koş derken var gücüyle koşturan, koşturarak canı tutan coşturan nur dinin mensuplarıyız Elhamdülillah, bizi insan yapan canlı tutan varsınız diye farkımızı anlatan… İşte bundan dolayı ölümden korkmayan bizleri bu korkuyu yıkarak ölümü öldüren, ona gülümseyerek hoş geldin diyerek şahadetle karşılayan, korkmayan bir dinin mensuplarıyız Allah’ımıza binlerce şükür. İnsanı düşünen zulme son verdiren, hakkı olmayanı almaya kalkana izin vermeyin diyenlere karşı her dönemde, saldıran düşman batı Amerika ve uşakları bu günlerde akın akın teröristleri salsa da, ölümden korkmayan askerimiz sivilimiz polisimizin, şahadete olan özlemleri ile hem vatanı hem de vatanında sürgün edilmek için zulümle zulmedenleri yok etmek için verdikleri, kahramanlıkları şahadet aşkını gözlerimizde yaşlar aksa da gururla sevinçle kahramanlıklarıyla okuyoruz ve televizyonlarda seyrediyoruz. Ölümü şahadetle öldüren kahramanlar, küçük adamların bizi imanımızla dinimizle büyük görmesi, hatta hiç anlamaması aciz kalması, imanın gereği olarak mazluma el uzatmayı anlamayan, tahammül edemeyen sömüren imansız haçlı ordusuna mensup olan düşmanlar, bu iman karşısında yıkıldıkça yıkılmanın hezimetini her dönemde yaşamaya mahkûm olduklarını görmenin hırsıyla, son atakları ile kahramanlarımızın ölümü hiçe sayarak korkmayarak şahadete koşmasındaki kararlığı gücü anlayamadığı için atak üstüne atak yaparak, son günlerini bataklıkta geçirmeye devam ederek sonlarını ölümlerini hazırlıyorlar. Ne güzel demiş Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy.
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Devam ediyor dizeler iman kokan kahramanlık kokan hecelerle.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Gerisini bilmeyenimiz yoktur kahramanlık iman kokan bu dizeleri. Üstat Yahya Kemal Beyatlı Akıncılar şiiri ile ne güzel anlatıyor.
Bin atlı, akınlarda çocuklar gibi sendik;
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!
Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle!
Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kaafilelerle…
Şimşek gibi bir semte atıldık yedi koldan.
Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan.
Bir gün doludizgin boşanan atlarımızla
Yerden yedi kat arsa kanatlandık o hızla…
Orhan Şaik Gökay Üstat bu vatan kimin derken sadece bizim vatanı değil her insanın yaşadığı vatanı anlatıyor diğer şairlerimiz gibi.
Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır.
Bir tarih boyunca onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir.
Tutuşup kül olan ocaklarından,
Şahlanıp köpüren ırmaklarından,
Hudutta gaza bayraklarından
Alnına ışıklar vuranlarındır.
Ardına bakmadan yollara düşen
Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan
Huduttan hududa yol bulup koşan,
Cepheden cepheyi soranlarındır.
İnsanı insan görmeyen sömürülen bir araç gören batı, Amerika ve uşakları yeşil çimenleri örten kırağı taneciklerini bile gülümseyerek bakan onun yağmasındaki hikmeti manayı sezen insanı seven ona sevgiyle, hoşnutlukla bakan koşan saran izleyen bakanı anlayamadığı sürece yıkılmaya mahkûmdurlar, gülümseyen hayatın içinde var olamayacaklardır, anlayamayacaklardır, biz bunu biliyoruz ve ölümü şahadetle koşarak öldürerek, canımızı Âlemlerin Rabbine vatan millet için insanlık için veriyoruz ve cenneti, Âlemlere Rahmet nur Nebiye komşuluğu ve hesap gününde, Ya Rabbim günahım çok olsa da gönlümde insan sevgisi iman vatan millet aşkıyla bu canımı senin emrin üzere verdimde geldim diyerek Âlemlerin Rabbi Allah c.c. hoşnutluğunu kazanma ve şahadetin ölüm olmadığını bizi çok ama çok seven Âlemlerin Rabbi Allah c.c.yanında misafirlik olduğunu bildiğimiz ve insanı vatanı bayrağı imanı, mazlumu masumu çok sevdiğimiz için canımızı feda ediyoruz gözlerimizi kırpmadan koşuyoruz… Yarınlarda dizlerimize torunumuz oturturken gülümserken bizlerde gülümseyerek onlara kahramanlığımızı güzel günleri bıraktığımızı anlatmak için biz Müslümanlar canlarını şahadetle vermeye her zaman hazır olacaktır. Tüm içtenliğimizle insanı seven sarın varın diyen dinin mensupları olarak yüreğimizdeki sevgi ile tüm içtenliği ile insanlığın mutlu olması için şahadete koşanlar oldukça vatan vatan, bayrak bayrak, insan insan olarak güzel mutlu günleri yaşamayı hak ederek zalimleri yıkacaktır vesselam.
Âşık Gülveren
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.