ÇANAKKALE SAVAŞI'NDA MUSTAFA KEMAL

• 7 Aralık 2017 Perşembe 03:04:28

’’Eceabat bölgesi kuvvetlerine komuta ettiğim zaman aldığım tertibat ile düşmanın karaya çıkmasına imkan verilmeyebilirdi...’’

3 Mayıs 1915’ de böyle söylüyordu Mustafa Kemal.

Savaşta aynı cephede yer alan Türk ve Alman askeri makamlarının savunma tertibatında görülen ayrılık, milli çıkarlardaki ayrılıktı. Başta Mustafa Kemal olmak
üzere Türk komutanlar,’’vatan savunması’’ mevzisinde strateji üretirken, Alman Genelkurmay’ı Çanakkale’ye Ordu komutanı olarak atanmasını sağladıkları Liman Von Sanders üzerinden, savaşın uzamasına neden olacak bir savunma stratejisi geliştirmiştir. Batı cephesine düşman yığınağını geciktirmek ve bu cephenin güvenliğini sağlamak amacıyla, İtilaf ordularının Çanakkale’de olabildiğince uzun bir süre savaşarak güç kaybetmesini isteyen Almanya’nın çıkarlarını temsil eden Liman Von Sanders daha cepheyi görmeden, Mustafa Kemal’in savuynma düzenini reddederek kara savaşının 8.5 ay sürmesine neden olacak bir savunma tertibatı aldırmıştı.

Seddülbahir ve Arıburnu kıyılarının savunmasıyla görevlendirilen Mustafa Kemal’in savunma planı yok sayıldığı gibi, düşman çıkarmasından önce de özellikle ihtiyata alınması, ’’milli strateji’’ nin bir süre daha , 1919’a kadar tarihin kenarında kalmasına neden olmuştur. Daha onra ’’Anafartalar Kahramanı’’ olarak anılacak olan Mustafa Kemal ve diğer Türk komutan ve neferlerin üstün kahramanlığıyla zaferle sonuçlanan Çanakkale destanı, savaşın yabancı bir devletin kurmaylığına teslim edilmesinden dolayı büyük bir insan kaybı ve askeri zayiatla yaratılabilmiştir.

Kurtuluş Savaşı’nın Ankara’da kurulan milli hükümet kurmaylığında yönetildiği aşamasında strateji vatan savunması esasına göre belirlendiğinden, yaşanacak olan tüm kayıplar bu temek stratejinin başarısı çevresinde değerlendirilmiştir. Çanakkale direnişi de içinde olmak üzere Kurtuluş Savaşımız boyunca çelikleşerek büyüyen ’’feda olmak’’ bilinci, zaferin ön koşulu olarak kendini göstermiştir. Kurtuluş Savaşı’nın ilk günlerinde, dost ve düşman tarafından yöneltilen ’’Bu işte muvaffak olamadığınız zaman ne yapmak istiyorsunuz?’’ sorularına Mustafa Kemal Paşa, ’’Muvaffak placağıma eminim fakat uzak bir ihtimalle muvaffak olamazsam, çekile çekile sağ kalanlarla vatanın son noktasına kadar savaşarak canlarımızı veririz .Milletimizden sağ kalanlardan birisi çıkar da mezarımızın başına’’Çalıştılar, kazanamadılar, feda oldular’’ diye bir taş dikerse, işte bizim mükafatımız bu olur’’ vevabını vererek, aslında zaferin biricik şartını da ortaya koymuştur.