SARIŞINLAR MI APTAL BEN Mİ?
Hıyarı ince ince doğruyorlar ya da rendeleyip, yoğurtla karıştırıyorlar. İyice eziyorlar, çırpıyorlar. Ezilmiş hıyarlar, (kibarcası salatalık) ezilmiş yoğurdun içinde. Üstüne dökülen baharatı, zeytinyağını boş verin. Al sana bir cacık.
Cacık güzel olur da, zamansız bir anda yerseniz. Birde soğuksa, dolaptan çıkmışsa, cacık sizi de eder bir cacık! Siz de cacık olursunuz.
Üç beş kaşık, soğuk cacık yedim. Üç pazartesi geçti. Hala kendime gelemedim. Ayakta direndim, direndim. En sonunda yıkıldım.
Kuru bir öksürük. Ağrı sızı yok. Yatıyorum öksürük başlıyor. Oturuyorum kesiliyor. Birisi bir tavuk tüyünü boğazımın içine dokundurup dokundurup çekiyor. Öksür babam öksür. Ciğerlerim firar edecek neredeyse.
Bütün karın kaslarım ağrıyor.
Ben tam bir cacık oldum.
*
Televizyon izlemeyen ben, aldım kumanda aletini elime. Dolaşıyorum kanallar arasında.
Ermenistan’da, ”Türk Bayrağını” yakmışlar. Sınırı kökten kapattım. Bir fare deliği bile bırakmadım. Bizim farelerin bile geçmesine izin vermem.(Öyle hayal ettim.)
Başka kanala geçtim.
“50 sarışın” diye bir program. Başrollerde M. Ali.
Tam geçeceğim başka kanala. Soru ilgimi çekti.
“Dört yıl kaç haftadır?”
Sarışınlar önlerindeki tabelalara cevapları yazdılar. Yarışmacı delikanlı cevabı verdi.
Bir yıl elli iki hafta. Elli iki çarpı dört, iki yüz sekiz eder. Cevap 208 hafta.
Sıra sarışınlarda. Doğru cevap veren hiç yok. Bu sarışınlar bizimle kafa mı buluyorlar?
Beş yıl ilköğretimde okuyan bütün geri zekâlılarda bunu bilir. Bilen yok.
Tabelalarında, Fenerbahce, Galatasaray yazanlar bile var. Acayip hesaplar yapanlar. Hele birisi, 52’yi 4 ile çarpıp 2008 bulmuş. Yanlışı belli olan, hızlı gidiyor. Birde öpücük atıyor. Çokta pişkinler.
Diğer soru.
“En uzun süre cumhurbaşkanlığı yapan kimdir?”
Yurt dışında doğmuş büyümüş yarışmacı, cevabı veriyor. Cumhuriyetin ilan saatini, Atatürk’ün Cumhurbaşkanı seçildiği tarih ve saati bile söylüyor.
Sarışınlarda; ”İsmet İnönü, Süleyman Demirel, A.Necdet Sezer” diyen var. M. Kemal Atatürk yok.
Yarışmacılardan birisi, CHP merkezinde iki yıl sekreterlik yaptığını bile söylüyor. Cevabı yanlış, ne yazık ki.
Yarışmacı başka bir soruya, ”görümce” diyor. Sarışınların çoğu “elti” diyerek soruyu biliyor.
Daha önceki bir yarışmada da, sarışınlara “23 Nisan’da ne olmuştur?” diye sorulmuş. Çoğunluğu, ”Cumhuriyet Kuruldu” diye cevap vermiş.
Önemli yerlerde çalıştıklarını söyleyen, üniversite mezunu bu sarışınlar; bu soruları gerçekten bilmiyorlar mı? Yoksa yarışmanın kuralı böyle deyip, bilerek mi yanlış cevap veriyorlar?
Yoksa onlar sarışın, biz salak mıyız?
Anlamış değilim.
Sarışınların kafası çalışmaz diyorlar ya. Ben bunu bir mizah olarak algılardım. Sarışın fıkralarına da bayılırım.
Bir sarışını susturmak isterseniz.
”İki kere iki kaç eder?” diye sorun. İki gün düşünür ve hiç konuşmazmış.
Yoksa bu doğru mu?
Diyelim ki; sarışınlar bazı sorulara bilerek yanlış cevap veriyorlar. Bazı sorular bir gösteri programına kurban edilecek kadar önemsiz mi?
“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ya da Cumhuriyetin kuruluş tarihini bilmemek” bir yarışmada insanı ve seyirciyi incitmez mi?
Bir insanın anasının babasının adını, bilememesi gibi bir şey bu.
“Türk bayrağının rengi nasıldır?” sorusuna “mavi” demek gibi bir şey bu.
Bir eğlence olsa da, çok acı çok!
Bu programdaki sarışınların cevapları, yediğim cacıktan daha çok hasta etti beni.
Vallahi cacık oldum.
Bu sarışınlar ya salak, ya da ben daha salak birisiyim.
İzledim ya bu programı.
Şimdi de acilen, “50 Esmer” diye bir gösteri programı istiyorum.
İzleyip, ya kendimin ya da başkalarını “salaklığını” tescil ettireceğim.
Ah ulan cacık, beni cacık edip yatırdın. Hasta ettin.
Bir program izledim. Daha da hasta oldum.
Ah ulan cacık!
Haşat ettin beni.
Yemeseydim seni, bakmasaydım televizyona.
Cacıııııııkkkkk!
Hıyarsız ve yoğurtsuz kalasın.
M. Ali’nin, bir kaç yıl önceki programlarını anlattım size.
En son programında, Çarkıfelek’te M. Ali söylediği bir sözle, benden kötü cacık oldu. Çarkıkelek oldu gitti program.
“Güner Ümit” gibi yok olur gider artık, diyeceğimde, ülkemizin seyirci profline baktığımda, hiçbir şey olmaz.
Eeee ağzın yamuk olsa da, “doğru konuşmayı” bileceksin, diye öğüt verebilecek kadar sarışın değilim.
Unutmadan;
İnternette dolaşan bazı röportajlar var. Üniversite mezunlarının verdiği cevaplar, kanser eder bir insanı.
“Mısır piramitlerini çalmışlar, Türkiye’ye getirilmiş. Ne düşünüyorsunuz?” Sorusuna, tarih öğretmeni felaket cevap veriyor.
“İsmet İnönü partisinden istifa etmiş. Bilginiz var mı?” sorusuna, cevap veren üniversiteli, İsmet İnönü’nün yaşadığını zannedip cevaplıyor.
“Kıbrıs nerededir?” sorusuna, cevap veren birisi.
“Askerliğimi Kıbrıs’ta yaptım. Karadeniz’in kuzeyindedir” diye cevap veriyor.
Bulmaca programında sorulan bir soru, beş harfli. “Uçan memeli”
Cevap; ”hostes”
…
Hele bu evlendirme programları çıktıktan sonra, başları türbanlıları şıllıkları görünce, kimden özür dileyeceğimizde hiç belli değil.
Sarışınlar!
Sizden özür diliyorum.
Şuayipodabasi…
20.12.2016/Kepez/Çanakkale
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.