- 803 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ
Bugün "" basın özgürlüğü günü ""
herkes birşeyler yazıyor bakış açısınca.
Ben de farklı bir bakış açısından konuyu ele almak istedim.
Uzun gelebilir bu yazı bazılarına, lakin okumak zorunda da değil kimse.
Normal bir gözlükle veya çıplak gözle baktığımızda " basın-medya" toplumun olmazsa olmazlarındandır.
Çünkü hepimiz gazete okur, radyo tv dinler,sosyal medya iletişim sitelerinde dolaşırız.
Kimimiz basınımızın özgür olmadığını kimimiz de sapına kadar özgür olduğunu savunuruz.
Kimimiz falan basın özgür, filan basın yalaka, yandaş gibi cümleler kurarız.
Şimdi ben size "" basın ticaretir, silahtır"" desem bana gülenlerin de çıkabilir.
Olsun,
Çıksın, gülsün, bu benim görüşüm ve sadece beni bağlar...
Gelelim asıl konuya...;
Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin ve bu gelişmesini her ne kadar silaha endesklerse endekslesin; BASIN MEDYASI kadar güçlü bir silah yapmayı asla başaramaz...
Neden mi? Tüm silahlar kan kustuğunda en çok vereceği zarar ölümdür.
Oysa basın medya "algı mürekkebi kusrasa" asla silahlar gibi anında öldürmez ama zaman içinde tüm toplumun beynini esir alır ki, bu gizli ve korkunç ""yaşayan ölüm"" bireyden gelecek kuşağa devrolur.
Bir başka deyişle, silahla zaptedemediğiniz bir yere basın ve medya ile girip gelecek kuşakları bile tahrip edebilirsiniz...
Evlerimizde bomba mı var? dediniz gibi bir ses duydum içimden...
Evet var.
Evimizde, iş yerimizde, cebimizde vs. her yaşam alanımızda hazır kıta bekliyor
Öyle zaman gelir ki basın kurşunu yiyen birey, kurşunun geldiği yere hizmet etmeye başlayan bir toplum haline gelir ve oluşur.
Sanırım içinde bulunduğumuz dünyada şimdi en çok kullanılan ve asla vazgeçilmeyen tek ve en etkin silah basındır.
Hatta diyebilirim ki basın silahını kullanan emperyalist hiçbir ülke YARGILANMAZ...Çünkü ortada ölü de yoktur yaralı da yoktur, kan da yoktur, yaşayan ölüler vardır sadece. ..
Basından daha tehlikeli bir silah icat etmeye de gereksinim yoktur zaten...çünkü çok güçlü bir silah ve namluda çıkan tetikciye dönmüyor, tetikçisi vurmuyor asla...
Kimyasal, konvansiyonel, mekanik silahlarla yok edilen düşmandan artık fayda sağlayamaz hale gelirsiniz,çünkü hedefteki ölüp gitmiştir.
Ama basın silahı insanı yok etmez, sömürülmeye,kullanılmaya tam yarar hale gelmiş bir insan kaynağı oluşturur ki bu da sömürmek için asıl hedeftir.
Hiçbir sömürgeci emperyalist devletler düşmanın tamamen yok olmasını istemez.
""Kim her gün bir altın yumurtlayan tavuğu keser ki? ""
Sadede gelecek olursak; basın medyası en güçlü silah olup; dünya silah ekonomisi bütçeli emperyalist güçlerin elindedir.
Bu tüm gelişmemiş devletlerde çağımızda mevcut ve oynanan daimi oyundur.
Bence çok yönlü tam bir ticaret....
Soru: bana basını hür,özgür bir ülke ismi verebilir misiniz?
Hayır.
Neden?
Çünkü; öyle bir algı içine çekerler ki sizi, öz basınınız sanarsınız, milli dersiniz.
Toz da kondurmazsınız.
Kim ne derse desin emperyalist güçler dünyanın hiçbir ülkesinde özgür bir basına asla musade etmez.... gerisi masal geliyor bana ...hem de hiç bitmeyecek bir masal...
Çıkış yolu mu dediniz...?
Var elbette..olmaz mı...
""ALGIYA KANMAMAK""
İyi uykular Türkiye...
Saygılarımla
Kul Figani
YORUMLAR
Öncelikle basın ve gazeteciler gününde böyle güzel bir yazıyı kaleme alma duyarlılığınız için tebrikler .Sonrasıysa Basın emperyalizmin en güçlü silahıdır görüşünüze aynen katılıyorum .
Bakın yıllar öncesinden,
-''Ben üç gazeteden, yüz bin süngüden daha çok korkarım.'' demiş Napoleon Bonapart .
Çünkü silahın gücü belli bir alanı ve kitleyi yok eder ama kötü amaçla kullanılan bir basın koca bir toplumu ve geleceğini etkiler.
Öte yandan,Özgür,tarafsız,objektif ve toplumcu bir basın da toplumun aydınlanmasını sağlayabilir tabii ki belli çıkar ve siyasi çevrelerin etki alanına girmeden yapılabilirse .
Bu konuyu da en güzel açıklayan Yüce ATATÜRK'tür
''Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hülâsa bir milletin hedef-i saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir.'' diyerek.
M.KEMAL ATATÜRK
Özlediğimiz ama tam olarak bir türlü kavuşamadığımız basın da budur işte..
Elinize yüreğinize sağlık usta .
Kul Figani
Önce bu güzel yorumuna çok çok teşekkür ediyorum
Ktılımına sevindim.
Yorumuna aynen katılıyorum.
Gelelim benim bu yazıdaki vermek istediğim mesaja;
Bu yazımı dikkatle inceleyecek olursan göreceğin şey şu:
"Bu yazıda konu kişi bazında değil, medya yazarları bazında değil.
Konu tamamen uluslararası emperyalist "basın-medya kumpası" hakkında.
Asıl konu büyük paralar karşılığında yazarları hizmet ettikleri devasa "medya şirketleri" ve bu şirketleri yaşatmış olmaları
Asıl sorun burda işte,
Kim bu şirketler?
Kökenleri nereye dayalı
Kimin tetikçileri
Sanırım bunlarİn geneli Yahudi kökenli emperyalist medya şirketlerinin yine Yahudi asıllı kalem tetikçileri. ..
Uyan Türkiye dememek kasıt da bundan başka birşey değil.
Ben konuya kişi bazında bakmadım, konuyu büyük tabloya bakarak izah etmek istedim.
Umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir
Türkiye olarak bu kumpasa çıkmak ve kendi milli medyamızı kurmak ve işletmek gerek.
Aksi halde bu çark böyle gider.
Öldürmek veya hapse atmak da kalıcı bir çözüm değil.
Millet olarak biz fertleri düşen de bunların radyo tv gazete dergi yayın organlarını takip etmeyip reytinglerini düşürmektir.
Devletin görevi ise bu kumpasa kalıcı önlem almaktır.
Saygılarımla
Doğru söze ne denir?
Yazılanların hepsi doğru.
Gerisi algılayanlara kalmış.
Kul Figani
Teşekkür ederim
Ben konuyu kişiler bazında değil, uluslararası boyutta anlatmaya çalıştım
Saygılarımla
KİM DEMİŞSE DOĞRU DEMİŞ SÖYLEYENİ BİLMİYORUM AMA SÖZ ŞU..SATILMAYA MÜSAİD EN AZILI KALEMŞÖRLER..YADA ŞÖYLE DİYELİM.....DÜNYADA EN KORKUNÇ SİLAH KALEMDİR..
İsim çok yazabilirim ülkemizden elini sallasan ellisi değil,750 si çıkar...Aslında çok basit bütün bunların müsebbibi kısa yoldan köşeyi dönmek,bol paraya ve şöhrete kavuşmak için,paranın açamayacağı kapı,alamayacağı uşak pek azdır...
Bende isdisnasız diyorum ki keş para insan hayatında olduğu sürece ne bu kan,göz yaşı,satılmış,satılmaya müsaid kalemler,siyasiler,daima var olacaktır..
Parayı tedavülden kaldırıp,yerine sanal parayı koyup,herkese gönüllük esasına dayalı beyan alıp,sadece hesap numaraları üzerinden para akışını takip etmezseniz..Ne bu kan durur,nede göz yaşı..
Olmaz mı dedin olur olur bal olur..Birgün sana uzun uzun anlatayım faceden..
Şöyle bir bakalım şimdi sana bazı gazetecilerin paralarının ne kadar olduğunu yazacağım..
HER FIRSATTA ''MİLLET AÇ MİLLET İŞSİZ MİLLET YOKSUL''
EDEBİYATI YAPAN GAZETECİLER BAKIN NASIL BİR SERVET İÇİNDE YÜZÜYOR..
MADEM MİLLET FAKİR ŞİMDİYE KADAR KAÇ İHTİYAÇ SAHİBİNE YARDIM ETTİNİZ Bİ SÖYLESENİZ..!!!
MEĞER GAZETECİLİK NE BEREKETLİ BİR MESLEKMİŞ...
DOLAR MİLYONERİ 23 GAZETECİ İSİM İSİM...
1) Zafer Mutlu (30 milyon Dolar)
2) Emin Çölaşan (15 milyon Dolar)
3) Mehmet Barlas (10 milyon Dolar)
4) Tuncay Özkan (10 milyon Dolar)
5) Ali Kırca (9 milyon Dolar)
6) Güneri Cıvaoğlu (8 milyon Dolar)
7) Nazlı Ilıcak (7 milyon Dolar)
8) Fatih Çekirge (6 milyon Dolar)
9) Uğur Dündar (5 milyon Dolar)
10) Avni Özgürel (5 miilyon Dolar)
11) Ali Baransel (5 milyon Dolar)
12) Hakan Aygün (4 milyon Dolar
13) Yavuz Donat (4 milyon Dolar)
14) Reha Muhtar (4 milyon Dolar)
15) Ertuğrul Özkök (4 milyon Dolar)
16) Rahmi Turan (3 milyon Dolar)
17) Fatih Altaylı (3 milyon Dolar)
18) Can Dündar (2 milyon Dolar)
19) Ahmet Altan (2 milyon Dolar)
20) Ayşe Böhürler (2 milyon Dolar)
21) Hasan Cemal (1.5 milyon Dolar)
22) Eyüp Can (1.5 milyon Dolar)
23) Fehmi Koru (1.5 milyon Dolar)
EN ÇOK İLGİMİ ÇEKEN İSİM ZAFER MUTLU...
VATAN GAZETESİNİN KURUCUSU...
KARDEŞİ MUSTAFA MUTLU ERGENEKONUN AVUKATLIĞINI YAPA DURSUN...
VATAN GAZETESİNİN KURUCUSU BU PARAYI NERDEN BULDU ?
28 ŞUBATTA DARBECİLERE VERDİĞİ DESTEĞİN BİR FAYDASI OLDU MU...
Şimdi hadi sen yorumla bunları
Kul Figani
Önce bu güzel yorumuna çok çok teşekkür ediyorum
Ktılımına sevindim.
Yorumunda yazmış olduklarına aynen katılıyorum.
Liste oldukça manidardı. Hatta bu liste gerçek rakamları içeriyor.
Yorumuna destek olarak ekleyeceklerim de var mı?
Elbette var, bu liste içeriği gelirler yasal vergilerini de tam gerçek matrah üzerinden vermiyorlar.
Gelelim benim bu yazıdaki vermek istediğim mesaja;
Bu yazımı tekrar dikkatle inceleyecek olursan göreceğin şey şu:
"Bu yazıda konu kişi bazında değil, medya yazarları bazında değil.
Konu tamamen uluslararası emperyalist "badın-medya kumpası" hakkında.
Diğer bir deyişle bu listede olan ve olmayan tüm medya kalemşörleri sadece kullanılan kalemleri.
Yani medya tetikçileri.
Ama asıl konu bu yazarların bu paralar karşılığında hizmet ettikleri devasa "medya şirketleri"
Asıl sorun burda işte,
Kim bu şirketler?
Kökenleri nereye dayalı
Kimin tetikçileri
Sanırım bunlarİn geneli Yahudi kökenli emperyalist medya şirketlerinin yine Yahudi asıllı kalem tetikçileri. ..
Uyan Türkiye dememek kasıt da bundan başka birşey değil.
Sen konuya kişi bazında bakmışsın.
Oysa ben konuyu büyük tabloya bakarak izah etmek istedim.
Umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir bu cevabım.
Türkiye olarak bu kumpasa çıkmak ve kendi milli medyamızı kurmak ve işletmek gerek.
Aksi halde bu çark böyle gider.
Öldürmek veya hapse atmak da kalıcı bir çözüm değil.
Millet olarak biz fertleri düşen de bunların radyo tv gazete dergi yayın organlarını takip etmeyip reytinglerini düşürmektir.
Devletin görevi ise bu kumpasa kalıcı önlem almaktır.
Saygılarımla
gerçekleri en anlamlı biçimde kaleme almışsınız Üstadım.
günümüzün en tehlikeli silahı Basın ve Enformasyon.
Büyük Devletler ki onlar emperyalistler, toplum mühendisliği üzerinde büyük ve akıl dolu çalışmalar yapıyorlar.
öyle hamasi söylemleri yok.
emek ve bilgi dolu gerçekçi bir makale
saygılarımla
Kul Figani
Anlaşılmış olmak güzeldi
Ömrüne bereket
Saygılarımla