- 847 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
EKMEK HAKKI
Akşam ezanı okunuyordu,pazar alışverişi sonrası ekmeğin olmadığını fark etmiştim.Telaşla cüzdanımı alıp aşağıya indim.Marketten ekmek ve yufkaları alıp kasaya geldim;nasıl olsa yeter diye düşündüğüm hesap eksik kaldı.Yufkalara yeten para iki tane ekmeğe yetmiyordu.Ben de düşünmeden ekmekleri iptal ettim.Arkamdan bir ses geldi.Elinde bir paket renkli balon tutan bir genç-kızı görünce şaşırmıştım.-Ekmeklerin parasını ben ödeyim..Şaşkınlığım giderek büyüyordu.Bu hasta kızdı,uzaktan tanıdığımız bir ailenin kızıydı.Israrla parayı ödedi ve ekmekleri kasiyer poşetleyip bana uzattı. Yanımdan geçerken teşekkür edip;sarılarak öptüm.Eğilip kulağıma:beni teyzeme ekmek yapmaya giderken bisikletle arkana alıp götürdüğünü unutmadım :’’dedi. Yolun kenarında bekleyişini,beni görünce götürür müsün diye rica edişini anımsıyordum.Gidiş yokuş yukarı olduğu için çok zorlanarak üç kilometrelik yol arkadaşlığımızda epeyce yorulmuş,sonrası terleyip soğuduğum için çok kötü hastalanmıştım.Şaşkınca çantamın içindeki çikolataları çıkarıp;bunlar da havada bir çok ülke gezip geldi sana kısmetmiş Bari şu çikolataları al dedim.Israrla belki yoldan geçen birisine verirsin deyince aldı.Ardından şaşkın baka kalmıştım.
’’İyilik yap denize at,halık bilmez ise Halik bilir.’’sözünün boşuna söylenmediğini yürekten duyumsuyordum.Hayatımda aldığım en güzel armağandı benim için;kıssadan hisse dedim..İki ekmek ve kutsal olan ekmek hakkı!...
Dünya ne kadar küçük dedim;bir daha hiç karşılaşmayacağınızı düşündüğünüz insanlarla gizemli bir biçimde karşılaşıyordunuz.Oysa o gün hastalandığımda bir daha hiç kimseye iyilik olsun diye arkamda taşımayacaktım..