- 350 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Üçkağıtçılığın Kitabı Kaç Cilt
Bizim memlekette her şeyin kitabı yazılır, kitabı yazılmayan bir şey yoktur. Yoktur, yok olmasına da yine de hayatın gerçeklerini merak edip, kimse zahmete katlanarak kitap okumaz. Adam tavlada arkadaşını yener ’’Ben bu tavlanın kitabını yazdım.’’ der. Halı sahada maç yaparlar yenen taraf ’’Biz bu futbolun kitabını yazdık zaten.’’ derler. Adam balık tutmaya gider ’’Ben bu balıkçılığın kitabını yazmıştım.’’ der. Elin ağzı torba değil ki büzesin, salla gitsin nasıl olsa salladığınız şeyleri kimse sorgulamıyor...
Bilmem biliyor musunuz, bir de üç kağıtçılığın kitabı ve o kitabı yazanlar varmış. Adı üstünde işte, neler var neler... Bul karayı al parayı. Telefon açıp saf vatandaşlara kendini polis ve savcı olarak tanıtarak insanlardan para tırtıklama... Cepçilik, tırnakçılık... Naylon fatura sahtekarlığı ile devletten yüklü miktarda KDV tokatlamak, tabi sonrasında da devlete tokatlanmak... Kapıda dolandırıcılık... Ödül kazandınız muhabbetleri cep telefonuna gelen mesajlar ile yapılıyor bu da... Sahte altın satanlar... Bir ara çok sık rastlanılan saadet zincirleri ki örnek olarak Titan diye bir oluşumu hatırlıyorum...
Üç kağıtçılığın kitapları yazılsa herhalde ciltler dolusu olacaktır. Cilt sayısı vermek abes olur ki her geçen gün bu dolandırıcılık yöntemlerine bir yenisi ekleniyor dünyanın çeşitli yerlerinde ve güzel yurdum Türkiye’de... En çok da yaşlı teyzeleri ve amcaları kandırmaya çalışıyorlar saflıklarından yararlanarak yapıyorlar bu işi...
Eskiden Sülün Osman namında bir sabıkalı dolandırıcı vardı neler satmış neler bir bakalım. Beyoğlu’nda sokakta yürüyen tramvayı satmış, Galata Kulesini, Eminönü Meydanında ki saati, Şehir Hatları Vapurlarını... Bir zamanda Taksim Meydanının girişine paspas koyup gelenden geçenden para toplamaya çalışmış... ’’Söylentiye göre mesleğin inceliklerini Kumkapılı bir Rum’dan öğrenmiş. Kendisi sıradan bir üçkâğıtçı değil. Bu işin kitabını yazıp, felsefesini yapmış bir düşünür: 20 Nisan 1962’de hapisteyken ’Alınteri ile Yaşamak’ konulu konferans vermiş bir kişidir.’’ Bu konferans bile başlı başına onun bir dolandırıcılık dehası olduğunu en büyük kanıtıdır...
Bir de nitelikli dolandırıcılık diye de bir tanım var yasalarda ki tanımı ve uygulanacak müeyyideler de aşağıda ki gibi aynen...
Nitelikli dolandırıcılık
- (1) Dolandırıcılık suçunun;
a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,
l) (Ek: 24/11/2016-6763/14 md.) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,
İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/19 md.; Değişik: 3/4/2013-6456/40 md.) Ancak, (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz. (2)
(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) (Ek fıkra: 24/11/2016-6763/14 md.) Bu madde ile 157 nci maddede yer alan suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.
Sahte MİT Görevlisi kılığına girenler, sahte subay ve polis kılığına girenler her devirde çıkıyor insanın karşısına... Çok da karizmatik görünümlü oluyorlar her ne hikmetse...
İnternet yaygınlaştıktan sonra bir de İnternet Dolandırıcılığı çıktı...
’’6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’ dan kaynaklanan uyuşmazlıklarının çözüm yerleri tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgahının bulunduğu yerdeki Tüketici Hakem Heyetleri ile Tüketici Mahkemeleri’ dir. Tüketici Hakem Heyetleri illerde Ticaret İl Müdürlüğü, ilçelerde Kaymakamlık bünyesinde bulunmaktadır.2017 yılında Tüketici Mahkemelerine başvuru için alt sınır 3.610 TL’ dir. Bu rakam ve üzeri durumlarda Tüketici Mahkemesine Başvuru Hakkınız Bulunmaktadır.’’
’’2017 yılında İl Tüketici Hakem Heyetleri için 3.610 TL, ilçe Tüketici Hakem Heyetleri için 2.400 TL altında bulunan uyuşmazlıklarda Tüketici Hakem Heyetine başvurulması gerekmektedir. Bu heyetin vereceği karar tarafları bağlar. Taraflar bu karara karşı 15 gün içinde Tüketici Mahkemesine itiraz edebilirler.’’
’’Tüketici Mahkemeleri Ankara, İstanbul, İzmir Adana, Antalya, Bursa, Samsun, Konya, Mersin ve Kayseri illerinde kurulmuştur. Bu iller dışındaki il ve ilçelerde başvurular Tüketici Mahkemesi sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yapılmalıdır. Bu mahkemelerde açılacak davalar her türlü resim ve harçtan muaftır.’’
Bu üç kağıtçılık ile ilgili biraz geçmişten örneklemeler yapalım.
7 BİN TL’YE CENNET VAAT ETTİLER!
ÖRNEK/1 : Eskişehir’de 60 yaşındaki F.A. kendisinin Hızır Aleyhisselam olduğunu söyleyerek, ’7 bin lira hazırla. Yanımda Veysel Karani Hazretleri’yle geleceğim. Cennette yerin hazırlanacak’ diyen E.Ö. tarafından dolandırıldı. İddialara göre F.A., sokakta kendisinden para isteyen 47 yaşındaki E.Ö.’ye 1 lira para verdi. E.Ö., kendisine verilen 1 lirayı kabul etmeyerek F.A.’ya ’Sende para vardır, ben Hızır Aleyhisselam’ım, muhtaç insanlara yardım yapıyorum, seni özel olarak seçtim cennette yerin hazırlanacak, yardımlarını esirgeme’ dedi. E.Ö.’nün sözlerine inanan F.A., evinden getirdiği 1 gerdanlık, 3 burma bilezik ve 3 bin 500 lirayı E.Ö.’ye verdi. Birkaç gün sonra E.Ö., F.A.’yı telefonla arayarak, ’Yanımda Veysel Karani Hazretleri ile geleceğim, cennetteki evinin bir tek çatısı kaldı. 7 bin lira hazırla, gelip alacağım. Fatma Hazretleri annemizden sana yüzük, tespih ve aşure getireceğim, cennette senin adına deve keseceğim’ dedi. F.A., istenilen parayı hazırlamak için olayı yakınlarına anlattı. Yakınlarının uyarması üzerine dolandırıldığınıanlayan F.A.’nın şikâyeti üzerine E.Ö. yakalandı.
İNTERNETTEN DERS YALANI
ÖRNEK/2 : İstanbul Gaziosmanpaşa’da yaşayan Figen G.’nin evine giden 3 kişi, Milli Eğitim’den geldiklerini, 6. sınıfa giden çocuklarının seviye belirleme sınavı ile ilgili bilgi vereceklerini söyledi. Dolandırıcılar daha sonra internet üzerinden ders verileceğini, bu eğitim ve yardımın lise bitene kadar devam edeceğini söyleyerek Figen G.’ye belgeler imzalattı. Figen G., daha sonra incelediği belgenin kendisini bin 675 lira borçlandırıcı bir sözleşme olduğunu ve bu kişilerin Milli Eğitim’den gelmediğini anladı. Bu kişilerin E-Okul sözleşmesi imzalatıp, ürün satılmış gibi gösterdiklerini fark eden Figen G., M.Ç., G.K. ve Ş.A. hakkında şikâyette bulundu. Hazırlanan iddianamede, şüpheliler hakkında ’Dolandırıcılık’ suçundan 5 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı.
OYUNCUNUN ADI KULLANILDI
ÖRNEK/3 : Begüm Ö. isimli kadın, Facebook adresinden irtibata geçtiği İzmir’de yaşayan Melisa Y.’ye menajerlik yaptığını ve İstanbul’da çekilecek bir dizi için uygun görüldüğünü söyledi. Begüm Ö., dizinin koordinatörlüğünü Özkan K.’nın yaptığını belirterek bu kişinin telefon numarasını Melisa Y.’ye verdi. Melisa Y.’nin telefonla aradığı Özkan K., oyuncu Hazal Kaya ile iş yaptıklarını belirterek kendisine dizinin senaryosunu mail olarak attı. Melisa Y.’nin senaryoyu kabul ettiğini ve oynamak istediğini belirtmesi üzerine bölüm başı kendisine bin 400 TL para verileceğini söyleyen Özkan K., yaka kartı ve işlemler için 200 TL para göndermesini istedi. Melisa Y., İzmir’den kendisine verilen banka hesap numarasına 200 TL para yatırdı. Para aynı gün, Alican K. tarafından çekildi. Genç kız, parayı yatırmasının ardından belli bir süre geçmesine rağmen herhangi bir gelişme yaşanmayınca daha önce irtibat kurduğu numaraları aradı. Ancak telefon numaraları kullanılmıyordu. Dolandırıldığını anlayan Melisa Y. savcılığa şikâyette bulundu.
YİNE SOLÜSYON YİNE KAMERUNLU
ÖRNEK/4 : Solüsyonla ilgili benzer bir olay da Bursa’da yaşandı. Bursa’da, sosyal paylaşım sitesinde tanıştığı K.M.’ye, özel solüsyonla elindeki kağıtları dolara çevirdiğini söyleyen 35 yaşındaki Kamerunlu Morgan Fisher, mağdurun şikayeti sonucu polisin yaptığı operasyonla yakalandı. Çantasından, solüsyon malzemeleri çıkan Kamerunlu dolandırıcı tutuklanıp ceza evine gönderildi.
BURAK YILMAZ’A ‘VALİ’ YALANI
ÖRNEK/5 : Galatasaraylı milli futbolcu Burak Yılmaz da telefonda kendisini Trabzon Valisi olarak tanıtan dolandırıcıların tuzağına düştü. Ünlü futbolcuyu arayan dolandırıcılar, kendisini Trabzon Valisi olarak tanıtarak yardıma muhtaç öğrencilere burs verdiklerini ayrıca ihtiyaçlarını karşılamak için para topladıklarını söyledi. Banka hesabına 10 bin TL yatıran, bir süre sonra da teyit için valiliği arayan Yılmaz, dolandırıldığını anlayınca şikâyetçi oldu. Telefon numaralarını takibe alan polis, M.B. adlı zanlının kimliğini tespit etti. Gözaltına alınan M.B., bu olayı ağabeyinin yapmış olabileceğini iddia etti.
HİPNOZA MÜSAİT BÜYÜK BİR KİTLE VAR
Psikolog Nur Yaycıoğlu’na göre dünya yüzünde hipnoza müsait büyük bir kitle bulunuyor. Araştırmalara göre Yaycıoğlu bu grubu yüzde 21 ile ifade ediyor. ’Dünyada 7 milyar insan varsa 7 milyar da farklı kişilik vardır’ diyen Yaycıoğlu şöyle konuşuyor:
’’Etkiler ve tepkiler kişilerin psikolojik yapılarına göre değişir. Dünyadaki tüm insanların yüzde 21’i ikna edilmeye, örneğin hipnoza müsaittir. Bu kişiler plasebo etkisi altında kalabilirler. İlaç olmadığı halde ilaçmış gibi verilen maddeler, renkli şekerler, bu kişileri, hastalık durumlarına göre iyileştirebilir. Yüzde 21 oran, dünya nüfusunda ne yazık ki, dolandırıcıların, sahtekârların, büyücülerin, uyuşturucu satıcılarının kandırmaları için büyük bir kitledir.’’
Üçkağıtçı ya da beş kağıtçı eninde sonunda hepsi yakayı ele veriyor vermeye de devam edecek. Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, bir üçüncüsü yok bu sıçramaların. Onlarda biliyorlar bunun haksız bir kazanç ve günah olduğunu... İnsanların saflıklarından yararlanıp kazanılan kolay paralar, haram da olduğu için geldiği gibi gidiyor...
AHMET ZEYTİNCİ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.