Yılbaşı..!

• 16 Aralık 2017 Cumartesi 16:14:22

.

Geldi çattı yine..
Dünyayı ateşe verenlerin, yuvalarımıza soktuğu, ruhlarımıza sirayet eden lanet olası yılbaşı haymazlığı..

Geldi çattı..
Aile saadetimiz neşvünema bulmasın, dimağlarımız hakk’tan yana sapmasın, geleceğimiz aydınlık olmasın, kardeşlik ve sılay-ı rahim hasletlerimiz pekişmesin, burnumuz çirkeflikten ayrılmasın kaos ve kargaşaya yol açacak yaşam yakamızdan eksik olmasın diye şirin, mutlu, şaşaa, zevk, eğlence gibi çağrışımlar altındaki anlatımlarla, görsellerle, eylemlerle empoze edilen lanet bir kampanyalardan birisi daha geldi çattı, Yılbaşı sarhoşluğu..

Geldi çattı..
Modern görünme hastalığı, sosyetik olabilme kompleksi, sefehatin, şehvetin, hayasızlığın, çılgınlığın ve israfın fütursuzlaştığı, sınırların sınırsızlaştığı, kafirin küflü adetlerinin yüzlercesinden biri daha geldi çattı..

Geçmişde ecdadımızın, dinimizin, kültürümüzün, medeniyetimizin reddettiği, hayvan severlerin sevgi sinsiliklerinin rafa kalktığı, temiz çevre bilinciğle caka satanların körlüklerine tanık olacağımız lanet gün geldi çattı..

Rabbimiz Nisa suresi 139 da buyuruyor ki;
Onlar, müminleri bırakıp kafirleri dost/veli edinirler. Onların yanında itibar mı arıyorlar? İtibar/güç ... Hâlbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.

Biz müslümanlara dost olarak Allah yeter, Allah’ın sevmediklerini sevmemiz, Allah’ın istemediklerini istememiz, Allah’ın yasak ettiklerini meşrulaştırmamızdan daha büyük musibet ve gaflet olamaz, olmazları olurmuş gibi kabullenmek ve o minvalde davranmak müslümanı her şartta men etmiştir.

Peygamberimiz Sav efendimiz, “Kim bir kavme benzerse, o onlardandır” buyurmuşlardır..
Biz müslümanız ve bazen de daha inandırıcı ve kuvvetli haykırış moduna girerek ’elhamdülillah müslümanım’ diyerek, Yahudilerden değilim, Hiristiyanlardan değilim gibi iddiadan da kendimizi alamadığımız sözlerimiz az değil..
Müslüman olmanın ama müslümanca yaşayarak müslüman kalmanın gevşekliğinden de kurtulacak sağlamlığa lakayt olmanın ezikliğini de her yeri geldiğinde aba altından ifşa ediyoruz..

Hazreti Ömer r.a’da şöyle rivayet eder; “Bir kimse müşriklerin arzına ev bina edip, onların bayramlarına katılmak sûretiyle onlara benzerse, o kimse kıyâmet günü onlarla berâber haşrolunur.”

Geldi çattı..
Kiminle beraber olmak istediğimizi, kimin tarafında yer aldığımızı, nasıl yaşadığımızı, hangi dine mensup olduğumuzu, hayranlığımız kimlere, hayran olduğumuz neresi bütün bunların gösterileceği, ifade edileceği, davranış sergileneceği gün geldi çattı..

Üstad Bediüzzaman Hazretleri Külliyatında;
Ey bu vatan gençleri!
Frenkleri taklide çalışmayınız!
Âyâ, Avrupa’nın size ettikleri hadsiz zulüm ve düşmanlıktan sonra, hangi akıl ile onların günahlarına ve bâtıl fikirlerine uyup emniyet ediyorsunuz?
Yok! Yok! Akılsızca taklid edenler, uymak değil, belki şuursuz olarak onların safına katılıp kendi kendinizi ve kardeşlerinizi i’dam ediyorsunuz.
Uyanık olunuz ki, siz ahlâksızcasına onlara uydukça, hamiyet davasında yalancılık ediyorsunuz!
Çünki şu surette onlara uymanız, milliyetinizi hafife almak ve milletle alay etmektir! (Lem’alar)

Bu vatanın evlatları müslümandır, örnek alması, idol yapması gerekenlerin kimler olduğunun şuurunda olma mecburiyeti vardır. Fikirde, prensiplerde, davada, dinde ve diyanetinde kendi fıtratından ödün vermemeli, hiçbir gayr-i İslam’i akım ve adetlerin şatafatlarına kapılmadan, itibar göstermeden dünya ve ahiretine leke konduracak, huzursuzluk yükleyecek, günah ve haramları toplayacak uygunsuzluklardan ve taraf olmaktan kaçınma günü geldi çattı..

Bu konuda ki bir diğer önemli hatırlatmayı da Bediüzzaman Hazretleri külliyatında şöyle ifade eder;
Ey uykuda iken kendilerini ayık zannedenler!
Din işlerinde müsamaha veya benzemeye çalışarak medenîlere yanaşmayın.
Çünki aramızdaki dere pek derindir.
Doldurup buluşma çizgisini temin edemezsiniz.
Ya siz de onlara katılırsınız veya dalalete düşer boğulursunuz. (Mesnevî-i Nuriye)

Delalete düşmek, sapkınlığa girmek, dünyasını ve ahiretini ateşe çevirmek, hele hele müslüman olmayanların kafirliklerine uymak biz müslümanlara şiddetle yasak edilmiştir..

Dua ile...

.