- 1110 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
Nerede O Eski Günler
Daha çocukluk yılları bile değişikti, sevgi saygı çerçevesinde
Büyük büyüklüğünü bilir küçük ise küçüklüğünü
Anne babaların sözü dinlenirdi, yok dediğinde yok bilirdi çocuk
diretmezdi, varın yoğun farkına varırdı,
ama huzur hiç eksik olmazdı, evden neşeyle duyulurdu
sesleri yarısı kırılmış ve bir muşamba yamanmış penceresinden
Yıkık dökükte olsa duvarları yürekleri sıvalıydı sevgiyle
Ya şimdi çocuklarımızın elinde dünyanın parasına aldığımız cep telefonları değer biliyorlar mı diye düşünürseniz asla aklınıza gelmesin çünkü onlara da bıkıyorlar, nedeni ise bizim suçumuz
Her istediğine sahip ettiğimiz için oluyor bunlar ve istekleri hiç bitmiyor, aman kırılmasın evladım gücenmesin diyerek şımartıyoruz
Gün geçtikçe daha da artıyor istekleri, marka olacak
kaç para olduğunu düşünmez bile yeterki marka olsun
Bizler ne yapıyoruz arkadaşlarının yanında ezik durmasın diye
hemen alıyoruz, ikiletmeyiz bile değil mi ?
Çocuk alışmış zaten suratını ekşitince yaptırmayı ne istese
Sonra da deriz bu çocuk niye bizim sözümüzü dinlemez
Sözün kısası yani burada suç kimin belli bizlerin tabi ki
Benim çocukluğum da oyuncağım bile yoktu, sokaktan bulduğum
kolsuz bacaksız bir bebeğim vardı, ona sopadan kol bacak yapıp
yıllarca oynamışlığım var, onu gözümden sakınırdım
Herşeyin kıymetini böyle bildiğime şimdi ise eminim
Sıcacık dostluklar vardı önceden, güvenilir sırdaşlar
Şimdi bakıyorum birbirinin kuyusunu kazmakla meşkuller
Anlamadığım şu, nasıl bu hale geldiğimiz
Teknoloji ilerledikçe insanlığımız mı köreliyor
Daha medeni olacağımıza ödün mü veriyoruz kendimizden
Ne doğru düzgün çocuk yetiştire biliyoruz, ne de sadık dost olabiliyoruz,
sevgiler bile yapmacık oldu, kimin eli kimin cebinde belli değil,
aldatmak ise artık alışkanlık oldu güven desen koca bir sıfır
Nerede o eski günler demeden edemiyorum
Nesrin Önem
19 12 2017
Tekirdağ
YORUMLAR
Çok hoş naif bir yazı kaleme almışsınız saygıdeğer kalemdost Nesrin önem hanımefendi.
Ne diyebiliriz dünya bile şaşırmıştır muhakkak garip hallerimize.
Hani Nazım'ın dediği gibi "dört nala gelmişiz uzak Asya'dan" geldik gelmesine lakin daha yerleşik düzene geçemedik.
Güzelim köylerimizi ve köylerimizde yılların birikimi özgün kültürümüzü kaybettik hızlı bir biçimde kentlere taşınarak.
Kentler köy oldu, kuralsız kanunsuz.
Eğitim sistemimizi bozduk bilerek ya da bilmeyerek. Olacağı buydu.
İç ve dış düşmanlar yaptı tüm bunları dersek sürekli bu günleri de arar hale geleceğimiz aşikar.
Umar ve dilerim yanılıyorum bu görüşleri yazmakla.
Emeğe ve sanata sonsuz saygımla...
Hanımefendi şimdiki çocuklar uzay çağını yaşıyor ama bizim zamanımızda sanırım insansanlık çok güzeldi şimdi her şey var fakat yeterli tat vermiyor saygılar sunarım