Son zamanda muhakkak ilginizi çekmiştir. Bizim aile yapımız temellerinden sarsılmış ve insanlar artık birbirine tahammül edemiyor. Sonuçta da görmediğimiz oranda boşanmalar oluyor.
Boşanmaların elbette çok sebebi var. Ben burada eğitim yönüne değinmek istiyorum.
Eski yapımızda büyük aile kendi içinde iyi-kötü bir düzen tutturmuş gidiyor, yüzyıllardır uygulanan sistem muhtemel eksiklikleri tamamlıyordu. Yine o zamanlarda çocuklar evlenince baba evine geliniyor, geçim sıkıntısından uzak, belki biraz da sorunsuz bir evlilik başlıyordu. Bu arada kocanın ev erkekliğini öğrenme süreci başlıyor, gelin de kaynanasından ev kadınlığını öğreniyordu. Bir çeşit okuldu eski büyük aile. Hem de öyle bir okul ki, öğrenciler hem uyguluyor hem de öğreniyorlardı.
Sonra ne oldu oldu, biz büyük aileden vaz geçtik. İşte bu da bence boşanmaların miladı oldu. Çünkü eski sitemin kendini bütünleyen tedbirleri, yeni sistemde düşünülmemişti. Her şeyden önce gelin olan kız ailenin değil, damadın istediği kızdı ve kesinlikle kaynana yanına gitmiyordu, hem de evlilik konusunda birkaç romantik yaklaşım dışında hiçbir şey bilmeden. Ardından romantik beklentilerin toz duman olması ve acı gerçeklerin ortaya çıkışı. Evin müstakbel reisinin aile reisliği konusunda bir şey bilmediğini de koyarsanız ortaya o yuvanın sonunu siz düşünün. Daha da önemlisi elbette evin hanımı idi. Ve ne yazık ki o evin hanımına biz ev hanımı olmayı hor göstermiştik. Okuyor diye aile için gereken hiçbir şey öğretilmeyen kız evlendikten sonra bir yemek yapma, ev temizleme, çocuğa bakma gibi çok tabi hayat gaileleri ile baş başa kalıveriyor, sonra kendini dışarı atmanın gayretine giriyordu. Aslıda hor görülse de “kedi ulaşamadığı ciğere murdar, dermiş “ hesabı yapamadığı için küçümsüyordu.
İki boş insanın ev kurmasından bahsediyorum. Hani atalarımız, iki çıplak bir hamama yakışır, demişler ya. İşte bizimkiler de öyle. Bunların çıplaklığı fakirlik değil bilgi çıplaklığı. Aşık olduğun sandığı için evlendiği erkeğin karnının acıkması kızımızı ilk hayal kırklığına düşürdüğünü sanıyorum. Halbuki bir araya geldiklerinde hiç acıkacaklarını düşünmemişlerdi, kız da erkek de.
Çözüm derseniz eğer, başta da dediğim gibi eğitim, diyeceğim. Aslında çok kolay bir yöntemle bu çözülebilir. Mesela liselerde nasıl trafik dersi varsa evlilik dersi de konulabilir. Evlenmeden önce halk eğitimlerin açtığı evlilik kurslarına gitme zorunlu tutulabilir. Bunlar zor işler değil. Eğer evlilik öncesi iyi bir eğitim uygulanabilirse inanın boşanma furyasını yavaşlatabiliriz.