5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1703
Okunma
Rahat kıyafetlerinle
Geçtin televizyonun karşısına
Çay bardağı da elinde.
Seyrediyorsun harekatı heyecanla.
Uzaklarda patlayan bomba, yükselen kara bir duman.
Vay beee!
Helal olsun yiğitlere!
Allah yardımcınız olsun!
Hiç aklından geçti mi; " Bu asker ne düşünüyor?" diye.
Hiç!
Hiçbir şey düşünmez!
Sırtında otuz kiloluk yük, elinde silah,
Dışarıdan yağmur, içeriden ter,
Süzülürken en mahrem yerinden,
Elindeki ıslaklığa karışan metal kokusu,
Ruhu ayrılır bedenden.
Dünyayla ilişiği kesilir... Duymaz;
Ne siyasilerin meydanlarda attığı nutukları,
Ne uluslar arası kuruluşların dediklerini
Ne yanından geçtiği ağacın rüzgarla sevişme sesini,
Ne de, az ilerideki çalıkuşunun ötüşünü.
Bedeni orda olsa da ruhu köyünde kentinde, evinde.
O ’nun için nerede olduğu da önemli değildir..
Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da.
Gabar’da ,Cudi’de, Tendürek’de.
Ya da Burseya’da.
Aklındaki tek şey;
Topuklarının altına yapışan tonlarca çamurdan kurtulmak,
Sonra o tepeyi ele geçirmek.
Kara çaydanlıkta demlenmiş bir bardak sıcak çay
Ve;
VATAN.
Bekir GÜÇLÜER.