- 2703 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
LEMOS EMİR MUSA PAŞA CAMİİ
LEMOS EMİR MUSA PAŞA CAMİİ
Karamanoğulları, Oğuzlar’ın Salur boyundan olup uçbeyi Kaçar İbrahim Hanoğlu Ahmed Sâdeddin Bey’in oğlu Nûre Sûfî Bey’in önderliğinde tarihte yerini alan bir Türk boyudur.
Anadolu coğrafyasında kurulan Türk Beyliklerinin içinde kayı Osmanoğullarından sonra en önemlisi, en kudret lisi Karaman Türkmen Beyliğidir. 1250 yılından 1487 yılına kadar geçen sürede toprakları büyütüp küçültse de Silifke Göksu nehrinin batısından Manavgat çayının doğusuna ve oradan Konya’ya kadar uzanan Anadolu coğ rafyasına 237 yıl egemen olarak hükmeder. Anadolu Selçuklu Devleti ve Osmanlı İmparatorluğuna ait tarihi e serler de süsleme sanatı, Padişah Kanuni Sultan Süleyman’ın mühür olarak kullandığı ve Hz. Süleyman Pey gambere atfen Müslümanlar arasında genel manada “Mührü Süleyman” diye bilinen altı köşeli yıldızı bayrağı nda simge olarak kullanan Türkmen Türk devletidir.
Karamanoğulları Beyliği Nure Sufi önderliğinde 1250 li yıllarda takriben 6 yıl Ereğli/ Konya yaylaklarını yurt edinmiştir. 1256 yılından önce Ermenek Firan kalesinde Lemos Halgası (Kralı) hükümranlığını sürdürdüğü için kalenin hakimidir. Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Ala eddin Keykubad’ın 1228 yılında savaşarak aldığı Taşeli bö lgesine Karaman Türkmenlerini yerleştirmesinden sonra Nure Sufi’nin en büyük oğlu Kerimeddin Karaman Bey, Ermenek kalesini yedi yıl muhasara eder ve en sonunda Halgayı hileyle yenince kaleyi zapt edip 1256 yılında Ermenek’te Karamanoğulları Türkmen Beyliğini kurar. Kerimeddin Karaman Bey Larende’yi 1261 yılın da Selçuklulardan alınca şehrin adını, “Karaman” olarak değiştirip Beylik merkezini Ermenek’ten buraya ta şır.
Türklerin Anadolu’da kurduğu ilk şehirlerden olan Ermenek ve Taşeli bölgesi Karaman o ğulları Beyliği için çok önemli ve stratejik bir merkezdi.
Nure Sufi, Eretna Beyinin halası ile evli olup altı oğlu var. En büyük oğlu Kerimeddin Karaman Bey, Selçuklu sultanı III. Kılıçaslan’ın kızı ile evli olup Asaleti soydan gelir. Kerimeddin Karaman Beyin ise; 8 oğlu var. Sı rasıyla Şemseddin Mehmed, Güneri, Bedreddin (Mecdeddin) Mahmud, Kasım, Zekeriya, Tanu, Halil ve Ali Beyler.
Kerimedddin Karaman Bey’in oğlu ve Karamanoğulları Emiri Mahmut Bey’in 1308 yılında bir savaşta en bü yük oğlu İbrahimle beraber şehit olması üzerine yerine ortanca oğlu ve Ermenek Beyi Burhaneddin Musa Bey, Karamanoğullarının Emiri olup Beylik merkezi Karaman’da yaşamaya başlar. .
Burhaneddin Emir Musa Bey akıllı, bilgili, dini ilimlere olduğu kadar müspet bilime de önem veren ve bahşedi len ömrünü daha çok ahreti için sarf eden ilimullah bir kişilik. Çok dürüst, sözüne güvenilen ve barış sever e min bir şahsiyet. Nitekim Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılmasıyla birlikte Anadolu’da bağımsızlıklarını ilan e den diğer tüm Türk Beyliklerinin, Mogallar ve İlhanlılar’ın tahakkümü altına girmemesi için Mogal ordusu ile kıyasıya savaşırken komşu Türk Beylikleriyle barış süreci başlatıp dostça geçinir. Beyliğin bekası ve daimi ba rışın tesisi, halkın huzurlu yaşamasını temin amacıyla 1318 yılında Memluk Sultanıyla görüşmek üzere Kahire’ ye gider ve oradan Medine’de Peygamber Efendimizi ziya ret edip Mekke’de Kabe’yi muazzamı tavaf ederek Hac faraziyesin ifa eder.
Burhaneddin Emir Musa Bey ömrü yaşamında dünya nimetlerine, beylik makam ve mev kisine tamah etmeyip halkına, Hak yolunda hizmet etmeyi düstur edinen ve bu amaç doğ rultusunda sadakayı cariye (Hayır) kabi linden eserler bırakan Allah dostu bir Bey’dir.
Beyliğin Emiri olan yeğeni Şemseddin Beyin vefatından sonra Larende/ Karaman halkı Beyliğe Emir olarak Er menek Beyi Burhaneddin Emir Musa Beyin olmasını isteyince davet üzerine Karaman’a gelip 1352 yılında yeni den Beyliğin Emiri olur. Beylik merkezin deki iç karışıklıkları giderdikten, barış ve huzur ortamını sağladıktan sonra kendi isteği ve arzusuyla bu makamı kardeşi Halil Beyin oğlu (yeğenleri) Seyfeddin Süleyman ve Alaad din Ali Bey’lere bırakarak Mut’ta inzivaya çekilir ve bir müddet sonra hastalanıp 1356 yılın da Mut’ ta eceliy le vefat eder.
Burhaneddin Emir Musa Bey, gerek Ermenek Beyi, gerekse Karamanoğulları Beyliği Emiri olarak Ermenek, Ka raman ve Mut’ta bulunduğu süre esnasında halkın yararlanması için imaret, köprü, çeşme gibi sadakayı cari ye türü eserler yaptırmakla birlikte buralara ayrıca zatının adı ile anılan medrese ve cami yaptırmıştır.
Nitekim Karaman merkezde bir imarethane ve Emir Musa Medresesi, Mut’ta bir mektep ve muallimhane ile Ermenek’te Emir Musa (TOL) Medresesi ve yine Ermenek Lemos köyünde Emir Musa Paşa camisi onun eseri dir.
Lemos Köyünde 1344 yılında kendi adına yaptırdığı Emir Musa Paşa Camii, dikdörtgen planlı, moloz ve kesme taş duvarlı, altı adet katran ağacı direk üzeri toprak damlı basit ve ferah bir yapıdır. Mihrabı ve minberi taş tan olduğu halde giriş kapısı katran ağacından özel imal edilmiştir. Caminin giriş kapısı üzeri duvarda kesme taştan kitabesi bulunur. Bu kitabe 1977 yılına kadar caminin giriş duvarı üzerinde durmasına rağmen Lemos halkı eski camiyi yıkıp yeniden inşa ettirirken bilinçsizce taş kitabe kırılarak cami duvarına köşe taşı yapılın ca kitabe yok olup sadece şanı kalır.
Hatta 1950 yıllarında tarihi eserlere değer veren Ermenek Kaymakam vekili Şeref Kişmir Emir Musa paşa Ca misin yerinde görmek üzere Lemos Köyüne gelir. Camide inceleme yapar ve kitabeyi görünce camii cemaatın dan okumaların isterse de okuyabilen kişi bulunmaz. Bu tür yazıları okuyabilen “Karakeya” lakaplı Mehmet O kumuş bulunup camide Kaymakam Beyin huzuruna getirilir. Karakeya Mehmet Okumuş kitabede yazılı olan ya zıyı okuyunca Kaymakam Bey; “-Bu caminin banisi Karamanoğulları Beyliği Emiri Burhaneddin Emir Musa Paşa Bey’dir. Camiler, Allah’ın evi olmasının yanı sıra mütedeyyin Müslümanların kalbinin Allah için müştereken attığı kutsal mekanlardır. Yusuf ağanın tamir ettirdiği camiye, hem dinen, hem de Atalarınızın hatırasına hür meten sahip çıkınız ve koruyunuz” diye uyarır.
Taşeli Bölgesinin en kısa sürede Müslüman Türk yurdu olması sonucu mütedeyyin insanların toplumsal ihtiyaç ları artınca Emir Musa Paşa Bey, Allah-ü Teala’nın bahşettiği saltanat serveti ve dünya nimetlerini; savaş meydanlarında heder etmek yerine olana şükrederek ahretinde amelin Salih ve Rab’binin rızasın kazanacak halkı yararına hayırlı eserler yaptırmak için Allah yolunda cömertce harcar. Canı ve malıyla cihat eden Emir Musa Paşa, hayırlı ilim veren eğitim medreseleri ve kulu Rab’bine yakın eyleyen camiler ile insanların, halis “Allah razı olsun” duasına önem verir. Ömrü yaşamı süresince tüm serveti, insanların kalbi saygısı ile duasını kazanan bir Bey olmuştur.
Burhaneddin Emir Musa Bey’in; 1344 yılında Lemos’a kendi adına mimari yapısı basit, ancak manevi manası çok büyük selahattin merkezi bir cami yaptırması hem bölgede islamiyetin benimsenmesi, hem de Emir Mu sa’nın Allah yolunda cihad eden inançlı bir mümin olduğunun nişanesidir. Bu caminin etrafında Lemos yeni den kurulur ve Fatih Sultan Mehmet Han’ın oğlu Padişah 2. Bayezit’ın 1501 yılında yaptırdığı nüfus sayımın da Lemos’un 69 hane ve 1518 y.da 121 haneye ulaştığı tesbit edilir.
Lemos Emir Musa Paşa Camisinin ibadete açıldığı ilk yıllarda Allah dostu, Mürşidi Kamil Büğülü Baba Sultan Abdullah’ın imam olduğu rivayet edilmekte ve Osmanlı arşiv kayıtları na göre Lemos camisinde; Abdurahman oğlu İmam Şıhabeddin (1518 yılında), İmam Abdülcelil (..y.da), İmam Seyyid Hasan (1718 y.da), Ömeroğlu İ mam Hüseyin Efendi (1856 y.da 1 ak çe ücretle), Hüseyin oğlu Sofu Hoca İbrahim Efendi (1896-1908 y.da), İ mam Ali Efendi (1913 y.da) ve İbrahim oğlu hatip Ahmet Efendi (1915 y.da) isimli zatı muhteremler imam hatıp olarak şevkle hizmet eder.
Ayrıca Lemos, Beylik merkezi Ermenek’ten Alanya’ya karayolu ulaşımı yürüme mesafesin de mola verilen ilk yerleşim yeri olduğu için misafirlerin ve Türkmen obalarından eğitilecek kişilerin ihtiyaçların karşılamak üze re zaviye de yaptırır. Cami ve zaviye ile diğer sosyal eklentilerin günlük su ihtiyacın karşılamak için köye çok uzak mesafeden kapalı künkler için de su getirir ve Lemos’ta olası su sıkıntısını önlemek için ayrıca çok bü yük bir su deposu yaptırır. Emir Musa Paşa Bey’in Taşeli’nde bu kadar değer verdiği başka bir köy yerleşim yeri bulunmamaktadır.
Emir Musa Bey; adını taşıyan bu hayır kurumunun günlük ve gelecekteki ihtiyaçların kar şılamak amacıyla Le mos, Uğurlu, Günder, Işıklar, Fariske, Başdere yerleşim yerlerindeki arazilerini ve gelirini vakfetmekle birlik te yine buralardan Ermenek Emir Musa Bey (Tol) Medresesi için vakfettiği arazi, bağ ve bahçe gelirlerinden de ayrıca pay ayırır.
Lemos Emir Musa paşa Camii ve zaviye ile diğer ahşap yapılar, 1660 lı yıllarda çıkan yangın son kısmen yanar. Köy sakinleri, kendi imkanları ve Dede oğlu Yusuf ağanın yardımıyla caminin taş duvarlarını kullanmak suretiyle yine altı direk üzerine düz damlı Emir Musa Paşa Camii yeniden yaptırır. “Vakif eseri olan bu caminin Karaman oğulları Beyliği Beylerinden Burhanettin Emir Musa Paşa Bey tarafından yaptırıldığını ve Yusuf Ağa tarafından tamir ettirildigini” açıklayan kesme taştan kitabesi caminin giriş kapısı üzerinde özellikle muhafaza edilir. Lemos Emir Musa Paşa Camii yazılı matbuatta Karaman Beyliği dönemine ait tarihi eserler arasında yerini alır. Değerli sanat Tarihçi Halit Bardakçı hocamız; “Bütün yönleriyle Ermenek” adlı eserini hazırlama aşamasında (1976) camiyi yerinde görüp inceler ve kitabesine göre 1660-1661 yılların da tamir edildiğini belirtir
Ancak Lemos Köyünde artan nüfusla birlikte düz damlı ahşap camii ihtiyaca cevap vermeyince köylülerce 1977 yılında yenisin yapmak üzere cami yıkılır. Köyün ve köy sakinlerinin ekonomik gücü çok kısıtlı olduğu i çin cami inşaatı kısa sürede tamamlanamaz. Cami inşaatında yediden yetmişe her Esentepe’li severek ve iste yerek imece yapıp bedenen çalışır. Hatta Haziran 1979 ayında camide imece yapan duvar ustası Abdullah (Baki) Ermiş, iskeleden düşüp rahmeti rahman olur. Nihayetinde bu işe gönül veren köylüler, devlet yardımı da almadan kendi imkanları (fitre, zekat) ve gayretiyle beton taş duvar üzerine ahşap çatılı, kesme taş minareli olarak banisinin adı ve hatırasına hürmeten Lemos Emir Musa Paşa Camisi adıyla yeniden inşaa edilip ibadete açılır. Kesme taştan yapılan minaresi ise, 1994 yılında tamamlanır.
Ebu Hureyre’den rivayet edildiğine göre; Resulullah Hazreti Muhammed Mustafa (sav) Aleyhisselam Hadisi Şe rifte; “İnsanoğlu öldüğü zaman bütün amellerinin sevabı da sona er er.Üç şey bundan müstesnadır. Sadakayı cariye ( Halkın yararına hayırlı eser), İstifade edilen Hayrlı ilim ve kendisine dua edip hayır, hasenat yapan Salih evlat” bırakan kişilerin Amel Defteri kapanmaz ve kazandıkları sevap mahşer günü sıratı müstakime ka dar yazılır
Bu üç hayırlı eseri fani dünyada bırakarak rahmeti rahman olan mümin kişinin Amel Defterinin kapanmaması Allah’ü Zülcelal’ın ilahi bir hikmeti. Zira sadakayı hayır (cami,..vb) yaptırmak serveti olan her kula nasip olmaz.
Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (sav); “ Rahman ve Rahim Allah makamında duadan daha makbul bir ibadetin olmadığı, Duanın rahmet kapılarını açtığını” vaz eder. Mümin kişi; Allah’ın rızasın kazan mak için duadan nasiplenmeyi sağlayacak sadakayı hayır eserleri sağlığında yaptırıp insanlığın hizmeti ne sun malıdır. Müslüman kişi için kendinden başka Allah’ü Teala’ya hayırlı duayı genelde ancak bu üç hayırdan sağ layıp sevabına nail olur. Böylece Amel Defterine Kiramen Meleğince yazılan halis dualar, kişi ruhunu ahret a leminde Allah’a dost edip Cennet’e vuslat eden makbul ibadetler içindedir.
Nübeytbin Şeriyt’ten rivayet Hadisi Şerifte Peygamber Efendimiz (sav) Hazretleri; “ Kim Allah rızasın gözete rek, Allah için bir camii/ mescit yaptırırsa, Allah’ta onun için cennette bir köşk/ saray yaptırır” şeklinde bu yurduğu için canı ve malıyla, güzel ahlakıyla insanlık için sadakayı hayır yapan zatı şahane müminler, Allah dostları olan değergam kişilerdir.Yani Allah için, Hak yolunda canı ve malıyla cömertliğin en büyüğün yapan Allah dostlarıdır Nefsin esiri olup ferdi bir hayat tarzını benimsemeyerek toplumun ihtiyaçlarına öncelik ver en üstün faziletli, iyilik timsali ve cömertliğin en büyüğün yapıp kibirlenmeyen Allah dostları, her şart ve or tamda Cenabı Hakk’ın rızasına nail olmak için canhıraş çalışıp çabalar. İnsanı kamil bir mümin, Hakk’ın rıza sın kazanabilmek için ömrü servetin insanlığa yararlı olmak, yükünü hafifletip işi kolaylaştırmak için hemhal olur. Kefenin cebine koyup ahrete götürülemeyen maddi değerli dünya servetin gözü görmez, kulağı duymaz ve kalbi his etmez. Rab’bine dost olabilmeyi öncelikli ideal edinen ve takva içinde yaşamı prensip edinen mü minler, Allah için canı ve malıyla cihad edip Hz. Peygamberimizin sünnetine riayet ederler.
XXI.yüzyılın başlangıcında ülke genelindeki nüfus artışına paralel Lemos (Esentepe) Köyünde de nüfus artar. Köylünün 1979 y.da yaptırdığı camii, cemaat için yeterli olmadığı gibi güncel ve dini ihtiyaçları da karşılaya maz. Caminin yenilenmesi için tarihi kimliğinden bahisle vakıf yardımı imkanları araştırılsa da, kitabesi bile olmayan sadece resmi matbuatta“Lemos Emir Musa Paşa Camisi” olarak adı kalan tarihi camiye devlet yardı mı temininde başarı sağlanamaz. Böylece caminin yapılması, hayır sever bir kişinin inayetine, ihsanına kalır.
Lemos Köyünün günümüzde ve gelecekteki ihtiyaçların karşılayacak modern bir cami yaptırmak ise; tüm Le mos / Esentepe’lilerin ukdesi olmasına rağmen bu iş, ekonomik güçlerinin çok üzerinde bir mali yük olduğu aşikar. Bu yükü kaldırabilmenin en büyük ilacı ise, şükrederek sabretmek inancı. Üstesinden gelinemeyen ha diseler karşısında sabretmek de bir dua ve sabrın sonunda selamet olduğu unutulmaz.
Zira yaratılan canlılardan bazıları dut yaprağı yediği vakit her biri; amber kokusu, bal, süt ve ibrişim ipek ve rir sabrederek. Mümin kul isteyince; Rahman ve Rahim Allah, niyetin derecesi oranında açıyor rahmet kapıla rını. Hak’teala asla kulunu sıkıntıda koymayıp mutlaka duasına icabet eder.
Bu bağlamda Lemos/ Esentepe’li olup 1981 yılında Emir Musa Paşa Camisinde imam hatip olarak görev yapıp halen Konya’da serbest Avukat Ziya Akdemir Bey kardeşimizin yolu ve haliis niyeti, müvekkili Hacı Mustafa Serçebaş ile bir şekilde kesişiyor. Bu hayırlı buluşmanın bile Allah’ın bir hikmeti olduğunu bilip anlamak ge rek. Zira Allah-üTeala bu dostlarına; “Beytullah” veya “Allah’ın Evi” olarak nitelenen cami yaptırmayı ve se vabına nail olmayı nasip edeceği için hayırlı buluşma sağlanır. “Mevla neylerse güzel eyler”.
Hacı Mustafa Serçebeş ve eşi Meryem Serçebaş aslen Ermenek’li olup Konya’da ikamet eden gurbetçi bir Al lah dostu değergam zatı muhterem müminler. Bahşedilen ömür süresince yurt dışında helalinden kazanıp dişinden, tırnağından artırıp tasarruf ettiği maddi birikimlerini inançla, gönül huzuru ve bonkerce Rab’bin rızasına erecek bir sadakayı hayır yaptırmaya kalben niyet ve dua eder. Tabiî ki; “Niyet halis olunca akıbet hayır olur”. Böyle hayırlı bir amelin gerçekleşmesi için Allah her daim yardımcı olur, kuluna. Niyet olmadan Amel ve hayal olmadan icat olmaz. Asla tesadüfe yer olmayıp mutlaka Allah nasip edecek. Cenabı Allah, kal bini ve gönlünü açıp dua eden ameli Salih kulunun; duası ve halis kalbi niyeti ile zorda kalınca,“Yarabbi” di ye yakarışını asla cevapsız bırakmaz, mutlaka karşılık verip yakarışı rahmetlendirir. Asıl olan bu işareti anla yıp sezinleyebilmek. Hayırsever Mustafa Serçebaş’ın halis duasını da Allah makbul ve kabul ettiği için Lemos / Esentepe’ ye muhteşem bir cami yaptırıyor.
İşte Avukat Ziya Akdemir ve Hacı Mustafa Serçebaş hak yolunda el ele vererek en büyük ukdelerini gerçek leştirebilmek ve Rab’lerinin rızasına nail olabilmek için inanç birliği yapar. Lemos Esentepe Köyüne modern bir camii yapılması için Hacı Mustafa Serçebaş maddiyatın karşılarken Av. Ziya Akdemir ve kardeşi Bekir Ak demir Hoca, işi sahiplenerek fikri, bedeni emeği ile zamanını bu amaç için seferber ederek gecesi ve gündü zünü kurban eyler.
Ayrıca Sarıveliler Belediye Başkanı Hayri Samur Beyin caminin inşaatı aşamasında gönül huzuruyla makine ve ekipman yardımı yapması ve işi sahiplenmek suretiyle verdiği manevi destek asla yadsınamaz. Hayırlı bir iş i çin sağlanan inanç ve işbirliği sonucu sekiz ay gibi çok kısa bir zamanda Allah indinde manası çok büyük, tari hi şanına layık ve günümüzün dini etkinlik ve ihtiyaçlarına cevap veren modern bir camii yapılıp müminlerin hizmetine sunulur..
Selçuklu mimarisinin özelliklerini ihtiva eden Lemos Emir Musa Paşa Camisi; bir büyük, yedi adet küçük kub beli ve engelli çıkış merdivenli olarak inşaa edilmiştir. Cami binasının en alt bahçe (giriş) katında Bayan Ku ran Kursu bölümü, Gasilhane ile birlikte sıcak su da sağlayan kalorifer kazanı sistemi, On dört musluklu Şadır van ve WC.si bulunur. Caminin ön cemaat yeri ve içi, çok güzel dekor edilmiş. Ahşaptan mamul mihrap ve mimberi duvar lambirileriyle uyumlu. Mavi tonun hakim olduğu halı deseni etkileyici ve büyük kubbeden sar kan avizeler ile çok uyumlu ve gözü, gönlü mest ediyor. Cami bahçesinde mevcut tarihi kesme taş yapılı ke merli çeşme orjinine uygun şekilde, rahmeti rahman öğretmen Mehmet Dağdelen’in hatırasına atfen oğlu ta rafından bakım yaptırılarak yenilenmiştir..
Lemos Emir Musa Paşa Camii, Allah’ın rızasına nail olabilmek inancıyla banisi tarafından temellerinin atılıp ibadete açıldığı 1344 yılından 15 Aralık 2017 t. kadar değergam Allah dost larınca dördünce kez aynı inanç ve şevkle, aynı yerde ve adını değiştirmeden yaptırılıp Müslü manların hizmetine amade ediliyor. Caminin her yeni yapılışında maddi ve manevi yardımda bulunan, taş üstüne taş koyan, kapısının eşiği bile olsa silip süpür mek suretiyle hizmet eden, bahçesindeki ağaçları diken, sulayan ve koruyan, dilinin döndüğünce imam hatip olarak görev yapıp küçük, büyük ayrımı yapmadan cemaatının kalbine Allah sevgisini nakşeden, minaresin den Ezan-ı Muhammedi her gün beş vakit şevkle okuyan ve üzerine farz olan namazı cemaatla camide kılabil mek için hasta sökel haliyle veya bastonuna dayanıp ayağını sürüyerek camiye koşan ve elleriyle birlikte kal bini Rab’bine açan ve bir şekilde bu camiden gelip geçmiş tüm Müslümanların ruhu şad, mekanları Firdevs Cennet’inde bir döşek olsun.
Lemos Emir Musa Paşa Camii, 15 Aralık 2017 Cuma günü yeni banisi (yaptıran) hayır sever Allah dostu Hacı Mustafa Serçebaş, eşi Meryem Serçebaş ve Ziya, Bekir Akdemir kardeşler ile Karaman il Müftüsü Lütfi Keten ci, Sarıveliler Kaymakamı Hasan Sadebıyık, Başyayla Kaymakamı Fatih Kaşıkçı, Karaman Milli Eğitim Müdürü Mevlüt Kuntoğlu, Sarıveliler Belediye Başkanı Hayri Samur, Göktepe Belediye Başkan vekili Ahmet Ersan ve Lemos Esentepe Muhtarı Ahmet Ceylan ile Esentepe sakinleri, misafirlerin katılımı ve Müftü Beyin yaptığı ha yırlı dualarla açılır.
Bu yazımda adını andığımız veya anamadığımız hayırsever, kalbi ihlaslı ve değergam her müminin halis niyetli kalbi hayrını Cenab-ı Allah makbul ve kabul eylesin ve inşAllah zatı muhterem müminleri Cennetiyle mükafatlandırır…
15-12-2017
Süleyman YILDIZ
(LEMOS 5303)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.