- 480 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ORTAK ZEVKLER
Mademki insanlar birlikte yaşıyor, o halde insanların birlikte yaşamanın gereği ortaklıkları olması gerekir. İnsanlar, aynı ülkeyi paylaşır, aynı havayı solurlar. Ayın dili konuşur, aynı şeylerden kaygılanır, aynı şeylere sevinirler. Bir başka ifade ile bir toplum oluştururlar, birlikte yaşamının gereklerini yerine getirirler. Bu da çok tabiidir aslında. Birlikte yaşayan hayvanlar bile düşmana karşı bir birliktelik oluşturabiliyorsa, insan neden oluşturmasın?
İnsanlar ortaklık buldukları oranda da niteliksiz topluluktan millet olmaya doğru giderler. Ortaklıklar arttıkça saygı ve sevgi de onu izleyecek, bir millet olmanın hazzını yaşatacaktır insanlara.
Her uzvuyla bir sarsıntı geçiren milletimize dikkat çekmek istiyorum. Özellikle de gençlere… Belki de gençlerin içinde çok bulunmamdan olsa gerek onların dertleri beni çok ilgilendiriyor ve çözümler arıyorum. Geleceğimizin teminatı olan gençlerin sorunları diz boyu, ilgileniliyor da aslında ancak, hızlı bir çözüm pek söz konusu değil.
Bakın, gençlerimiz bizim geleceğimiz ise eğer millet olmanın tüm özelliklerini göstermeleri gerekmez mi? Tek yürek, tek belek olmaları gerekmez mi? Aynı şeylerde, hiç olmazsa asgari müştereklerde birleşmeleri gerekmez mi? Peki öyleler mi?
İyi bir gözlemle yeni neslin pek ortak yönlerinin olmadığını görürsünüz.
Bunlar aynı tip müzik dinlemekten hoşlanmıyor, aynı takımı tutmuyorlar. Farklı takım tutmaları doğal da Milli takımın maçlarında bile bir beraberlik sağlayamıyorlar.
Yıllar önce bir radyo programı için müzik parçası istek kutusu koymuştum okulun koridoruna. Çok sayıda istek attı gençler. Sonuç mu? Tam bir hayal kırıklığı… yüzlerce istek arasında ortak istenen parçalar hem çok azdı, hem de en fazla beş kişi istemişti bir parçayı. Yüzlerce istek vardı ve biz hepsini karşılayamadık. Belki bir ortaklık sağlayabileceğimiz programa da isteklerinin çalınmadığı için ilgi azaldı.
Gençlerle gezilere gittiğimde de gördüm bu ayrı dünyaları. Her kafadan ayrı bir ses çıkması bir yana birbirlerine de saygıları yoktu. En çok üzüldüğüm de birlikte şarkı, türkü söyleyememeleriydi. Biri bir türküye başlıyor, bir kısmını söylüyor, nakarat kısmı hep birlikte söyleniyor, başlayan büyük bir ihtimalle sonunu getiremiyor. Sonra başka bir parçaya geçiliyor. Onun da akıbeti aynı oluyor. Bir müddet sonra birlikte söylemekten vaz geçiyorlar, sonrada da şarkı söylemekten… İşte o zaman bir düşüncedir alıyor sizi. Bu nesil, yarın millet olma özelliğini tamamen kaybeder mi, ortak sevinçleri, ortak tasaları olmaz mı, diye… kaybederse sonumuz ne olur, diye…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.