Sahibini arayan mektuplar-4 Bir fotoğrafın düşündürdükleri; ( Sevda Çiçeğime ( Veda'ma )

• 4 Ekim 2008 Cumartesi 17:45:40

Bir fotoğrafın düşündürdükleri;

Sevda Çiçeğime ( Veda’ma )

Bütün gece resmini seyrettim öyle an geldi ki çektin aldın içine önce kalbini ziyaret ettim üzüntüyle benim için çarpmadığını gördüm. Ama daha önemlisi vardı beynin düşüncelerin. Düşüncelerini okumak istedim, ne mümkün ancak kapıdan bakabildim içeriye girmek o kadar zordu ki. Sadece bakmakla yetindim. Sen henüz. Kendi hesaplaşmanı yapamamışsın yavrum. İşinin çok zor olduğun besbelli. Seviyorsun ama kendini teslim edemiyorsun. Sözümü yanlış anlama sakın henüz onunla beraber yürümeye hazır değilsin İçindeki kuşku yüklü düşüncelerden arınamadan nasıl tek olacaksınız. Bana bunun cevabını verebilir misin? Bırak bana kendine verebilir misin?
Neyse biz konumuza dönelim. Harika resim bence tesadüfen yakaladığın bir görüntü. Başkaları ne düşünür ama ben aklımda ilk beliren cevap çok seksi ve seks yapmaya davet eden bir resim hep bu yerleşti aklıma. Ve ben ilk defa seni manevi düşüncelerimden gerçek düşüncelerime indirdim. Hayalden çıkarıp gerçeğime yerleştirdim. İlk defa seninle sevişmenin nasıl olacağını düşündüm. Ve dün akşam seni erişilmez bir tanrı olarak düşünmekten vaz geçip sevişilecek sevişmeyi arzulayan bir kadın olarak düşündüm Allah bilir ya bu güne kadar seviyorum, hayatım, canım diyordum ama, sonu olmayan bir hikayeye bağladığım için ikimizi bir ara da düşünmüyordum. İlk defa akşam seni düşündüm. Gerçek anlamda sevişirken. Sadece o resim yetti bana gerisinden bahsetmiyorum. Yani daha açıkçası vücudunun diğer bölümlerinden. Sen mükemmel bir kadınsın ve cezbedicisin bunu hiç aklından çıkarma. Evet nerede kalmıştık o bakışların esrarengiz bir şeyler arayıp ta bulup bulamadığını belli etmeyen bakışların. Beni allak bullak etti ya dudakların etli görüntüsü bakışlarından Daha az mı tahrik edici. Şimdi ise En önemli yere geldik burnuna ve burun deliklerine. Bir kadınını arzularken ya da kadının seni arzuladığını hissettiğin anda an da burnuna dikkat ederim her şeyi anlatır o burunlar seninde o resmi çekerken ne düşündüğünü öğrenmek için ömrümün yarısını vermeye hazır olduğumu bilmeni isterdim. Çünkü o an seks yapmaya, ve sevişmeye hazır bir kadın bulamaz insan. İşte ben o resme baktığım zaman seninle karı koca olmanın nasıl bir şey olduğunun farkına vardım. O zaman o çocuğu inanılmaz derecede kıskandım. Oda seviyor bende seviyorum ama sana sahip olacak olan o. Yazdıklarım çizdiklerim boş hepsi bir sen etmedikten sonra. Gerisi koskoca bir yalan. Şimdilik bu kadarla yetineceğim daha açık daha detaylı bir yazı da yazabilirdim. Yazmadım ama bu yazmayacağım demek değil. Sanırım bu yazıların devamı gelir. Büyük bir ihtimalle diğerleri de ben öldükten sonra merak edip okuyan olursa fark ederler. Seni çok sevdim ama hiç yatakta düşünmemiştim. Artık düşünüyorum.Senin çıplak bedenine sarılmanın bana vereceği zevki ve seninle tek vücut olmanın zevki bambaşka bir şey olacak benim için ve bu arada seni çıplak seyretmekte doyumsuz bir şey olmalı seni seviyorum sevgilim dediğim gibi beni sevmesen de.

26-05-2008-Pazartesi
Tuğrul Ahmet PEKEL

Bu mektuplar hiç okunmadı sahibine hiç ulaşmadı yazarı bu mektupları gözyaşıyla yazdı. Bir yaprak idim rüzgarın önüne katıp savurduğu, kurudum aldın avucuna ezdin ufaladın rüzgara savurdun.