- 745 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GAZEL ŞERHİ
Fâ’ilâtün / fâ’ilâtün / fâ’ilâtün / fâ’ilün
1)Çeşm-i pür-fitnen ki nâz-ı gamzeni igmaz ider
Benzer ol mümtâza kim naz u niyâza nâz ider
2)Çok zamândur mübtelâ-yı derd-i hasretdür gönül
Her ne denlü bana cevr itse o dil-ber az ider
3)’Alemi bî-tâb idüp dermânde eyler dostlar
Sabr-ı ‘uşşâka kaçan kim gözlerin âgâz ider
4)Zühre-i eflâke tokunsa’aceb mi nagmesi
Kendüye ol kim figan u zârumı demsaz ider
5)Enverî’den nice vaslun itmesün dil-ber dirîg
Şöyle bir divanedür dünyâya keşf-i râz ider
1) Çeşm-i pür-fitnen ki nâz-ı gamzeni igmaz ider
Benzer ol mümtâza kim naz u niyâza nâz ider
A)[Pür-fitnen ki çeşm-i gamzeni nâz-ı igmaz eder, kim naz u niyâza nâz ider ol mümtâza benzer]
B)“Gözlerindeki karışıklık gönül çekicidir ki cilveli hareketlerine manalı bakışlarına müsamaha eder, kim cilveli kişiye yalvarırsa benzer seçilmiş kişiye.”
C)Çeşm: Göz.
Pür: Dolu.
Gamze: Süzgün ve manalı bakış.
Fitne: Fesat, kargaşa.
Naz: Cilve.
İgmaz: Müsamaha.
Mümtaz: Seçilmiş.
D)Şair bu beyitte Divan edebiyatın sıkça kullanılan çeşm kelimesini kullanarak sevgilinin güzelliğini belirtmiştir. Yine aynı şekilde sevgilide bulunan bir özellik olan naz, cilve gibi özellikleri belirtmiştir. Burada sevgilinin nazını çeken aşığın seçilmiş kişi olduğunu söylemektedir.
E) Beyitteki söz sanatları ise çeşm- gamze- nâz kelimeleri arasındaki tenasüp sanatı, benzer ol mümtaza derken teşbih ve gamzeni igmaz ider derken de teşhis sanatı vardır.
2) Çok zamândur mübtelâ-yı derd-i hasretdür gönül
Her ne denlü bana cevr itse o dil-ber az ider
A) [Mübtelâ-yı derd-i hasretdür çok zamândur gönül, her ne denle bana o dilber cevr itse az ider]
B)“Çok zamandır hasretinle gönül derdine düştü, her ne denli bana eziyet etse de o güzel az eder.”
C)Mübtelâ:Tutulmuş, düşkün.
Cevr: Eziyet, zülm.
Dil-ber: Güzel.
Dert: Sıkıntı, üzüntü.
D)Bu beyitte şair aşığın içinde bulunduğu durumu ve sevgilisinin ona yaptıklarının ne kadar zorluk etse de az olduğunu söylemektedir. Çünkü Divan edebiyatında şairler (aşıklar) bu acıdan zevk alırlar. Ve sevgilinin sadakatsizliğinden yakınırlar.
E)Beyitteki söz sanatları ise dert -hasret- gönül kelimeleri arasında tenasüp sanatı dert-cevr ve hasret- dilber kelimeleri arasında leff ü neşr sanatı yapmıştır. Mübtelâ-yı derd-i hasret derken de teşhis sanatı yapmıştır.
3) ’Âlemi bî-tâb idüp dermânde eyler dostlar
Sabr-ı ‘uşşâka kaçan kim gözlerin âgâz ider
A)[Bî-tâb idüp âlemi dermânde eyler dostlar, uşşâka sabr-ı kaçan kim gözlerin âgâz eyler]
B)“Alemi takatsız (ışıksız) bırakıp aciz(çaresiz) eyler, sabırlı aşıklar ise gözlerine bakmayı eyler.”
C)Bî-tâb: Takatsız, Kuvvetsiz.
Uşşâk: Aşıklar.
Âgâz: Başlamak
Sabr: Beklemek.
D)Bu beyitte yine şair sevgilinin vefasızlığından yakınmakta dert yanmaktadır. Şair dert yanarken aynı zamanda diğer aşıkların sevgilinin gözlerine bakmak için beklediklerini belirterek aşıkları anlatmıştır.
E)Beyitte bî-tâb- uşşâk- sabr kelimeleri arasında tenasüp sanatı yapmış, âlemi bî-tâb eder derken de mübağala sanatı yapmıştır.
4) Zühre-i eflâke tokunsa’aceb mi nagmesi
Kendüye ol kim figan u zârumı demsaz ider
A)[Zühre-i eflâke tokunsa ‘aceb mi nagmesi, ol kim figan u zârumı kendüye demsaz ider]
B)“Acaba çalan bu çalgılar feleğin nağmesi midir? Benim derdime (feryadıma) kim sırdaşlık, dostluk eder.”
C)Zühre: Çobanyıldızı, şarkı, çalgı, aşk.
Eflâk: Felek, gök, talih, kader.
Figan: Feryat, inleme, ah etme.
Demsaz: Dost, sırdaş.
D)Bu beyitte genel olarak bakıldığında ilk önce zühre kelimesi dikkat çekmektedir. Kelime genel anlamıyla ( Çobanyıldızı) anlamındadır. Fakat bu beyitte ve Divan edebiyatında aşk , şarkı, çalgı vb. anlamlar taşımaktadır. Şair beyitte çalgıları, şarkıları feleğin nağmesi olarak ele almış ve feryadına bir sırdaş arayarak aşk acısını anlatmıştır.
E) Zühre- felek-figan kelimeleri kullanarak tenasüp sanatı yapan şair mübalağa ve teşhis sanatı yapmıştır.
5) Enverî’den nice vaslun itmesün dil-ber dirîg
Şöyle bir divanedür dünyâya keşf-i râz ider
A)[Enveî’den itmesün dil-ber dirîg nice vaslun, şöyle bir divanedür dünyâya keşf-i râz ider]
B)“Enverî’den nice güzele ulaşmaya esirgesin, şöyle bir divanedir dünyada sırları ortaya çıkarır.”
C)Dirig: Esirgeme, kıyaslama.
Vasl: Ulaşmak.
Keşf: Ortaya çıkarma.
Râz: Sır.
D)Bu beyitte biraz tasavvufi bir yaklaşımla yazan şair yeryüzünde asıl mesleğinin güzelleri ortaya çıkarmak olduğunu belirtmiş ve divane olduğunu söylemiştir. Yine mahlasını da kullanmayı ihmal etmemiştir.
E)Beyitte tenasüp ve teşbih sanatı vardır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.