- 739 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÜÇ YÜZ ON ÜÇ
Rabbimiz bu savaşı ayette “ Hakkı batıldan ayıran gün “ olarak adlandırmıştır.
Ebû Süfyan bin deveden oluşan büyük bir kervanla Şam’dan çıkmıştı. Resulullah insanları kervana karşı hazırlık yapmaya teşvik etti.
Hz.Peygamber (sav) harekete geçmeden önce defalarca Ensar’la ve Muhacirle istişarelerde bulunmuştur. Bu da gösteriyor ki, iştişare her hal ve şartlarda terk edilmemesi gereken bir sorumluluktur.
Müslümanlar Bedir’e doğru harekete geçtiğinde Umeyr b.Ebî Vakkas adındaki bir çocukta onlarla birlikte çıktı. On altı yaşındaydı. Yaşı küçük olduğu için Rasulullah (sav) kendisini geri çevirir diye çok korkuyordu ve kendisini kimse görmesin diye saklıyordu. O yaşta öyle bir samimi niyet o yaşta öyle samimiyet. Şimdiki on altı yaşındaki çocukları ne hale getirmiş bu düzen değil mi?
Müslümanlar sadece 313 kişiydi. Sayıca da teçhizat olarak da çok azdılar düşmana karşı.
Rasulullah ve ashabı gece yarısı Bedir kuyularına ulaştılar.
Ve Ramazan ayının on yedisinde Cuma günü Bedir’de iki ordu karşı karşıya geldi.
Bir tarafta Allah’ın taraftarları diğer tarafta ise şeytanın dostları vardı.
Mubareze usulü savaş meydanına Müslümanlardan Utbe b. Rebia, kardeşi Şeybe ve oğlu Velid öne çıktı. Fakat savaş meydanına mağrur eda ile gelen müşrikler böbürlenerek : “Sizler bizlerle eşit seviyede savaşacak soylu kişiler değilsiniz. Ancak bize karşı amcaoğullarından oluşan kişiler çıksın.” dediler.
Bunun üzerine Rasulullah (sav) : “Kalk ya Ubeyde b. Haris, kalk ya Hamza , kalk ya Ali.” buyurdu.
Ubeyde Utbe’ye karşı.
Hamza Şeybe’ye karşı.
Ali de Velid b. Utbe’ye karşı çıktı.
Hz. Hamza ve Ali hasımlarını ilk hamlede öldürdüler. Ubeyde ve Utbe ise birbirlerini yaraladılar.
Bir süre sonra Ubeyde şehit oldu.
Resulullah (sav) Efendimiz Bedir günü : “İşte Cibril! Atının başından tutmuş, üzerinde savaş teçhizatıyla (yardımımıza gelmiş durumda)” buyurdu.
Allahu Teala buyurdu ki :” Güçsüz olduğunuz halde Allah size Bedirde yardım etmişti. Öyle ise Allah’tan sakının ki ona şükretmiş olasınız.”
Bedir Savaşı’nda Müslümanların hem sayıları ve hem de silahları, müşriklere göre çok daha azdı. Ama imanları vardı. Bunun için hiçbir korku ve ümitsizliğe düşmediler. Demek ki, zafer elde edebilmek için sadece güç ve sayı üstünlüğü yeterli değildir. İnanmak ve kazanacağına emin olmak çok önemlidir.
Bedir savaşı bize ; azmetmeyi, çalışmayı, dayanmayı, sabretmeyi ve Allah’a güvenmeyi öğretmektedir.
Fırat SÖYLEMEZ 11.01.2018 00:26
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.