- 1098 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
BUGÜN DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINA BAĞLI BİR İMAM, HEM DE HUTBEDE '' DİYANETİN SORUMSUZLUĞU '' DEDİ
Lütfen çok uzun olan bu yazıyı ya hiç okumayın, ya da tam okuyun ve eğer yorum yazacaksanız tamamını okuduktan yazın. Özellikle istirham ediyorum.
--------------------------------------------------------------------------------------------------
Efendim son günlerde yine bir Diyanet fetvası konusu geldi, gündemin baş köşesine oturdu.
Konuyu sanırım bilmeyen yok ama ben kısaca özetleyeyim: Diyanet İşleri Başkanlığımız dokuz yaşındaki bir kız çocuğunun evlendirilmesine ’’Caizdir’’ Diye fetva vermiş.
Şimdi böyle bir fetva var mı yok mu bunun tartışmasına pek girmeyeceğim ama ben kendimi bildim bileli var olan bir konudur bu. Yani mesele herşeyden önce yeni bir mesele değildir.
Benim bildiğim yaklaşık elli, elli beş sene öncesinden bugüne kadar gerek Tarih, gerekse Din Dersi kitaplarımızda Hz. Muhammed ile Hz Ayşe’nin evlilikleri anlatılırken hep ’’Hz. Ayşe dokuz yaşındaydı’’ denmemiş midir? Din dersi kitaplarımızda erkek çocuğunun on iki, kız çocuğunun dokuz yaşında buluğa erdiği yani evlenebilecek olgunluğa eriştikleri yazılmamış mıdır?
Eeee yaklaşık Diyanet İşleri Başkanlığının kurulduğu 1924 Yılından beri var olan bir konu neden sanki bugün birdenbire ortaya çıkmış gibi ’’ Bak bak Diyanet dokuz yaşındaki çocuğun evlenmesinin caiz olduğuna fetva verdi’’ Diye vaveyla kopartılıyor anlamış değilim. Millet sanki hayatında ilk kez duyuyor bunu..
Atatürk döneminmde de İnönü döneminde de, onlardan sonra gelen tüm cumhurbaşkanları döneminde de Diyanet hep aynı şeyi söyledi: ’’Kızlar dokuz, erkekler on iki yaşında büluğa ererler.Yani kızlar adet görmeye başlar, erkeklerin kamışına su yürür. ’’ Bunun manası ise açıktır ’’ Erkek on iki, kız dokuz yaşında evlendirilebilir.’’ ( Cumhuriyet öncesinde de aynı şey söylendi hep. )
Böyle bir yanlışlık veya tam tersi dine uygunluk ( O tartışmaya şimdilik girmiyorum ) Diyanet İşleri Başkanlığı kurulduğu günden beri var olduğu halde niçin bugün birdenbire ortaya çıkmış gibi bir algı oluşturuluyor? Neden milletin önemli bir kısmı salağa yatıp ’’ Aaa demek Diyanet böyle bir fetva vermiş. Vay hain sapıklar vay. Eh böyle sapık bir iktidarın böyle sapık bir Diyaneti olur’’ havalarına giriyor? Ortada bir sapıklık varsa ( Ki bana göre sapıklıktır. Veya en azından cahilliktir. ) bu, doksan küsur senedir süren bir sapıklıktır. ( Daha öncesi de var tabii ki. )
Meselenin bir boyutu bu. Gelelim öteki boyutuna.
Yahu bu ülke nüfusunun yaklaşık olarak yarısı veya üçte biri Alevidir değil mi? Alevi, Diyanetin fetvasını sallar mı? Hayır. Bugüne kadar bir tek Alevinin diyanetten fetva istediği ve o fetvaya uyduğu görülmiş, işitilmiş şey midir ? Hayır. Yani ülke nüfusunun çok önemli bir bölümü için daha en baştan Diyanetin fetvası yok hükmündedir. Kesinlikle de tiklerinde değildir.
Geri kalan nüfusun en az yarısı laik insanlardır. Dolayısıyla onların da tiklerinde değildir Diyanetin fetvası...
Ateistler, desitler,Bir Tengriciler, Hristiyanlık ve Budistlik gibi İslamiyetin dışındaki dinleri benimsemiş insanlar için zaten kesinlikle tiklenecek bir konu değildir Diyanetin fetvaları.
Geri kalan nüfusun büyük bir bölümünün nazarında Diyanet, başçavuşun beygiridir. Bir boktan da anlamaz. Kendi şıhları, şeyhleri, gavsları, efendi hazretleri en doğrusunu bilir. Yani diyanetin fetvasına bakmaz, kendi şıhlarının, şeyhlerinin vesairenin ne dediğine bakarlar. Diyanet aynı şeyi söylüyorsa ne ala, söylemiyorsa şıh ne derse o.
Geriye ne kaldı? Bir avuç cami cemaati. O bir avuç cami cemaatine bakalım şimdi de: ( Bizzat gözlerimle şahit olduğum olaylardır verdiğim örnekler )
Diyanetin imamları hutbede ’’ İçki haramdır ’’ der. Vatandaş Cuma namazından çıkar, gider marketten içki ve çerez alır akşam demlenmek için.
Diyanetin imamları ’’ Şans oyunları haramdır’’ der. Vatandaş camiden çıkar Milli Piyango bayileri önünde kuyruğa girer.
Diyanet ’’ Faiz en büyük haramdır’’Der. Hatta faizin, tefeciliğin ne kadar büyük bir günah olduğunu tarif etmek için ’’ faiz alan, tefecilik yapan Kabe’de kendi öz anasıyla zina etmiş gibidir’’ Der ama nüfusu 20.000, cami sayısı 40 olan bir ilçede neredeyse herkes hem camiye gider, hutbe, vaaz dinler hem de tefecilik yapar.
Diyanet ’’Gıybet en büyük günahtır’’ der ama gıybetsizbir tek gün geçirmeyiz.
Diyanetin imamları ’’ Gözlerinizi zinadan koruyun’’ Diye yırtınır, başta ben olmak üzere yaşlı başlı nice moruk az bir şey baldır bacak gördük mü gözümüzü dikeriz o noktaya.
Hepsinden geçtim Diyanetin imamları camide vaaz verir, bizim cemaat caminin çay salonunda çay içip laklak ederler. İmamı dinleyen neredeyse hiç yoktur. Müeezzin ’’Allahu ekber ’’Deyip ezana başlamadan neredeyse hiç kimse camiye girmez.
Cuma günleri İmam hutbe okur, millet ya cep telefonlarıyla meşguldür ya da ha uyudum ha uyuyacağım vaziyetleri...’’Bir an önce hutbeyi bitirse, şu namazı da en kısa surelerle kıldırsa da kaçıversek ’’ havası hakimdir büyük bir çoğunlukta.
Yani efendim kısaca söylemek gerekirse cami cemaati bile Diyanet İşleri Başkanlığını da onun verdiği fetvaları da, o başkanlığın imamlarının, vaizlerinin vaaz ve nasihatlarını da sallamazlar. Herkes kendi kafasına göre takılır bu ülkede.
Durum ve hal böyle olduğuna göre farzedelim ki Diyanet buluğa erme konusunun dışında ayrıca bir de ’’ Dokuz yaşında bir kız çocuğu evlendirilebilir. Bu dinen caizdir ’’ Diye fetva vermiş olsun. Kimin tikinde olacaktır?
Sanki ülke nüfusu tamamen Diyanetin emrindeymiş, hayatımızda attığımız her adımı Diyanetin fetvalarıyla tanzim ediyormuşuz gibi bunca yaygaraya ne gerek var?
İki sene sonra torunum Elif Nur dokuz yaşına giriyor. İki sene sonra herhangi biri gelip de Elif Nur ile evlenmek istediğini, ona talip olduğunu söylese ben ’’ Hımmm Diyanetin fetvası mucibince verdim gitti’’ mi derim sizce yoksa ’’ Ulan senin ananı soyunu, sülaleni’’ Diye küfre başlayıp en azından kapımdan mı kovarım? Ne dersiniz? Oysa bayağı da dinime bağlı bir insanım.
Ya da aynı durumla siz karşılaşsanız. Pek çoğunuz dindar insanlarsınız ya da en azından dine saygılı insanlar... ’’N’aapalım ya Diyanet öyle buyurmuş madem verdim gitti’’ mi dersiniz dokuz yaşındaki kızınızı yoksa elinize sopayı alıp kapınıza gelen sapığı bir güzel benzetir misiniz?
Haa elbette ki Devletimizin bir resmi kuruluşu ve bütçesi pek çok bakanlığın bütçesinden daha fazla olan Diyanet İşleri Başkanlığımızdan daha bilimsel, daha akla, mantığa ve dolayısıyla dine uygun fetvaların çıkmasını beklemek vergileriyle o kurumun ayakta kalmasını sağlayan biz vatandaşların el doğal hakkıdır. Dolayısıyla da Diyanet İşleri Başkanlığmız ’’Ben dokuz yaşındaki bir kız çocuğu evlendirilebilir’’ Diye fetva vermedim. Bunlar yalan ’’ Diye kendisini aklamaya çalışmak yerine mesela öncelikle şu buluğ çağı konusundaki açıklamasını düzeltmelidir. Zira ’’ Buluğ çağı kızlar için dokuz, erkekler için on iki yaştır ’’ Dediğiniz anda bunun manası ’’ Dokuz yaşındaki kız çocuğu evlendirilebilir’’Dir. Başka türlü anlamak da yorulamak da mümkün değildir. Çünkü Buluğ çağının bir başka açıklaması da kişinin artık reşit olması, kendi kararlarını kendisinin verebileceği olgunluğa gelmiş olması demektir. Yani biz öğretmenlerin ’’Çocuktur ’’ diye ceza vermediğimiz, veya dövdüğümüz takdirde mahkemelerde sürünmemize sebep olan o çocukları, yüce Yaratanın, işledikleri günahlar(!) dolayısıyla hesaba çekmesi, akabinde de cehenneme atması ’’anlamına gelir büluğ çağı...Böyle bir açıklama ise Allah’ın Rahim sıfatına terstir. Hâşa ’’ Ben Allahtan daha merhametliyim. Ben çocuk diye affediyorum ama Allah hesaba çekiyor, hatta nar-ı cehennem ile cezalandırıyor’’ demektir.
Kısacası: Büyük harflerleyazayım: DOKUZ YAŞINDAKİ BİR KIZ COCUĞUNUN VEYA ON İKİ YAŞINDA BİR ERKEK ÇOCUĞUNUN EVLENDİRİLMESİ S-A-P-I-K-L-I-K-T-I-R. O zavallı çocuğa Z-U-L-Ü-M-D-Ü-R.
Böyle bir zulme vesile olmak da göz yummak da zulmün ta kendisidir.
Bu meseleye ’’ Ne yapalım dinimiz öyle emrediyor. Dine karşı gelinmez ’’ Noktasından yaklaşanların bile kendi dokuz yaşındaki kızları söz konusu olduğunda ’’ Boynumuz kıldan ince. Buyurun alın kızımı ’’ Diyebileceklerini düşünemiyorum.
Peki bunca çocuk gelin olayı nedir? O konuyu neyle izah edeceğiz? O konuyu dinden daha çok parayla izah edeceğiz. Kız çocuklarını satılık bir meta olarak gören ya da gereksiz varlıklar olarak niteleyen Cahiliye dönemlerinden bugüne kadar maalesef sürmüş olan cehaletle ya da bir ekmeğe bile muhtaç olacak kadar fakirlikle izah edeceğiz. Çünkü dokuz yaşındaki kızını zorla evlendiren hiç bir anne baba bu işi tamamen beleşe, sadece dîni duygularla ve zorunluluklarla yapmıyor.
Her işimizi sanki Diyanet fetvalarına göre tanzim ediyormuşuz da bundan böyle artık kız çocuklarımız dokuz yaşına geldiklerinde onları elimizden alıp evlendirecekler gibi bir hava yaratmak ise kimse kusura bakmasın ama öncelikle ahmaklık, daha sonra da ’’ hazır fırsat elime geçti, dine de dindara da döşeneyim bol bol ’’ Fırsatçılığından başka bir şey değildir. En hafif ifadeyle ise samimiyetsizliktir.
İyi ama din büyüklerimiz diyor ki ’’Kız çocuklar dokuz yaşında evlendirilebilir. Kız çocuklar için buluğ çağının dokuz yaş olduğu, üzerinde ittifak edilmiş bir konudur.’’
Yahu bundan yüzlerce sene önce belki de kız çocukları dokuz yaşındayken şimdiki yirmi yaşındaki kızın gösterişindeydiler(!) Öyle ya mesela aynı din büyüklerimiz (!) Hz. Ömer’in ayak baş parmağının bir yetişkin insanın eli büyüklüğünde olduğunu da söylemişlerlerdir. Mesela bizler Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gaziyi elleri diz kapaklarına kadar uzanan bir dev(!) olarak öğrendik çocukken. Yani o devirlerde öyle olmuş olabilir (!) ( Allah akıl fikir versin.) Ama zamanımızın kız çocukları dokuz yaşında daha ana kuzusudur... Yapmayın etmeyin Allah aşkına... Allah rızası için...
Evet...Bugün ( 05.01.2018 CUMA ) bu yazıyı yazmaya başladığımda Cuma Namazı vakti henüz girmemişti. Kendimce ’’ Tamam, yazacaklarımı yazdım ’’ Diye düşünüyordum ama değilmiş.
Camide imamın hutbe konusu da bu konuydu ve hutbede imam bir hayli bu konuyu anlatıp kız çocuklarının evlendirilmesinde dikkat edilmesi gereken hususlar ile ilgili hadisleri sıraladıktan sonra ( Ki imamın sıraladığı hadisler asla ’’ Dokuz yaşındaki bir kız çocuk evlendirilebilir’’ demiyordu .) Aynen şu cümle ile noktaladı hutbeyi: ’’ Diyanetin sorumsuzluğu yüzünden böyle bir şeyin dinimizde var olduğunu düşünmek son derece yanlıştır’’
Evet, bu gün Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olan bir imam ’’ Diyanetin sorumsuzluğu ’’ dedi.
Sanırım tartışmalara noktayı koyacak ifade de budur.
RESİMLER:Diyanet İşleri Başkanlığının Resmi sitesindeki ’’Dini Kavramlar Sözlüğünde ’’ Nikah ve Buluğun açıklamaları.
YORUMLAR
Arif olan anlamıştır. Yaygara yerine çürük elma ağaçtan alınır ağaç meyve vermeye devam eder. Cahil toplum da daha çok okuyan araştıran yanını geliştirir her duyduğuna bir avuç tuz alıp koşmaz. Kız çocuklarımız da şehy şıha don yıkayıcısı olarak kansız paragöz babalar tarafından verilmez. Her kötülüğün başı cahiliye. Kanunlar ıslah için var biraz daha araştırmacı yanımızda maddeleri de değiştirmemiz kanısındayım bunu da medeni bir şekilde seçme ve seçilme hakkımızı kullanarak yapmak toplumdaki bu çarpıklıkları gidermek amaçlı yapmalıyız.M Kemal bu çarpıklıkları en iyi gören dünya lideri. Malesef bu teknolojide bu kadar cahil bir toplum bu da bizim ayıbımız çok okumalıyız araştırmalıyız çok.
ÇOCUK BENİM HANGİ YASA GELİP UYKUSUNDAN EDİP, BİR PARALI DÜRZÜNÜN KOYNUNA SOKAR
Fetva benim vicdanımdır ötesi berisi yok
ALPEREN_(58) tarafından 1/7/2018 9:27:30 AM zamanında düzenlenmiştir.
Sayın Sami bey, sizin bu yazılrınızı hazırlarken bizim için de çalışmanız emek sarfetmenizden ötürü teşekkür ederim.
Konuları mukayeseli ve etraflıca ele alıyorsunuz. Yani maksat üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi? siz üzüm yiyenlerdensiniz. ben de öyle olma yanlısıyım.
insanların bir kesimi diğerini doğru da söylese kabullenmiyor. ama bunu özgürdüşünceden hoşgörüden, yana olduklarını söyleyenler şiir yazacak ruhu olan insanlar yapınca olmuyor...
Selamlar.
sami biberoğulları
Bu milletin başına her ne gelmişse ''Aman susalım bu bizdendir'' dediği için gelmiştir. Meselelere sizden, bizden açısından baktığı için gelmiştir. Oysa meselelerin pek çoğu parti meselesi değil ülkenin geleceği meselesidir.
Güzel ve içten yorumun için teşekkürler.
Selam ve sevgiler.
Sorumsuzluk falan yok. Artniyet var. Arap yarımadasında ve coğrafyasında iklime bağlı olarak erken gelişim gösterilir. Burada revizyon bilgiyi kendi coğrafyana uyarlamakla yapılabilir. Rüşd meselesi neden atlanıyor da buluğ meselesi ile Diyanet taşlanıyor anlamış değilim. Ayrıca Ayşe meselesinde sıklıkla söylenegelen yok altı yaşındaydı yok dokuz yaşındaydı, yok oyuncaklarıyla gitti bilmem ne! Araplar o dönem kız çocuklarının yaşını adet gördükleri tarihten itibaren sayıyorlar, bunu ne yapacağız? Diyanet'in ortadan kalkması en çok tarikatların işine gelir. Bunu kendileri yapamayacakları için birkaç ajana yaptırıyor, tatlısu sazanları da meseleye atlıyor. Bu kadar.
chaotica tarafından 1/6/2018 11:42:57 AM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Bu yorumu daha önce Deniz'in sayfasında da okudum. Evet, olaya oldukça farklı bir bakış açısı. Ancak ben bu bakış açısına '' hadi canım sen de'' Demiyorum. Olur mu? Bal gibi olur. Çünkü elin gavuru bizim gibi beş yıllık kalkınma planı yapmıyor. Yüz yıllık, iki yüz yıllık bölme ve yıkma planları yapıyor. Bu hareket de o planların bir parçası bal gibi olabilir.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Bu yorumu daha önce Deniz'in sayfasında da okudum. Evet, olaya oldukça farklı bir bakış açısı. Ancak ben bu bakış açısına '' hadi canım sen de'' Demiyorum. Olur mu? Bal gibi olur. Çünkü elin gavuru bizim gibi beş yıllık kalkınma planı yapmıyor. Yüz yıllık, iki yüz yıllık bölme ve yıkma planları yapıyor. Bu hareket de o planların bir parçası bal gibi olabilir.
Selam ve sevgilerimle.
aman sami hocam imam kim hangi camide kıldın cumayı diye
soranlara bilgi vermeyesin, yoksa adamcağız ekmeğinden olur...
yerli yerinde tespitlerle güzel bir yazı, ve diyanetin bu çıkışı da
gündem saptırmak bence..
zira man adası, zerrap, halk bankası müdürü gibi şahısların adının
geçtiği ve epeydir gündemden düşmeyip ucu bakanlara, başbakana, hatta saraylara kadar uzanan ahlaksızlığı örtbas etme çabasıdır bu bence. yoksa diyanetin yaptığı bu açıklamanın
başka bir mantığını bulamadım ben....
ellerin dert görmesin hocam
selamlar
sami biberoğulları
Yorumunuzun diğer kısımları tamamen ayrı mevzular. Üzerinde sayfalar dolusu yazılabilir.
Selam ve saygılar.
sübyancılar seni din adına taşlayacaklar zira doğru demişsin.
bir yanlış asırlarca değişmeden geldi diye bu o yanlışı doğru yapmaz.
Hep ne diyorum ben müslümanın cahillik gibi bir lüksü yoktur. Uyanık olması gerekir. İnatla tembel ve cahil personel barındırmaya devam etsin diyanet. Su uyur düşman uyumaz buyurun işte çıktı biri o iki tanımı ortaya koydu düştük mü birbirimize, hababam birbirimizi taşlıyoruz. coşa gelen Allaha İslâma Peygambere sövüyor. oh muhteşem.
Bak iman ve dinden sorumlu islam bakanı cahil beşer kişi sana da gelmiş ve yakındır seninde kafir ilân edilmen. daeş kafalı bakış açısına anlatamazsın. Dedim yine diyorum Allah İslâmı müslümanlardan korusun. sübyancıları durdurun bakalım nasıl durduracaksınız diyanetin alimleri.
hocam sağlıkla kal.
isteyen Allah'a kulak verir, isteyen pipisine kulak verir, ama sonra da zırlamayacak.
BAKIN
HACC-16: İşte biz onu (Kur'ân'ı) böylece, apaçık âyetler olarak indirdik. Şüphesiz Allah dilediğini doğru yola eriştirir.)
Filiz Şahin. tarafından 1/6/2018 8:13:05 AM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Yahu Diyanet bile kendi yaptığı açıklamada '' Dini kavramlar sözlüğümüzde yer alan bazı ifadeler çarpıtılarak'' diyor. Yani yukarıda resimlerimi yayınladığım belgeler var. Daha ne belgesi ister bu kafa anlamıyorum.
Filiz Şahin.
o bahsettiğimize gelince onun gibilerin sebep olduğu yıkım toplumu hücresine kadar ayırıştorıyor bölüyor. üzgünüm
Bizlerin vergileriyle ayakta duran diyanetin saçma sapan fetvalarından "yeter artık" noktasına geldik..
Böyle bir açıklama yapılmasına neden gerek duyuldu bunu düşünmek lazım yani eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek misali...
Madem ki kimse bu kurumu tınlamıyor ne diye hala çıkıp " 9 yaşındaki kız çocuklarının “velileri olmadan da” evlenebileceği, hatta gebe kalabileceği açıklaması " getiriliyor..
Her işimiz bitti çocukların buluğ ve evlilik yaşını günlerdir konuşur olduk..
Bu *oktan kurumun kaldırılması gerektiğine inanıyor bu konudada fazla birşey yazmak istemiyorum. Çünkü düşündükçe sinir kat sayım artıyor..
sami biberoğulları
Bizzat Atatürk tarafından kurulmuş olan bir kuruma '' *oktan Kurum '' mu diyorsunuz yani?
Bizzat Atatürk'ün emir ve direktifleriyle kurulmuş bir kurumun kaldırılmasını mı istiyorsunuz?
Ve sanırım siz de okumadınız yazıyı. Bu kurum 1924 yılından beri vardır ve 1924 Yılındanberi '' Buluğ çağı kızlar için 9, erkekler için 12 dir!! demektedir. Yani eşeğin aklına bugün karpuz kabuğu getiren yok. O karpuz kabuğu eşeğin aklından hiç çıkmamış ki.
Dilek USTA
yazının başlığında koskaca yalan var,
bu yalan diyanet 9 yaşındaki çocuğu evlendirebilirsiniz yalanını ortaya atanlarla aynı merkezin devamı...
Diyanet imamının söylediği sözü isbata davet ediyorum...
yazının başlığındaki yalan aşağıya kadar devam ettiğine inandığım için okumaya değer,lüzüm ve gerek görmedim..
sami biberoğulları
İsbata gelince:
Diyanetin resmi internet sitesinde şimdi kaldırmış oldukları Dini Kavramlar Sözlüğünde Nikah ve buluğ başlıkları altında yazılmış olanları oku bakalım ne diyor o sayfalarda.
Yazımın tamamını okuman ya da okumaman ise umurumda değil. Çünkü peşin peşin bir kabullenme ya da reddetme içindesin. Acaba diye bir soru asla aklına gelmiyor.
Taha Yasin Gülbeyaz
yazıyı ortaya atıp öyle kaytarmak yok.. Diyanetin hutbe metni Türkiye genelinde aynıdır, değişmez..
İspat edemiyorsanda yazınızın başlığı dahil içerik olarak da tümüyle yalandır.. yalan yanlış yazarak milleti,kurumu ve değerleri rencide edemezsiniz..
''Şimdi Kaldırılmış olan''önceden varlığı yoktu ki kaldırılmış diyorsun..!
Ayrıca Diyanet fetvası olarak ele alınan ve sizede sakız olan bu yalan haberin doğruluğu herhangi bir kaydı, belgesi varmı da bunu Diyanettten fetva diye fütursuzca iftiranıza alıyorsunuz? teknoloji her haliyle böyle bir fetva varsa ortaya koyacak kadar gelişmiş..böyle verilerinizde yok..kafadan absurit takılmalarla iftira atıp yaygara yapıyorsunuz..birşey konuşurken yazarken 40 defa düşün 1 kere söyle veya yaz...
yazınızda kibar olmadığınız için bende size kibar olamıyorum bunuda anlarsınız heralde..!
Dini kavramlar sözlüğü size fetva mahiyeti mi kazandırıyor, bu ne cehalettir..?
sami biberoğulları
“Bugün bazı basın yayın organlarında yer alan, Diyanet İşleri Başkanlığının kız çocuklarının erken yaşta evlenebilecekleri yönünde açıklamada bulunduğuna dair haberler asılsız olup, kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Dini Terimler Sözlüğü adlı yayınımızdaki tanım ve maddelerin çarpıtılmasıyla böyle bir iddia üretmek iyi niyetle izah edilemez”
Eğer okuma yazman ve daha da önemlisi okuduğunu anlama kaabiletin varsa bu açıklamada Diyanet, benim burada yayınladığım resimden bahsediyor. '' Evet biz orada bazı açıklamalar yaptık ama bu açıklamalar çarptırıldı'' Diyor.
''Kızlar için buluğ çağı 9, erkekler için 12 '' Demiş mi o açıklamada? demiş. Bunun neresinde çarptırma var?
Ama eminim yine anlamadın.
Neyse anlamanı da beklemiyorum zaten. )))))
Allah Amerika'dan bile büyüktür diyebilecek kadar anlama ve idrak kapasitesinden yoksun birine bir şeyler izah etmeye çalışmak havanda su dövmekten farkısızdır.
Peki niye cevap yazdım?
Belki okuyan başka arkadaşlar bir şeyler anlar diye...Senden ümidim yok çünkü ))))))