- 875 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLLÜ TÜRK
NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLLÜ ORHAN PAMUK
İsveç Kraliyet Akademisi, 2006 Nobel Edebiyat Ödülünü Orhan Pamuk’a verdi.
Makale : Mustafa TOGA / 2006
Bu ödülün bir Türk’e lâyık görülmesinden dolayı gurur duydum. Nasıl ki Türkiye Milli Futbol Takımının 2002-Kore/Japonya’da ki Dünya Kupasında 3. olması gibi. Nasıl ki Sevtap Erener’in 2003’de Eurovison Şarkı Yarışmasında birinci, yine Azra Akın’ın dünya güzeli tacını giymesi gibi bir Türk vatandaşının Nobel Edebiyat ödülünü alması gerçekten gurur verici. Ama Orhan Pamuk bu ödülü, Türk Edebiyatına kazandırdıklarıyla yani sanatsal başarısı nedeniyle mi, yoksa Ermeni Soykırımıyla ilgili sözleri nedeniyle mi aldı ? Burası bayağı düşündürücü.
1952 İstanbul doğumlu Ferit Orhan Pamuk’un yazdığı kitaplara baktığımızda, diğer yazarlarımızın eserlerinden ( Selim İleri, Duygu Asena, Adalet Ağaoğlu, Aziz Nesin, Necip Fazıl Kısakürek v.s ) öyle ahım şahım edebî farklılığı yok. “ Kar, Kara Kitap, Beyaz Kale, Yeni Hayat, Cevdet Bey ve Oğulları,Yeraltından Notlar, Sessiz Ev, ” gibi kitapların da görebilirsiniz.
PAMUK’UN, ERMENİ SOYKIRIMIYLA İLGİLİ SÖZLERİNE GELİNCE:
Biliyorsunuz Orhan Pamuk, İsviçre gazetesi Tagesanzeiger ve Alman gazetesi Die Welt’ le ( 2005) yaptığı söyleşide, Türklerden söz ederken “- Zaten onlar 1 milyon Ermeniyi ve 30 bin Kürdü öldürdüler” diye konuşmuştu. Sanki kendisi bir tarih profesörü de böyle demeçler veriyor. Konuştuğu gazeteciye bile sanki Türkler aşağılık yaratıklarmış gibi, “ – Bak sen de bir Türk gazeteci gibi konuşuyorsun “demiş. Yetmemiş “- Kimse söylemedi bari ben söyleyeyim “diyerek 1 milyon 30 bin kişiden bahsetmiş. Bu vatanın bir karış toprağı için şehit düşmüş milyonlarca evladımızın kemiklerini sızlata sızlata bilip bilmediği konularda onların bunların sözcülüğüne soyunan ve her şeyin en iyisini, en doğrusunu bildiğini sanan aydınımıza bakınız. Ben bu sözleri kesinlikle tasvip etmiyorum.
Bu nedenle, Türkiye’ye Nobel Edebiyat Ödülü verildi diye havai fişekler patlatırken, biraz düşünmemiz lâzım.
Çünkü, bence ödül kazanmak için illâ millete küfür etmek gerekmez.
Deniyor ki...
’Bu ödül, hayatını doğrulara adayan insanlara verilir. Çünkü, Nobel alanların hayatı, onurlu bir geçmişe sahiptir.’
Yine deniyor ki...
’Nobel Edebiyat Ödülü’nde asla siyasi karar verilmez... Edebi değere verilir...’
İyi de:
Nobel Edebiyat Ödülü alanların çoğunun şöyle bir ortak özelliği var...
’Devlet’in rejimiyle sorunlu olmak.’
Doğru değil mi ?
İSTERSENİZ BİR BAKALIM; NOBEL ÖDÜLLÜLERE!
-John Steinbeck
1962’de aldı. Amerikalı. Irgatlık yaptı. İşçilik yaptı. Irgatları, işçileri yazdı. Birleşik Devletlere kafa tuttu…
-Patrick White
1973’te aldı. Avustralyalı. Sağlam karakterli olarak bilinen insanların, aslında çevreyi kandırmak için maske takmış olabileceğini, pekçoğunun şerefsiz olduğunu yazdı...
-Octavi o Paz
1990’da aldı. Meksikalı. Babası Zapata’yı destekleyen bir avukattı. Yerli kültürü ile batı kültürü arasında bocalayan Meksika halkını anlattı kitaplarında... Halkını savundu hep...
-Dario Fo
1997’de aldı. İtalyan. Hayatı boyunca, halkın parasını cebine atan alçaklara karşı mücadele etti... Onun için bayılıyor ona İtalyanlar.
-Günter Grass
1999’da aldı. Alman. Hayatı boyunca, Nazi karşıtlığının sembolü olmuştu.
Ödülü de bunun için aldı.
Çünkü onurlu bir geçmişe sahipti. Ama en sonunda ne çıktı Günter Grass? Nazi..!
Hem de kendisi itiraf etti.
71 yaşında Nobel’i aldı, 78 yaşında itiraf etti.
Hani Nobel’i veren İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi bu konuda ’asla’ hata yapmazdı ?
-Gao Xingjian
2000’de aldı. Çinli. Komünist rejimi yerden yere vurdu. Ama özellikle ’Alarm İşareti’ isimli tiyatro oyunu, kapalı gişe oynuyordu... Çin halkı, onun tiyatrosunu izleyebilmek için kapıları kırıyordu... Devlete karşıydı…
EDEBİYAT ÖDÜLLERİNİN SİYASİ ANLAMI EDEBÎ ANLAMINDAN FAZLA
Görüldüğü gibi Nobel Edebiyat Ödülü’nün siyasi anlamı edebî anlamından daha fazla.
Türkiye ve dünya basınında Nobel Edebiyat Ödülü’nün Orhan Pamuk’a verilmesi çeşitli şekillerde yorumlandı. Özellikle Avrupalılar kendi sinsi plânlarına, düşünce ve fikirlerine yakın buldukları için göklere çıkardılar.
Bizim kafamızda ise hep bir soru işareti olarak kalacak.
PAMUK’UN BU BAŞARISI BİR ASIR SONRA DAHİ ANILACAK
Şunu da antiparentez belirtmek istiyorum “ Bu yazılan çizilenler bir müddet sonra unutulacak ama Pamuk’un bu başarısı bir asır sonra bile anımsanacak.”
Orhan Pamuk’da diğer ödül alanlar gibi…
Peki… Suya sabuna dokunmadan size bir soru
Türkiye’de halk onu ne kadar seviyor?
ORHAN PAMUK İLE SİYASİ OLAYLAR
Sayın Orhan Pamuk’un eserlerini zevkle okuyan birisiyim. Mart ayında Pamuk maalesef bir aydın gibi konuşmadı, kendini ilahlar üstü bir kişi gibi görüyor. Ístanbul doğumlu bir Türk vatandaşı ve ayyıldızlı bayrak altında ve de Türk pasaportu taşıyor. Üstelik yazdığı romanları, hikayeleleri Türkçe. Türk halkı tarafından satın alınıp okunuyor ve onun geliriyle geçiniyor ama Türklerden söz ederken “- Zaten onlar 1 Milyon Ermeni’yi ve 30 bin Kürt’ü öldürdüler” diye konuşuyor. Kendisi sanki bir tarih profesörü veya hükümet sözcüsü. Bir kaç defa yurt dışına gidip gelince, bir kaç kitabı yabancı dillere çevrilip ödül alınca havalara girdi, kendini devletler üstü bir varlık olarak görüyor. ( NOT: Bende Avrupa da ikâmet ediyorum hem de 30 yılı aşkın bir zamandır öğretmen olarak görevliyim ve Orhan Pamuk’un dost sandığı, sırt verdiği, sözlerini dinlediği kişilerin art düşüncelerini çok iyi biliyorum. )
Benim tepemi attıran da Türk halkına hakaret etmesi. Konuştuğu gazeteciye bile sanki Türkler aşağılık yaratıklarmış gibi, “ – Bak sen de bir Türk gazeteci gibi konuşuyorsun “demiş. Yetmemiş “- Kimse söylemedi bari ben söyleyeyim “diyerek 1 milyon 30 bin ölüden bahsetmiş. Aydın geçinene bakın, başımıza Kral Faruk kesildi. Her şeyin en iyisini, en doğrusunu sanki o biliyor. Bu vatanın bir karış toprağı için şehit düşmüş milyonlarca vatan evlâdının kemiklerini sızlata sızlata bilip bilmediği konularda onların bunların sözcülüğüne soyunuyor. Pamuk’un böyle ortalığı karıştırmasından sonra şimdi ne oldu ?
Avrupa Birliği / AÍHM ; Abdullah Öcalan adil yargılanmadı yeniden yargılamalı diye T.C. devletine ültümaton vermeye hazırlanıyor.
Sözde Ermeni soy kırımını tanıyın diye ayak diretiyor. Yarının ne olacağı ise belli değil. Belki Kars’da, Ardahan’da Ermenistan’ında hakkı var diyecekler.
Trabzon’da, Sakarya’da toplum karşı karşıya getirilmeye, istikrar ve iç huzur bozulmaya çalışılıyor. Neden derseniz? Bana göre, böyle aydın geçinenlerin ortalığı karıştırmalarından kaynaklanıyor olsa gerek..!
Vallahi bizim ülkemizde düşünce özgürlüğünü savunmak da bir acayip:
Orhan Pamuk’un Türkleri « Aşağılama » hakkı var. Benim « Sen bizi aşağılayamazsın » deme hakkım yok.
Birleşmiş Milletlerin “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Rumlarla birleşsin” deme hakkı var, benim « Kıbrıs Türk kalacak » deme hakkım yok.
Kimilerinin, yurtdışı gezisinde T.C. Başbakanına yumurta atma hakkı var, benim “ Vatan Bölünmez ” deme hakkım yok.
Amerika’da bir Ermeni papazının ağzından salyalarını akıta akıta “ Atatürk’de bir kasaptı ” deme hakkı var, benim ise “ Ağzını topla k.... ! ” deme hakkım yok.
Bazılarının Türk olduğundan utanıp « Türk gazeteci gibi konuşuyorsun » deme hakkı var, Benim gibilerin « Neden Türk olarak doğduğundan utanıyorsun? Böyle konuşman doğru değil » deme hakkı yok.
Ve bunları söyleyenlerde kimler mi? « Düşünce özgürlüğünü » savunanlar. Türkiye’de düşünce özğürlüğünü savunanalar bile sadece kendi gibi düşünenlerin düşünce özgürlüğünü savunuyorlar.
Ne acıklı bir durum değil mi ?
...........................................................................................................
HABER: Orhan pamuk 180 derece çark etti ; “Türk olduğum için gurur duyuyorum“ dedi.
İsmail EREL / FRANKFURT/HÜRRİYET GAZETESİ / 2006
Ünlü yazar Orhan Pamuk, Alman Der Spiegel dergisine yaptığı açıklamada Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendisine destek vermemesinden yakındı. ‘Erdoğan, büyük sorunlar yaşadığım dönemde yanımda yer almadı’ diyen Pamuk, derginin, ‘Ancak dava açılmasını üzüntüyle karşıladığını söyledi’ sözleri üzerine şu cevabı verdi:
‘İyi de, bunu olay uluslararası arenaya taşındığı için yaptı. O, Türkiye’yi AB’de görmek istiyor ve unutmayın ki, bu adamın kendisi bile, sadece birkaç şiirden alıntı yaptığı için hapis yattı.’
Derginin kendisiyle yaptığı röpartajda Türk olduğundan gurur duyduğunu da dile getiren Orhan Pamuk, ‘Tabii ki Türk olduğum için, Türkçe yazdığım için ve 40 dile çevrildiğim için gurur duyuyorum. Ama bunu dramatize etmek istemiyorum’ dedi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.