NAMLUNUN UCUNDAKİ BEN- KISIM -2 Bölüm-16

• 13 Aralık 2017 Çarşamba 14:10:23

NAMLUNUN UCUNDAKİ BEN- KISIM -2 Bölüm-16

Hastanede geçen bir haftadan sonra kendimize geldik. Benim yaram Büşra’nın yarasından daha hafifti. Çabuk iyileştim. İki güne kadar taburcu olacağım. Büşra birkaç gün daha yatacak. Bu arada bol, bol kaynatıp dedikodu yaptık.
Büşra_ Vurulduğun zaman ne hissettin?
Heval_ Hiçbir şey anlamadım. O an içimde bir alev topu oluştu. Adeta her tarafım yanıyordu. Aso’yla konuşmaya çalıştım. Kullandıkları arabanın plakasını verdi. Bu arada onu seni vurmaya mecbur etmişler.
Büşra _ Ben vurulduğum anda hiçbir şey hissetmedim. Anında gitmişim. Valla verilmiş sadakamız varmış.
Heval_ Aso bana bir şey söyledi senin için
Büşra_ Ne söyledi?
Heval_ Dedi ki ‘’Yaşaması için vurulması lazım.
Büşra_ Şimdi onu bunu boş ver. Uzun zamandır Ulvi Dede’yi ziyaret etmedik. Buradan çıkınca bir yoklayalım ne dersin?
Heval_ Olur vallahi.
İki gün sonra Heval taburcu oldu. Ben bir hafta daha yattım. Ama beni hiç boşlamadılar her gün şubeden biri geldi yanıma. Gürcan iş yerinden izin alarak beni hiç yalnız bırakmadı. Bir hafta sonra ben de taburcu oldum.

ASAYİŞ ŞUBE

Asayiş şubeden içeri adım attığımda bütün ekip beni ayakta karşıladı. Tek, tek hepsine sarıldım. İnsanın yuvasına dönmesi çok güzel bir şeydi. Sedat Amir Heval ile beni odasına çağırdı.
Sedat Amir_ Evet kızlar sizi bir arada görmeyi özlemişim.
Heval Baş komiser_ Amirim şunun şurasında kaç gün oldu.
Sedat Amir_ Bir de bana sorun sanki bir yıl geçti. Sizi çok özledim. Adamları teşhis ettik.
Ardil Dijvar
Bergiran Heja
Ciya Kuban
Adülmelik Deran
Berid Cübeyir
Burnel Carol
Gionera Rafaele.
Bu isimler olayı gören görgü tanıklarının tarifine göre çıkarıldı. Ve hepsi de uluslararası teröristler. Bunların içinden sadece ikisi kurtuldu.
Heval Baş komiser_ Burnel Carol ve İtalyan lakaplı Gionara Rafaele Değil mi Amirim? Bize tuzak kuranlar.
Sedat Amir_ Evet görünen o
Büşra Baş komiser_ Peki Amirim Leo’nun evine gideceğimizi nereden biliyorlardı? Bunun cevabını hiç düşündünüz mü?
Sedat Amir_ Düşündüm düşünmesine de ama cevabını bulamadım.
Büşra Baş komiser_ Cevap basit Laso. Onu konuşturmuşlardır.
Büşra Baş komiser_ Peki şimdi ne yapacağız?
Sedat Amir_ Elimizde sadece Jeepin plakası kaldı onu da bütün birimlere bildireceğiz. Artık şansımıza
Ağır demir kapıyı itip mahzene girdik. Ulvi dedenin odasındaki soluk ışık yanıyordu. Heval Ulvi dedeyi ürkütmemek için seslendi. Ulvi dede, Ulvi dede biz geldik. Ses çıkmayınca
Heval_ Hadi Büşra yanına gidelim.
Merdivenleri tırmanarak Ulvi dedenin odasına daldık. Gördüğümüz manzara hiçte iç açıcı değildi. Ulvi dede yorgan döşek yatıyordu.
Heval_ Ulvi dede ne oldu sana? Hastalandın mı?
Ulvi Dede_ Yaşlılık be kızanım en ufak bir şeyden yatağa düşüyoruz.
Büşra Baş komiser_ Kendini yorma Ulvi dede. Ben şimdi ambulans çağırıyorum.
Yarım saat içinde Ulvi dedeyi yeniden hastaneye yatırdık. Odanın dışında doktoru beklemeye başladık. Doktor çıkar çıkmaz Heval ‘’ Doktor bey durumu nasıl?’’
Doktor_ Bu havada ağır bir grip geçiriyor. Yaşlılıktan dolayı vücudun direnci de zayıflayınca yatağa düşmüş. Üç gün burada yatar sapa sağlam taburcu ederiz. Yine de yalnız bırakmayın. Ara sıra yoklayın.
Büşra Baş komiser_ Siz merak etmeyin doktor bey biz gerekeni yaparız.
Doktorun yanından ayrıldık. Hastanenin dışına çıkınca Heval’’ Bu günlerde Ulvi dedeyi sık, sık ziyaret etsek iyi olacak.
Büşra Baş komiser_ Bence de.