- 421 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Afrin takdiri
Sınıflar, çocukları karne alan velilerle dolup taşmıştı. Öğrenciler öğretmenleriyle fotoğraf çekilirken sevinçle gülümsüyorlardı. Arkadaşlarına göre boyu kısa kız öğrenci karnesini öğretmeninden alıp biri orta yaşlı diğeri yaşlı kadınların arasına yürüdü. Kadınların arkasındaki ihtiyar adam eğilip çocuğa sarıldı. “Tebrik ederim Gökçe.” Kadınlar karneyi inceliyor bir yandan da teşekkür belgesini elden ele gezdiriyordu. Kızın yüzü asıldı. Başı öne eğildi. “Babam.” İhtiyar kadın kızı yanağından öpüp adama döndü. “Dedesi, Gökçe’nin babasını ara bakalım.” Adam ceplerini kontrol ederken genç kadın el çabukluğuyla çantasından telefonu çıkardı.
Askeri konvoy hudut kapısına doğru yol alıyordu. Tank yüklü uzun araçlar konvoyun büyük kısmını oluşturmaktaydı. Araç komutanı, şoförü ara sıra uyarıyor, telsizle harekât merkeziyle irtibatı sağlıyordu. Telefonu çaldı. Parkasının cebinden çıkardı. “Aşkım,” diyerek görüntülü aramayı kabul etti. Kızını görünce mutluluktan dört köşe oldu. “Baba,” diyordu kız “Teşekkür aldım.” Komutanın boğazı düğüm düğüm oldu. Kısık sesle “Canım kızım tebrik ederim,” diyebildi. Kızın gözleri ışıl ışıldı. “Sen hiç teşekkür aldın mı?” Komutan kendini toparlamış rahat konuşabiliyordu. “Ders çalışmayı sevmezdim,” diye lafı bittiğinde ekranda babaanne gözüktü. Sesi sevgi ve sitem yüklüydü. “Takdir, teşekkür hak getire!” Ekranın bir köşesinde dedenin yüzü belirdi. Gözyaşını siliyordu. “Almaz olur mu Gökçe! Baban bugün takdir aldı.”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.