- 390 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Karpuz Atmışlığımız Bile Var
Bizim eski mahallede arkadaşımız bir Manav Hasan vardı, aşşağı yukarı bizim yaşlarda. Daha çocuğuz o zaman ortaokula giden, o da okulu bırakmış babasının yanında manavlık yapmaya başlamış. Bunlar ailecek bizim apartmanda alt kattaki kapıcı dairesinde otururlardı, dükkanda hemen sokağın köşesinde eve yirmi metre, küçücük mini mini bir dükkân...
Yazın okullar tatil olmuş, bizimde canımıza minnet, arkadaşlar ile sokaklarda sürtüyoruz hep beraber, o mahalle senin bu mahalle benim, nerede meyveli dalınacak bahçe var, hangi sokakta güzel kız var, aklımız beş karış havada dolanıp duruyoruz bahçelinin sokaklarını...
Yine böyle Reha ile o sokak senin, bu sokak benim turlarken, Hasan’ın dükkânın önüne karpuz dolu kamyon gelmiş, ağzına kadarda dolu silme karpuzla. Hasanım kara kara düşünüyor babası ile beraber’’Nasıl etsekde karpuzları atmaya adam bulsak’’diye. Biz de tam dükkânın önünden geçerken Hasan seslendi Reha ile bana. ’’Ya biraderler bir el atsanızda şu karpuzları dükkâna atıversek’’ Reha bana baktı ben Reha’ya ’’Hadi gel yardım edelim’’dedim Hasan kardeşimize. O da’’Bitirelim len size üçer beşer karpuz veririm arkadaşlar’’ diye gaza getiriyor bizi...
Bismillah deyip çıktık karpuz ile dolu kamyonun tepesine, daha öncede hiç karpuz atmışlığımız yok amma...Bir ben atıyorum Hasan tutuyor, bir Reha atıyor yine Hasan tutuyor, babasıda o arada diğer müşterilere bakıyor. Alıştık bu işe ha! Arada takılıyorum Reha’ya’’Ollum sen gençliğindede karpuz attın mı çok?’’ O da nerden girdik bu işe dercesine pis pis bana bakıyor, bir yandanda dişlerini gıcırdatıyor.’’Senin bennnn’’der gibi. Biz bir yarım saat karpuz attıktan sonra, kollarımızda ne derman kaldı, ne dizlerimizde takat, attığımız karpuz topu topu elliyi altmışı geçmez, daha araba olduğu gibi duruyor sanki hiç eksilmemiş karpuzlar.
Reha’ya döndüm’’Oğlum böyle yavaş atarsak akşama bile bitiremeyiz karpuzları haberin ola’’ o da beni aynı zamanda başı ile tasdik ederek ’’Doğru diyorsun Ahmet biraz hızlı hızlı atalım’’dedi...Biz o laflar üzerine biraz hızlandık, o arada ’’GÜM’’ karpuzun biri yerde. Babası bize döndü biraz homurdanarak hmmm!!! filan yapar gibi oldu’’Daha dikkatli daha dikkatli’’demeye başladı. Bitemeyecek ki böyle yavaş atarsak, biz yine aynı hızla devam. Biraz sonra iki karpuz daha’’GÜM’’ moduna girince, Hasan’ın babası aldı sazı eline’’Arkadaşlaaaaaaaar Bizim Manav adlı firmamıza yaptığınız katkılardan dolayı sizleri tebrik eder, daha fazla yorulmanıza gönlümüz razı olamdığından dolayı, sizleri istirahata alalım diyoruz müessese olarak plaketlerinizi sonra takdim ederiz’’benzeri bir cümle kurdu. Bizimde canımıza minnet ’’sağol emica’’ dedik. Oradan bir topuklayışımız var, amiyane tabir ile’’Oss....za sapan taşı bile yetişmez’’ o hesap...
Ellerimiz ceplerde giderken ıslık çala çala mutlu bir şekilde Reha bana döndü’’Ollum sen bana dua et yine, o iki karpuzu bile bile hızlı atıp patlatmasaydım, akşama kadar oradaydık hem de akşama kadar.’’İşte böyle yarım saat kadarda olsa karpuz atmışlığımız da var ha!!!
AHMET ZEYTİNCİ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.