- 1649 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
ÜÇ GÜL MASALI
Meleğim, hani yıldızlardan taç yapmıştın saçlarıma şiir şiir akmıştın ıslak gönlüme. Kelimelerin sustuğu anne yüreğimin minik yavrusunun kocaman yüreğinde coştuğu anlar imza olmuştu zamana. Duygularının ilk defa kelimelerle dans ettiği ve çocuk kokunun yaşam dokusuna bulaşıp duygu duygu yağdığı andı. Anneciğine yazdığın ilk şiirindi yaşama duruşundaki ilk belirgin resmindi.
Şimdi yıldızlardan aldığın o tacı yolumu aydınlatması için yüreğime takıyor gökyüzüne gidiyorum.... Dönüşü olmayan tek gidişli bir bilet olarak düşün...
Sus...
Dinle...
Konuşursan gidemem....
Ağlarsan gözyaşlarında kaybolurum ve bitemem...
Öyle bakma... Kanadı yanık kuşun çaresiz anlamına değdirme gözlerini... Gökyüzü beni bekliyor onun yıldızlarından biri olmaya gidiyorum. Verdiğin tacı, göğsünde gülüşler uyuyan, düşlerinde umutları kanayan çocuklara göndereceğim. Onlarda anneciklerine bu köprü ile ulaşabilsinler ve de gökyüzü mutlu olsun diye...
Bilir misin gökyüzü öksüzdür... Anne kokusu onun sonsuz ve hüzünlü bağrına değmemiştir...
Bu yüzdendir gökyüzünün bir gülüp bir ağlaması... Bir gündüz olup bir gece olması...
Belki de bu eksikliğindendir yeryüzüne çatı olması kanat olması mavi ve siyah renginde yaren olması....
Bu yüzdendir belki de kendi yalnızlığında bizleri çoğaltması...
Ve bundandır belki de ara ara ağlaması bulutlarıyla toprağa ve çöl yangınlarında yaşam olan nefeslere mesaj göndermesi.....
Meleğim, kulağına fısıldadığım üç gül masalını unutma...O masal senin gerçeğin olacak maskelerin renk renk satıldığı bu yalan dünyada...Üç gül masalındaki her gül senin bensiz yaşamındaki umut şovalyelerin olacak...Seni bir gelin edasında süsleyecekler geleceğe... Ve anneciğin masalın perisi olacak bu defa....
Her gece gökyüzünde seni bekleyeceğim... Seni görmem kolay olacak...Keskin bakışlarına sığdırdığın buğulu sandıktaki hazine rengi mucizeyi nasıl tanımam ki... Doğduğunda seni koynuma verdiklerinde bakışların aynı anlamı sığdırmıştı yüreğime... Hiç değişmedi o anlam çünkü sen yüreğimden kopup gelen tomurcuktun içinde kendi masalını saklayan...
Gündüzleri de masmavi uçurtmalara el salla yavrum.. Çocukken hiç uçurtması olmayan anneciğin sana gökyüzünün en güzel uçurtmalarında gelecek... Onların özgürlüğünde çıkarsız renkli ve gerçek gülüşler yollayacak kendini yalnız hisseden minik yüreğine....
Yavrummm... Saçlarına değen her rüzgara beni sor mutlaka benden haber getirmişlerdir... O rüzgarlarda benim ellerim olacak saçlarını okşayacak her üşüdüğünde...
Beni merak etme inan yıldızların arasında daha kadın, daha dost, daha can ve daha İNSAN hissedeceğim kendimi...Ve en önemlisi daha güçlü olacak anneciğin... Gözlerindeki hüznü korkuları ve buğulu resimleri yıldızlardan aldığım silgi ile sileceğim baştan aşağıya:..Ve tuvaline sen kendin resim yapacaksın artık...Umut rengini fırçana bulaştırıp güneş sıcaklığında ve yarın şefkatinde tablolara anne olacaksın dost olacaksın can olacaksın...
Gidişim yorgunluğuma sığmayan hayalkırıklığının kekremsi tadında doğdu... Sancıları şiirin masumiyetinde yok etmeye dindirmeye çalışsamda olmadı olamadı... Eridi içimdeki güven dağlarının buzulları...Yandı dağlarımın eteklerindeki düş çiçekleri çaresizliğin avuçlarında... Külleri yaşama sevincimin tüm hücrelerini hapsetti yalnızlığa batırılmış gölgesiyle...
Kuzummm... Canım acıyor kokun içime içime işlerken nasıl gidebilirm ki...Minik ellerin zamanın ellerine dokunup ’annemi alma daha büyümedim ki..’ derken nasıl göçebilirim ki....
Ellerim yanıyor yüreğime değemeyen ellerim ağlıyor....
Beyaz Ağıt/Mehtap ALTAN
YORUMLAR
Kuzummm... Canım acıyor kokun içime içime işlerken nasıl gidebilirm ki...Minik ellerin zamanın ellerine dokunup ’annemi alma daha büyümedim ki..’ derken nasıl göçebilirim ki....
Ellerim yanıyor yüreğime değemeyen ellerim ağlıyor....
------------------------------------------------------------------------
SEVGİLİ CANN KALEMM...EMİN OLKİ OKURKEN BOĞAZIM DÜĞÜMLENDİ...NE KADAR HİSSEDER YAZMIŞSINIZ ...
Benki annesini hiç görmemiş bir anne olarak bunalrı nasıl hissettiğimi tahmin edersiniz sanırım ....sanki annem bana sesleniyormuş gibi bakındım gökyüzüne...hüzündü bana gelen nefensindeki solumalar gözünkeki yaşlar bağrımı deliyor.. yaslandım sinesine ıslattı beni gözündeki yaşları ..ama ben annemi hiç görmedimki...sessiz çığlıklarımdı bunlar benim..cannn. benki annemim 46 yıl sonra kırık bi fotoğrafını buldum:(:(bunlar gerçek ne yazıkki ta kendisi yaşadıklarımın...)annem bir kerecik bana yavrum, kuzum, türkü gözlüm demesi kimbilir nasıl özlenendi...HER ZAMAN YÜREĞİMDE GİZLİYDİ SEZDİKLERİM...YARADANIM KIMSENİN YAVRUSUNU ANNESİZ BIRAKMASIN....ALLAH SENİDE YAVURULARINA BAĞIŞLASIN YAVURALINIDA SANA...RAHMETTE OLAN ANELERİMİZİN .. MEKANI CENNET OLSUN..CENNET ONLARIN AYAĞI ALTINDA...KALEMİNE VE YÜREĞİNE SAĞLIK...BİRDE BENİ AĞLATIIĞIN İÇİN CANINA SAĞLIK...
Güzel bir yazı..Şiirsel bir akıcılıkla ŞİİRSEL DÜZYAZI dediğimiz formda bir anlatım.1975-76 larda bu yazı şekli
sanat dünyasında fazlaca tartışıldı..Makale denildi, öykü
denildi Şiirsel düzyazı denildi..Özellikle sanat derğilerinde
aşk şairleri Ümit Yaşar Oğuzcan'ın ve şuan aklıma gelmeyen
kimi şairlerin bu tür kitapları tartışılı..
Şimdilerde sanat başka mecralarda sürünüyor tabi..
Ne tartışmaya nede okumaya gerek kalmadı..
Güzel bir konu, güzel bir anlatım, başka ne diyeyim..
Yavrummm... Saçlarına değen her rüzgara beni sor mutlaka benden haber getirmişlerdir... O rüzgarlarda benim ellerim olacak saçlarını okşayacak her üşüdüğünde...
mehtap ağlıyorum yazılan hissettirmek içinse önce anne yanım yandı yüreğimde sonra annesini kaybeden çocuk yanım hangisi daha acı bunu düşünüyorum tebrikler canım bu yolda yolun açık olsun nefistiler sen harikasın.
Şimdi yıldızlardan aldığın o tacı yolumu aydınlatması için yüreğime takıyor gökyüzüne gidiyorum.... Dönüşü olmayan tek gidişli bir bilet olarak düşün...
Sus...
Dinle...
Konuşursan gidemem....
Ağlarsan gözyaşlarında kaybolurum ve bitemem...
Çok güzel can. Düzenlense şiir olur bu yazınız. Kaleminize sağlık.