20 Yıl Sonra...
Daha önce çok geçtim buradan,
Düşündüm 20 yıl geçmiş aradan,
Geçen yılları düşündüm bir bir,
Çok şükür kan akmadı yaradan...
Yağmurdan geçtiğim yollar yaş,
Geçen ömürden geçti yirmi yaş,
Sadece dünya için olursa uğraş.
Gözünden hiç dökülmez mi yaş?
Gözyaşı döktüm cami avlusunda,
İnsanlar aldanır zaman konusunda,
Kendi derdinde kendi kusurunda,
Nereye gider dünya okyanusunda?
...................................................
Asi nehri yine akar bulanık bulanık,
Dibi hiç görülmez sanma karanlık,
Geçen günler aklıma geldi bir anlık,
Geçmiş ile gelecek arasında kaldık.
......................................................
.......................................................
20 yıl önce öğrenci olarak gezdiğim şehri bir kış mevsiminde yarı yıl tatilinde yine gezmek nasip oldu.Haftada iki üç kere geçtiğim yollardan yine geçtim.Değişen ne var diye sorarsanız eğer;gittiğim yer, gezdiğim yer, şehir merkezinin olduğu yer, köprü başı,Kapalıçarşı,ulu cami,mis gibi kokan sümbüller... Değişen pek şey yok.
...
Asi nehri yine bulanık bulanık akmakta yaz mevsiminde yayılan o kokusundan ise eser yok.Büyükşehir belediyesinin nehrin iki yanına aralıklarla yaptığı tahta banklar daha bir güzellik katmış kış mevsimi olduğundan hiç oturan yok ama güneşli günlerde yer bulunamayacağı besbelli.Çünkü bu banklarda oturup manzarayı akan asi nehrini seyretmek başka güzel olsa gerek.
...
Yürüdüğüm taş döşemeli yollar kaldırımlar biraz daha renkli hale getirilmiş yıprananların yerine yenileri konulmuş.Öğle namazını eda etmek için girdiğim ulu cami dimdik ayakta taş yapıları ise zamana meydan okumakta.Caminin önünde duran şadırvan abdest almaya gelenlere merhaba deyip çeşmelerinden su akıtmakta.Cami avlusunun iki tarafa açılan kapısından çarşıya giden çarşıdan gelen insanlar kendi halinde yine geçmekte.
...
Hava soğuk olsa da sevdiği için, sevgilisi için, aşkı için sümbül almak isteyenlere sümbül satanlar yine köprü başında sümbül satmakta.Bu sümbüller etrafa mis gibi koku yaymakta.
...
Öğrenci iken halka tatlı yediğimiz tatlıcı halen yerinde ama tatlı satanlar başka. Artık tatlıcının çocukları mı değişen çırakları mı bilemiyorum yirmi yıl öncesi şimdi ise 20 yıl sonrası.
...
Çevrede değişen pek şey yok ama kendimde değişen çok şey olduğunun farkındayım.Nehir yine akmakta, köprü başı yine kalabalık,Konak sineması tarihi canlılığını korumakta,kapalı çarşı gezen tozanlarla dolu,ulu cami dimdik ayakta,sümbül satanlar değişse de mis kokulu sümbüller halen sümbül alanları beklemekte,köşe başında halka tatlı satan tatlıcı tatlı alıp yiyenlerle hareketli,o zaman olmayan alışveriş merkezleri (palladium) ise dopdolu...
...
Kendime bakıyorum sakal olmayan o yüz ortadan kalkmış bir tane bile beyaz olmayan saça aklar düşmüş.Yaşlılığın belirtisi olan emareler bir bir görülmeye başlamış.Dile kolay 20 yıl önce 1998 yılında eğitim fakültesi öğrencisi iken yürüdüğün yollar, gördüğün yerler(Asi nehri,Ulu cami,köprübaşı,sümbül satanlar,tatlıcılar,köprü başı..) pek değişmese de sen çok değişmişsin...
...
20 yıl sonra ise asi nehri yine akar, ulu cami yine dimdik ayakta durur,sümbül satanlar yine sümbül satar,tatlıcılar yine tatlı satar,kapalı çarşı alışveriş merkezleri daha dolu olur ama sen olur musun? Bu halde kalır mısın?
22.01.2018
Hasan Kaya
Eğitimci-Şair-Yazar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.