- 1303 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GÜVENDİĞİMİZ DAĞLAR
Arada sırada birileri anket çalışması yapar. Klasikleşmiş soru şudur:
“En çok hangi kuruma güveniyorsunuz?..”
Elbette askeriye hep rakipsiz olarak birinci çıkar. Çıkması gerekir. Bundan sonra da, en güvenilen kurumumuz olmaya devam etmelidir. Edecektir de…
Bu güveni sarsmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Kurumda görev yapanların da böyle bir lüksü olamaz.
İnanıyoruz ki askerlerimiz, terör konusunda üzerlerine düşen görevleri yapmışlardır, yapmaya da devam edeceklerdir.
Ancak bazı olaylar var ki, bunlar hakkında, kuruma güvenmesi gereken bizlerin merakımızın giderilmesi de gerekmektedir. Bilgi talep ediyoruz.
Mesela birkaç soru…
Son günlerde bu soruları sık sık duymaktayız. Bunların açıklamalarını lütfen daha fazla geciktirmeden duymak istiyoruz. Elbette savunmamız açısından sır olanlar varsa bunları ayrık tutarak:
1-Sopa yedikçe güçlenen bir bünye olabilir mi?
Bu terör örgütü şu anda böyle görünüm sergiliyor.
Gece bombalıyoruz, gündüz bombalıyoruz, kışın, yazın, bombalıyoruz.
Hem de çok isabetli vuruşlar yapıyoruz. Televizyon ekranlarına yansıyan görüntülere baktığımızda kılı kırk yaran bir titizlikle, tam isabet kaydeden atışlarla bellerini kırıyoruz. Artık kullanılamaz hale gelen yuvalarının yanında şu kadar teröristi de öldürüyoruz, her seferinde.
Bu yetmez ebette…
Sınır ötesi operasyonlarla, onları inlerinde avlıyoruz. Giriyoruz, ortalığı dümdüz ediyoruz, artık bir tecavüze yeltenecek güçleri kalmayıncaya kadar, görevimizi yapıp geri dönüyoruz. Bunlar bizim için adeta çocuk oyuncağı… Bir hafta bile oralarda kalmamızı gerektirecek problem kalmıyor.
Aaaa! Kısa süre sonra hiç darbe yememişler gibi saldırıya geçiyorlar.
Alay eder gibi güpegündüz…
Bir tankları eksik.
Tüm ağır silahlarıyla bayramımızı bile kana buluyorlar.
Biz dövüyoruz onlar güçleniyorlar.
Soruyu tekrar soruyoruz:
“Sopa yedikçe güçlenen bir bünye olabilir mi?”
2-Para ve maddi imkanlar varken, parasızlık mazeret olarak gösterilebilir mi?
Gözbebeğimiz bu kurumun görevini aksatmadan yapabilmesi için, ne kadar para gerekiyorsa derhal ödeniyor. Meclisteki görevlilerin dediğini söylüyoruz. Milli Savunma Bakanlığının hiçbir parasal talebi geri çevrilmemiş şu ana kadar…
Nitekim her tarafta görkemli yatırımları gördükçe gurur duyuyoruz.
Kuruma yakışır görkemlikte ORDUEVLERİ, ALARM İSKAN TESİSLERİ gibi herkesin görebildiği tesisler çoğaldıkça göğsümüz kabarıyor.
O bombalanan karakolun enkazına bakıyoruz, içimiz kararıyor. İmkanları kıt bir çiftçinin derme çatma barakaları gibi..
Evlatlarımıza mezar olan bu basit yapılar, kaç defa saldırıya uğradığı halde neden kurumumuza yakışır bir görünüme kavuşturulamadı?
Parasızlıktan yapılamadı, diye bir mazeret inandırıcı olur mu?
Başka sorular elbette var.
Şu Ergenekon iddianamesinde neler neler yazıyor…
Terör örgütü ve onun elebaşıları ile cidden kurumumuzun yetkilileri temas halinde, hatta pazarlık halindeler mi?
Yok canım bunlar gerçek olamaz. Diyerek sorumuzu geri alıyoruz…
Askeriyemiz güvendiğimiz dağlarımızdır.
Lütfen kar yağdırmayalım, dağlarımıza…