Alıştık
ALIŞTIK
Merhaba değerli okuyucularım bu haftanın konusu alışmak nelere alıştık artık neler bizi şaşırtmıyor yoksa alışamıyor muyuz? Bunların hepsini bu makalemizde birlikte düşüneceğiz.
İlk önce konumuza geçmeden önce hayatımızda neler bizim için önemli onlara değinelim ve yolumuzu da konumuzla kesiştirelim.
Genelde hepimiz bazı konular hakkında alışkınız diyoruz peki bu konular neler bir göz gezdirelim.
1-İhanet
2-Yalan
3-Suçlama
4-Yargısız infaz
5-Karşılık görememek
6-Değerlerimizin değeri olmaması
7-Gururumuzun ve duygularımızın hiçe sayılması
Evet değerli okuyucularım biliyorum hepiniz bunların hepsinden bir tanesi mutlaka hayatınızda yaşamışsınızdır ve şimdi aklınızdan “evet ben şunu yaşadım” dediğinizi duyar gibi oldum evet hepimizin bir kanayan yarası mutlaka vardır hak etmediğimiz durumlarda cevap veremediğimiz ve yanıtını bile dinlemeyen biri mutlaka karşımıza çıkmıştır ancak bunların sorumlusunun biz olduğumuzu unutmayalım, sebebi ise duygularımız ve düşüncelerimiz olduğunu söylemek istiyorum. Bizler her zaman çevremizdeki kişiler için elimizden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyoruz ve karşımızdaki bizden daha fazlasını istiyor peki bunun nedenini düşündünüz mü hiç?
Biliyorum şimdi kiminiz “hayır” diyor kabul etmiyorsunuz kiminiz de “evet” diyorsunuz bu noktaya ve bu sonuca nasıl vardığımı, nasıl gözlemlediğimi sizlere anlatayım izninizle o zaman, bana bazılarınız hak verecek bazılarınız vermeyecek ancak hak verenlerin yüzdelik oranı daha çok olacağına eminim.
İlk önce yukarıda saymış olduğumuz maddeler hakkında bir beyin fırtınası yapalım. Sizlere yapmış olduğum gözlemlemeyi açıklamadan önce yukarıdaki maddelerin yüzde kırklık kısmı bizim izin vermemizle gerçekleşir mesela hangileri (İhanet, Yalan , Bizimle oynanması, Suçlama) bu saymış olduğum konu başlıkları tamamen bizim hatalarımız yüzünden olduğunu unutmayalım. Eğer kişi bize yalan söylüyorsa bizim sebep olduğumuzu söylemek istiyorum çünkü biz eğer karşımızdaki kişinin kendini ifade etmesine ve düşüncelerine gerektiğinden fazla tepki verirsek ve bu tepki sonrasında olayı tartışma boyutuna getirirsek hele hele kavgaya bile dönüşürse işte o zaman tamamen yalan söylemesi için alan açıyoruz demektir. Bir kişinin yalan söylememesi için onun sizin yanınızda kendini rahat etmesi gerekmektedir, eğer sizin yanınızda kendini aynada konuşuyor gibi hissederse o zaman size bir ayna kadar şeffaf olur o zaman uzun yıllar süren bir ilişkide asla yalan olmadı diyebilirsiniz.
İkinci olarak ihanet bu da bizim karşı tarafa verdiğimiz bir fırsattır karşımızdaki kişi eğer yukarıdaki bahsetmiş olduğum gibi sizin yanınızda kendisini rahat hissederse zaten sizden başkasına bakmasını bir kenarı koyuyorum düşüncelerinde bile yer vermez bazen arkadaşlarınızın ilişkilerinde bunu gözlemlemiş ve içinizden bir çok kez geçirmişsinizdir benim böyle sevgilim olsa pamuklar içinde bakarım diye aslında sizin de çevrenizdeki kişileri aynı duruma sokmanız çok basit olayın kökeni samimiyet ve anlamaktan geçiyor evet şimdi diyorsunuz ki makalemizi okurken “ ben tanıdım tanıyalı yalan söylüyor” evet bazı insanlarda bu alışkanlık haline gelmiş olabilir ama siz yeterince içindeki korkuyu ekarte edebilirseniz ve sizi ne olursa olsun kaybetmeyeceğine kendini inandırdığı zaman yalan söylemekten vazgeçeceğini unutmayın hatta sizlere kendisini doğruları söylemek mecburiyetinde hissedecek belli bir zaman sonra o yüzden sadece sizinle anını paylaşmak olacak düşüncesi.
Bu durumlar arka arkaya bizimle oynamasına sebep olur ve otomatik olarak suçlamaya geçmesine neden olur gördüğünüz gibi buda bizim yapmış olduğumuz bir hatadır.
İnsanlara hata yapması için değil size kendisini yeterince ifade etmesi için fırsat verin ve size anlattıklarını anlamaya hatta gerekirse onun yerine kendinizi koymaya çalışın onun düşüncelerini tahmin etmeye ve onun gibi düşünmeye çalışın o zaman yaşanan sorunlara engel olacağınıza emin olabilirsiniz.
Evet konumuzu toparlayalım bizler nelere alıştık neler bizi alıştırdı?
Aslında hiçbir şeye alışmadık çünkü her dönemde aynı şekilde aynı acıyı hissediyoruz buna da biz kendimizi teselli etmek için alıştığımıza kabul ettiriyoruz beynimize beynimiz bu durumu kabul edince yaşamış olduğumuz acıyı hissetmiyor, içimizde kapalı bir kutu olarak kalıyor ve zamanla bu nefes almamızı engelliyor, içimiz daralıyor, bunalıyoruz zaman zaman.
Unutmayın, alışmak değil önemli olan hayatta, önemli olan yaşanan sorunlara çözüm bulmak ve aşka, sevgiye, değerlere değer vermektir. Eğer aşka , sevgiye inanıyor değerlere değer veriyorsanız o zaman kimse sizi yıkamaz kimse sizin üzülmenize sebep olamaz.
Tarih : 03.01.2017
Saat: 19:23
Yazan : Soner Tarcan